8. Bölüm

292 23 0
                                    

Bu kısa soluklu bakışmanın ardından Mustafa ev sahibi olarak bu tuhaf havayı dağıtma görevini istemeden de olsa üstlenmişti.
Kapıları büyük salona açılan evde koltuk ünitesine ulaşmak için iki merdiven inmek gerekiyordu Mustafa sahte bir hırıltı ile öksürürken dikkatleri topladığını gördüğünde eliyle salona buyur ederken konuştu

"Ahu hanımı daha fazla ayakta bırakmayalım, buyurun"

Caden kaskatı olmuş vücuduna aldırmadan hareket etmek için kendi zorlayıp tekli koltuklardan birine geçti bu sırada fark etmeden içinden kendisiyle konuşuyordu "Buğra için buradayım, oğlum için bunu yapmalıyım o kadın... O kadın.. Ne olursa olsun umurumda değil eğer işime yarayacaksa ilk ve kesinlikle son kez onunla yan yana gelirim"
Buğra babasının dalgın bakışlarının ardında yatanları görmüş gördüğü anda da bakışlarını çekmişti. Bu kadın kim bilmiyordu ama bununla daha sonra ilgilenirdi şimdi gözleriyle ihtiyarı huzursuz etmeye gerek yoktu.
Neyse ki Caden oğlu gibi ufak bir göz teması ile insanların içinden geçenleri duyamıyordu aksi halde Buğranın elinde kalması olasıydı.

Caden zaten dik duruşunu bir şeyler kanıtlarcasına daha da dikleştirirken karşısındaki kadının gözlerine hissizce bakıp, mesafeli bir sesle konuştu

"Tanıştığıma memnun oldum Ahu Hanım" Ahu kelimesi ağzında garip bir tat bırakırken aynı etkiyi gerginlikten tırnaklarını yemek isteyen Ahuda yaşıyordu "buralara kadar kalkıp geldiğiniz için teşekkür ederim"

Ahu şu ana kadar bir çok millet ve kültürle bilimsel alanda çalışmalar yapmış çoğu zaman kadın olduğu için ezilerek hatta göz yada el tacizlerine maruz kalarak işine duyduğu aşktan dolayı hiç bir zaman pes etmeyerek kariyerinde buralara kadar değimi yerindeyse tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmişti ama şimdi bu adamın karşısında küçük bir kız çocuğu gibi özlemle bağıra bağıra ağlayabilirdi.
İçinde esen fırtınaları yok saymaya çalışırken düğüm olan boğazına nefes izni vermek istercesine yutkunup Caden'e meydan okurcasına omuzlarını dikleştirdi

"Aynı memnuniyeti bende yaşıyorum"

Saat gece 3'e gelirken göz kaçamakları ve manidar meydan okumalar yavaş yavaş son bulmuştu.
Ahu yemek masasının üstünde duran kocaman karalanmış beyaz kağıda durup durup bir şeyler not ederken bazı notların yanından ok çıkarıp bir şeyler hesaplıyor bu sırada da Buğranın çocukluğundan bu yana her iki yılda bir çekilmiş beyin tomografilerini kurcalıyor sağa sola dağıtıyordu.
Caden oturduğu yerden kalkarak büyük masanın başına gelip yerlere atılmış kağıtlara, masaya yer yer dökülmüş ve kurumuş kahve lekelerine baktı ardından gözleri ondan izin almadan topuz yaptığı sarı saçlarının hacimli bir kaç tutamı tokadan çıkmış mavi gözleri meşgul kadına baktı bütün gece bakmaya sakındığı gözlere, yıllarca hasretini çektiği gözlere.

Caden saat beş'e gelirken kendini dışarı atmış sigara içiyordu, Buğra ise kimsenin onunla ilgilenmediğini görünce yukarı çıkıp uyumuştu.

Ana kahraman her ne kadar Buğra olsa da dikkatler yalnızca bir saat onun üstünde kalmış ardından planlamalar ve olasılıklar konuşulmaya başlanmıştı, Ahu ile Mustafa ise akşamdan bu yana aynı hararetle bir şeyler tartışıyorlardı.

"Bu günlük bu kadar yeter bence, biraz uyuyalım yarın sakin sakin hep birlikte detayları konuşuruz"

Ahu Mustafadan gelen bu fikre hak verdiğini göstermek için kafasını sallarken elindeki kalemi masaya bıraktı
"Haklısın, beynim durdu zaten düşünemiyorum artık."
Bu sırada çıkardığı stilettolarını giyerken bir yandan da el çantasını nereye koyduğunu hatırlamaya çalışıyordu.

Mantosunu giyerken Mustafaya veda etmek için arkasını döndüğün de Caden'i görünce irkildi

"Dışarıda bekliyorum, seni ben bırakacağım"
Ahu itiraz etmek için ağzını açacakken Caden çoktan gitmişti, yıllar adamı biraz yaşlandırmış saçlarına beyaz ışıklar koymuştu belki ama hala aynıydı işte, hala onun yıllar önce ağlaya ağlaya kalbine gömdüğü o genç delikanlıydı.

"Dışarıda bekliyorum, seni ben bırakacağım" Ahu itiraz etmek için ağzını açacakken Caden çoktan gitmişti, yıllar adamı biraz yaşlandırmış saçlarına beyaz ışıklar koymuştu belki ama hala aynıydı işte, hala onun yıllar önce ağlaya ağlaya kalbine göm...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KompradorlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin