Parktaki tek ses Burçinin ayaklarını toprağa yavaşça sürterek bir ileri bir geri sallandığı salıncağın gıcırtı sesiydi.
Saat gece on bire gelirken Burçin ne kadar huysuzluk etse de Buğra bütün gün kafede eski iş arkadaşlarına yardım etmişti Doruk her ne kadar bunu onaylamasa da Ömer ve Giray gayet sıcakkanlıydı."Bu günkü yardımların için teşekkür ederim"
"Geçen akşamki sözlerimden dolayı özür dilerim"
Burçin adamın ağzındaki baklayı sonunda çıkardığına sevinmişti aksi halde Buğradan yakasına kurtarıp sıcacık yatağına kavuşamayacaktı.
Sıcacık yatak kelimesi Buğranın içinde yangınlar çıkarırken yutkunup konuştu "özrüm kabul edildi mi?"
Caddenin öbür tarafında ki barın müziği parka dolarken Burçin kafasını sallamakla yetindi ama bu Buğrayı ikna etmeye yeterli değildi çünkü biliyordu affetmemişti, genç kadının içindeki sesi duyuyordu ve o sesten hiç hoşnut değildi.
Şarkının nakarat kısmında müzik sesi artık cadde de dolaşıyordu 'Uykularım kaçtı sabahlara kadar olduğu kadar, olmadı kader içince geçmiyor yaralar'
"Benimle dans eder misin?" Buğra salıncakta küskünce oturan kadına sağ elini uzatırken Burçin kafasını kaldırıp önce adamın yakışıklı suratına ardından uzattığı eline baktı "Şaka yapıyorsun değil mi?"
Buğra elini çekmeden ciddi olduğunu göstermek için kafasını sağa sola sallayıp Burçine zengin gülüşünü sundu.
"Naz yapmayı bırakta bir hanımefendi gibi elini uzat, elim ağrıdı"
Burçin hafifçe kıkırdayıp sol elini adamın büyük sağ avucunun içine koydu Buğra kadının yeşil gözlerine bakarken avucun da ki eli sıkıp kadını yavaşça oturduğu yerden kaldırdı.
Eli Burçinin ince belindeyken ikisi de usul usul salınıyordu "Hanımefendiymiş" gözlerini yerden kaldırıp Buğranınkilere değdirirken devam etti "yalnızca beyefendilere hanımefendi yanımı gösteriyorum, üzgünüm"
"Sorun değil Amazon kadınları her zaman ilk tercihim olmuştur"
İkisi de gülen gözlerle birbirlerine bakarken Burçin içinden bu güzel anı hiç unutmayacağını düşündü, Buğra duyduklarıyla gülümsemesini genişletirken o da bu kadını hiç unutmayacağını düşündü.
Buğra Burçini evine bıraktıktan sonra babasıyla geçici bir süreliğine tuttukları eve doğru gitmek için yola koyuldu eve vardığında montunun ceplerini karıştırıp bulduğu anahtarla kapıyı açtı
"Buğra" Caden okuma gözlüklerini takmış önünde ki kağıtlarla ilgileniyordu gelenin Buğra olduğu teyit etmek için kapıya dönük olan koltukta istifini bozmadan seslendi
"Evet baba doğru tahmin, benim"
Döşeli olarak kiraladıkları gösterişli evin salonuna doğru giderken kendini en yakın koltuğa bıraktı
"Nasıl gidiyor?"
Buğra kafasını koltuğun arkasına koyup gözlerini kapattı "Ne nasıl gidiyor?"
"Sen nereden geliyorsun Allah aşkına? Biz ne için uğraşıyoruz? Vakit azalıyor ve zamanı durdurmaya gücüm yetmiyor ne yazık ki"
Buğra babasının sorduğu nasıl gidenin ne olduğunu anlamıştı anladığı anda da yerinde olan keyfi kaçmıştı
"Şunu sürekli hatırlatıp durma, uzun zamandır ilk defa güzel iki saat geçirdim, ne o hakkım yok mu?"
Caden sert çıkışına pişman olurken gözlüğünü usulca önünde ki kahve sehpasını koydu "Öyle demek istemedim biliyorsun.. Senin için endişeleniyorum"
"Burçinle beraberdim"
Caden duyduklarıyla rahatlarken oğlunun geçirdiği güzel iki saati o kızla geçirmiş olmasına içten içe rahatsızlık duydu kızın ona aşık olması gerekiyordu Buğranın değil
"Kimseye aşık değilim"
"Bir türlü alışamadım şuna sen duyuyordun değil mi?" Cadenin tepkisinden sonra salon da ki kısa sessizliğin ardından baba oğul aynı anda kahkahalarla gülmeye başladı
"Merak etme bir daha acı çekmeye niyetim yok, aşk yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kompradorlar
Fantasiİnsanların ne düşündüğünü duyabilen bir adam, adamın kimi duyacağına karar veren bir kadın. Geçmişin suçlarla dolu telaşı, kaderin tavlasıyla el ele kaçarken.. Bingo! Aşk.