29. Bölüm

206 12 2
                                    

"Ahu bunu gerçekten yapmadın değil mi?"

Ahu omuzlarını silkip ona şaşkınca bakan Caden ve Mustafa'ya  döndü "Evet, yaptım. Bu çorapları başınıza ben ördüm, o yüzden bu düğümü çözmesi gereken kişi de bendim" Caden konuşmak için ağzını açmıştı ki Ahu hızla araya girdi "pişman değilim Caden"

Ahu 2 haftalık Amerika dönüşünde, seneler önce kariyer basamağı için yönettiği Buğra deneyini yetkili kişilere yalanlayıp, bu yalanı kariyerinde yükselmek için ortaya attığını söyledi.

Bu haber bilim dünyasını sarsarken Ahu sonun da istediğini almıştı: MPF seneler önce yapılan 'zihin okuyan' çocuk deneyinin düzmece olduğunu duymuştu.

Ahu bu işle ilgili bütün mercekler tarafından çekildiği sorgular sonucu yetkili kişiler tarafından meslekten men kararı verilmişti.

Türkiye'ye geri döndüğün de kendini daha genç hissediyordu, vicdanında ki taşlar oturdukları yerden kalktıklarında kalbinin perdeleri açılmış, içeri güneş giriyordu, vicdanı birini sevme ihtimali için kalbinden intikam alamazdı artık.

"Ahu.."

Caden ne dese havada kalacaktı sanki, ne dese komik duracaktı şu an.

Söyleyeceği çok şey vardı ama kelimeler Caden'e yardımcı olmuyordu, kısa sakallarını sıvazlayıp kendi kendine konuşur gibi mırıldandı "Bitti mi yani?"

Caden'in bu hali Ahunun vicdanını nefes izni vermeyecek şekilde sıkarken, Ahu oturduğu koltukta usul usul ağlamaya devam etti.

Burçin 2,5 aylık hamileliğinde henüz kendini belli etmemiş karnına bakıyordu

"Bakıp durma boşuna ne dedi doktor 12. haftadan sonra belli oluyormuş" 

Burçin gelinliğinin etek uçlarını tutup neşeyle tekrar yerlerine bıraktı "Güzel oldum değil mi Ahu? Kandırmıyorsun beni"

Ahu gelin odasında üç saat süren sancılı gelin hazırlamasından sonra aklında hala şüphe olan Burçin'e baktı "Pijamayla bile çıksan da çirkin olma şansın yok Burçin, ayrıca yemin ederim hayatımda gördüğüm en güzel gelinsin"

Burçin Ahuyu ablası, annesi, dostu olarak görüyordu tanıştıkları günden beri.
Zaten anne kısmı da havada sayılmazdı Caden ve Ahu o yolda ilerliyorlardı ama Burçin hamile olduğu için öncelik onlardaydı.

"Bu Feyza nerede?"

Ahu yirmi dakika önce ortadan kaybolan Feyza'nın farkına Burçinden dikkatini çekip yeni varmışken gelin odasının beyaz kapısının açılmasıyla eşikte Feyza göründü.

"Ömer'i seviyorum"

Ahu ve Burçin, Feyza'dan  gelen ani itirafa şaşkınca bakmakla yetinirken Feyza söylediği cümlenin yersizliğini fark edip arkadaşının yanına ilerledi

"Allahım çok güzelsin"

Burçin Feyza'nın üzerinde düğünden sonra durma kararına vardığında aynada ki yansımasına baktı.

Etek uçları yere uzanan, uçuş eteğin üzerinde incecik parıltılı kumaş belinden, göğüslerine kadar vücudunu sarıyordu.

Dağınık bıraktığı dalgalı saçlarının üstünde inci ve çiçeklerleden oluşan taç demeti aksesuar görevini görürken boynunda Ahunun hediyesi olan incecik zincirli bir inci kolye vardı.

Düğün yeri olarak Caden'in bahçesi işgal altına alınmıştı, altıda başlayacak düğün töreni için bahçe sarkan beyaz çiçekler ve ışıklarla süslenmişti, aynı konsept masa ve sandalyelere de eşlik ediyordu.

Kapıya dayanan Merve düğün törenin başlamak üzere olduğunu misafirlerin çifti beklediğini söyledi.

Buğra gelin odasının -misafir odası- önünde tırnaklarını yememek için kendini zor tutuyordu.
Kapı aralandığında önce Ahu ve Feyza ardından beyazlar içinde Burçin çıktığında Buğra tuttuğunu yeni fark ettiği nefesini özgürlüğe kavuşturdu.

Burçinin kolunu kendi koluna kenetlerken mest olmuş bir sesle konuştu "Çok güzelsin"

Burçinin deli gibi atan kalbi genç kadını heyecandan afallatırken yutkundu "Sende.. Yani şey yakışıklısın.. Çok yakışıklı"

80 kişiden oluşan düğün merasimi biteli yarım saat geçmiş herkes köşede atıştırmalıklardan yiyerek yanındakiyle sohbet ediyordu.

Düğüne Doruğun katılmaması Burçini her an ağlama krizine sokacakken Burçin, konuklar ve Buğradan ağlamaya vakit bulamıyordu.

Burçin Feyza'yı kenara çektiği gibi sulu gözlerle söylendi "Baksana üniversite arkadaşlarım bile burada o yok"

Feyza ne diyeceğini bilemez halde ağlamak üzere olan arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu.

Doruk bahçe kapısından içer girerken onu bekleyen Buğranın yanına doğru ilerledi "Merhaba, tebrik ederim" Buğra'nın Doruğun karısına aşık olduğu gerçeğiyle vücudu sinirden kaskatı kesilmişti, Dorukta kendisinden farklı değildi.

"Belli etmemeye çalışıyor ama dokunsam ağlayacak, onun için olaysız bir şekilde bitsin bu gün"

Doruk biraz mahcup biraz öfkeli halinin arkasına saklanırken başını salladı "Onu üzmeyeceğini biliyorum, birbirinize aşık olduğunuzu görebiliyorum. Yine de onu üzersen karşında beni bulursun demezsem geceleri uyuyamam"

Burçin Feyza'yı çektiği köşede darlarken görüş alanına giren kocası ve Doruğa şaşkınlıkla baktı.
Feyza ecel terleri dökerken Burçinin dağılan dikkatine neyin sebep olduğunu görmek için kafasını yana doğru çevirdi, gördüğü manzarayla istemsizce konuştu "Bunlar yan yana ve kimse kimseye yumruk atmıyor. Neler oluyor?"

Doruk Feyza'ya başıyla selam verdikten sonra büyüleyici güzelliğiyle beyazlar içinde ki Burçin'e sarıldı "Tamam tamam ağlama geldik işte"

Buğra karısına sarılan Doruğa sıktığı yumruğu geçirmek üzereyken onu ortamdan çekip olan Mustafa birileriyle tanıştırma bahanesiyle kolundan tuttuğu gibi götürdü.

Doruğa ağlayarak sitem eden Burçin, telaşla özür dileyen Doruk.. dans edip, şakalaşan davetliler.. yumruğunu ısıran Buğra..

Hülya gördüğü görüntüye hoşnutsuzca bakıp söylendi "Oğlum evleniyor ama ben davetli değilim, ne kaba"

Mustafa'nın  Hülya'yı görmesiyle kanı çekilirken korkuyla arkadaşına baktı Caden de kulaklarından duman çıkan bir öfkeyle Hülya'ya bakıyordu.

Hülya kendisine parçalayacak gibi bakan Cadenden gözlerini kaçırırken saatler önce sahne almış gruptan kalan mikrofonlardan birini eline aldı.

Caden Hülya'ya doğru hızla yürürken kendisini tutan Ahu usulca konuştu "Yapma, artık vakti geldi.. izin ver bu son düğümde çözülsün" 

Caden kızarmış suratını Ahuya çevirdi kadının mavi gözlerine öfkeyle bakarken 'hayır' der gibi başını salladı ama her şey için çok geçti

"Herkese iyi akşamlar dilerim, görüntü öyle hoş ki gelin hanım epey zevkli, pardon müsaadenizle 'gelinim' olarak kendimi düzelteyim. Oğlumu buradan tebrik etmek istedim" Hülya özlemle oğluna bakarken yanaklarını ıslatan yaşlarını sildi "Tebrik ederim oğlum"

KompradorlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin