10. Bölüm

246 26 0
                                    

6 ay önce

Burçin eski kitapçının yüksek tavanına baktığında istemsizce ürperdi. Büyük kitapçı da ellerini kitaplara değdirerek kitaplıkların arasında geziniyordu, aradığı her hangi bir şey yoktu buraya girmeyi planlamıyordu da zaten ama iç güdesel olarak kendini dükkanın içine atmıştı.

Diğer kitaplıklardan çok daha alçak olan kitaplığa geldiğinde elini raftan çekerek kitaplığın önünde eğildi ve rafları karıştırmaya başladı.

Her kaldırdığı kitap havaya tozlar saçarken boşta ki eliyle hapşırmamak için burnuna dokundu, eteğini düzeltip dükkandan çıkmak için ayaklandığında ikinci rafta gördüğü kitapla dizlerini yeniden kırarken güç almak ister gibi ağırlığını vermeden sağ eliyle üstteki rafa tutundu, bir kaç kere yutkunup titreyen elleriyle kitabı eline alıp kapağında ki yazıyı okuduğun da ateşe değmiş gibi elini hızla geri çekti.

"Bu" kırdığı dizlerini serbest bırakıp olduğu yere kendini bıraktı "bu nasıl olur?"

Son bir yılda yaşadıklarından dolayı yıpranmış olan sinirleri artık dışarı çıkmak için can atarken kendini tutamayıp kahkaha atmaya başladı aynı doğrultuda göz yaşları sicim gibi akıyordu yerde dakikalarca bu şekilde kaldıktan sonra insanların tuhaf bakışlarını önemsemeden ayağa kalkıp dizlerini çırptı kalan son cesareti ile kitabı eline alıp gözlerini sımsıkı kapattı kapağı açıp ilk sayfaya geldiğinde acıyan gözlerini yavaşça serbest bıraktığında gördüğü cümle ile ağırlaşan bedeni tekrar yerle buluştu

"Beni bulman çok uzun sürdü... Bunca zamandır seni bekliyordum.. Belinda"

Tekrar tekrar okurken ellerini yazının üstünde gezdirdi

"Hanım efendi kalkmanıza yardım edeyim. İyi misiniz?"

Gelen ses ile kendime gelirken kafamı kaldırıp bana elini uzatan orta yaşlı kadına baktım. Gülümsemeye çalışırken kitabı koltuğumun altına yerleştirip kadının elinden destek alarak ayağa kalktım "Teşekkür ederim.. çok teşekkür ederim" kadının bir şey söylemesine fırsat vermeden koşar adım gözüme ilk çarpan kütüphane görevlisinin yanına gittim "Bu kitap ne zaman basıldı? Kim yazdı?"
Omzuna gelen kıvırcık saçlarını lastikle arkadan bağlamış genç şaşkınca bana döndü

"Kitabın ilk sayfasında bu tip bilgileri bulabilirsiniz yine de izninizle ben sizin için bakayım"

Görevli sorularımı cevaplamak için elimde ki kitaba uzanırken hızla kendimi geri çektim "ben bakarım"

Kınayan bakışlara aldırmadan ilk sayfayı açtım, boştu.. yazarın adı, basım yılı ya da bu buna benzer ufacık bir bilgi bile yoktu sayfaları hızla geçtim ama kitapta yazan tek şey ilk sayfada ki cümleydi son sayfaya geldiğimde kafayı yemek üzereyken gördüğüm imza ile sayfaları çevirmeyi bırakıp bağırdım "buldum"

Elimde kitap kasaya doğru koşarken bir yandan çantamı hızlı hızlı karıştırarak cüzdanımı arıyordum.

Eğer bende obsesif kompulsif bozukluğu veya şizofreni başlangıcı yoksa kesinlikle çocukluğumdan bu zamana kadar gördüğüm rüyalarla bağlantılıydı bu kitap.
O adamla bağlantılıydı, hiç şüphesiz ailemle, annemle bağlantılıydı.

KompradorlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin