Burçin anlamayan bakışlarla önünde dikilen adama bakarken Buğra çoktan sandalyeyi çekip oturmuştu
"Sana uygun bir iş açığım yok gel gör ki senin de iş aradığın yok, iyi günler dilerim"
Buğra iyi günlerin kibarca defol demek olduğunu biliyordu ama bunu anlamamış gibi davranmak şu an için iyi bir seçenekti çünkü bu kadını daha yakından tanımak istiyordu mesela elleri kalçaların da duracak kadar yakından
"Müşterilerini hep böyle kovuyor musun? Yalnızca senin şu tatsız kekinden almaya gelmiştim oysaki"
Genç kadın adamın tatsız kek tanımının kadife kupkekleri olduğunu biliyordu, kaşları çatılırken o gece yaşattıkları ve kupkekinden bir tane çalmış olduğu yetmezmiş gibi bir de kekine tatsız demesi fazlaydı
"Tatsızsa alma! Ayrıca seni hala polise şikayet edebilirim, bilgin olsun diye söylüyorum"
Didişmelerini bölen ses ile ikisi de aynı yöne baktı, Doruk elinde çırpma teli Burçin'e çikolata sosu ile ilgili bir şeyler anlatırken Buğra bu adamdan hiç hoşlanmadığını hissetti ama bunun kadınla konuşmalarını bölmesinin kesinlikle hiçbir ilgisi yoktu.
Buğra sıkıntıyla konuşmalarının bitmesini beklerken gözleri bir an için Burçin ile hararetle bir şey tartışan adamın gözlerini buldu.
Buğra istediğini alamamıştı gözlerini bir kaç kere kırpıp tekrar odaklandı ama yine olmadı.. tekrar... tekrar ve tekrar denedi sonuç hep aynıydı, adamın zihnini göremiyordu.Siktir! Bir terslik var, tamam uykusuzum belki de.. ama bu daha önce hiç olmadı, bir kez bile.
Hızla gözlerimi dolu olan masalarda ki müşterilere çevirdim kırmızı fularlı uzun bacaklı kadında işe yaramadı, kel takım elbiseli adamda işe yaramıyor ve oyuncağının kafasını koparmaya çalışan on yaşında ki çocukta da.Buğra sandalyesini hızla geri iterken ayaklandı Burçin ani gürültü ile sıçrarken adamın hızlı adımlarla kafeden çıktığı gördü Dorukla tekrar göz göze geldiklerin de Doruk neler oluyor gibisinden el hareketi ile adamı gösterdi ama bunun cevabını kadında bilmiyordu.
Nefes nefese otoparka doğru koşar adım giderken babasını ikinci kez arıyordu bir küfür savurup telefonu kapatacakken Caden telefonu açtı
"Baba çok tuhaf bir şey oldu bunun olması mümkün değil demiştin ama bitti artık, yapamıyorum duyuyor musun baba bitti"
Caden toplantı salonundan hızla çıkarken oğlunun neyden bahsettiğini anlamış ama ihtimal vermemişti tok bir sesle vakit kaybetmeden araya girdi
"Neredesin? Hemen evde buluşalım, hemen. Yanım da Doktor da olacak sen iyisin değil mi?"
Buğra babasını dinlerken hala olanlara inanamıyordu arabanın kilidini açıp binmeye hazırlanırken bir kaç saniye için elinde çöp poşeti ile kafenin arka kapısından çıkan orta yaşlı kadın ile göz göze geldi
O sıra da Caden oğlundan uzun süre cevap gelmeyince bir kaç kez oğlunun adını ardı ardına söyledi ama Buğra şu an bununla ilgilenecek durumda değildi karşısında ki kadının düşüncelerini okuyabiliyordu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kompradorlar
Fantasyİnsanların ne düşündüğünü duyabilen bir adam, adamın kimi duyacağına karar veren bir kadın. Geçmişin suçlarla dolu telaşı, kaderin tavlasıyla el ele kaçarken.. Bingo! Aşk.