"Do-doruk hamileyim.. ben"
Doruk omuzları sarsılarak ağlayan kadına baktı.
Bakmaya kıyamadığı kadına.
Eline bir silah geçirse hem kendisini hem kendini öldürmek istediği kadına."Sen nasıl böyle bir şey yaptın? Ne idüğü belirsiz bir adamdan çocuk yapayacak kadar aşık oldun ona öyle mi?"
Doruk yumruk yaptığı elini hastane odasının duvarına geçirirken Burçin yattığı yatakta korkuyla irkildi.
"Seni hamile bırakıp sonra da terk mi etti o şerefsiz"
Doruğun kükreyişlerini açılan kapı bölerken Buğranın hırıltı sesi odayı doldurdu "Bir yere gittiğim yok! Çocuğumun annesini ağlatmayı da kes"
Buğra sıktığı yumruğuna Doruğa geçirirken konuştu "Bu da bana şerefsiz dediğin için"
Doruk sendelesene düşmedi tabiri caizse 'yıkılmadı ayaktaydı' ama dertleriyle baş başa olma konusu şimdilik hovardaydı.
"Nerdeydin lan o zaman bunca zaman"
Doruk kendini toparlayıp Buğraya yumruk atmak için hamle yaptı ama Buğra bu kaçma kovalamacaya alışık olduğundan beklediği hamleyi savurdu.
"Doruk Burçin yeterince kötü durumda bir gün muhakkak birbirimizin dişlerini elimize dizelim ama bu gün değil. Burçinin sevdiği adam benim, karnındaki de benim çocuğum burada sana yer yok"
Buğra Doruğu apaçık koverken Doruğun duyduklarını yutmasının tek sebebi Burçindi.
Burçinin ağlama krizi bir saatlik zaman aşımının ardından kendine gelirken Buğra hastane odasının koltuğunda kollarını bağlamış oturuyordu.
Burçinin sakinleştiğinden emin olmaya çalışırken bir yandan da iki saat önce öğrendiği gerçeklikle içini içine sığdırmaya çalışıyordu çünkü şu an mutluluğunu paylaşacak zaman değildi."Burçin"
"Sus! Senin sesini duymak istemiyorum"
Buğra başını koltuğun arkasına bırakırken Burçinin görmeyeceğini umut ederek iç çekti.
Ardından ayaklandığı koltuktan Burçinin uzandığı yatağa doğru ilerledi."Seni aramadım, daha fazla peşinden gelmedim çünkü senin bana yardım etmeni istemiyordum. Eğer bana yardım edersen sana olan hislerime itiraz etmiş olurdum. Bu oyun sen öğrendiğin gün değil beni işe aldığın gün bitmişti. Ben istediğim zaman aşık olabilecek biri değilim, benim öyle bir hakkım yok, hiç olmadı. Hislerimi kontrol etmek zorundaydım.."
"Beni kullanıp sonr-"
Buğra Burçinin ağzından dökülenlerin devamlılığına çomak sokarken konuştu "Sakın! Dile getirmeyi bırak aklından bile geçirme. Ne yapmamı bekliyordun? Bir ucube parıltılı bir kadına aşık olmuş! Ne aşk ama. Benim için kolay mı sanıyorsun bir tek senin mi canın yanıyor?"
Burçin sırtını verdiği yatak başlığında duruşunu dikleştirdi "Canı yanıyormuş!"
Buğra ağzını açıp konuşacakken içeri giren doktor Doruğu değilde Buğrayı görmesiyle afalladı.
"Hastanın eşini bilgi vermek için odam da bekliyordum ama.. Siz nesi okuyorsunuz hastanın bilgilendirmeyi size de yapabilirim"
Buğra doktorun söyledikleriyle önce Burçin'e sonra doktora baktı , boynunda ki damarlar hastanın eşi betimlemesiyle üst üste binerken Buğra sesinin kibar çıktığını umarak konuştu "Ben abisiyim bilgilendirmeyi ben alayım"
Buğra ve Burçin İstanbul trafiğin de kavgaya tutuşmuş ikisi de altta kalmayayım derken birbirinin gözünü çıkarmak üzereydi
"Yahu istemiyorum be adam is-te-mi-yo-rum"
"Bana hece yapma, çoçuğumuzun ilköğretimine sakla sen bu fişleri"
"İnsanı deli edersin hakikaten"
Buğra, Burçinin pes eden haline keyifle bakıp başını yeniden yola çevirdi.
"Tamam dediğin gibi olsun"
Buğra dediğinin olacağına zaten emindi o yüzden ufak bir zafer tebessümüyle yanıt verdi.
"Ama bir şartım var"
Buğra gözlerini yoldan çekmeden başına ne geleceğini merakla dinlemeye devam etti
"Ama seninle yalnızca doktor kontrolünde görüşeceğiz. Onun dışında bana istediğin yardımcıyı gönderebilirsin"
"Saçma sapan konuşma aynı evin içinde senden mi saklanayım? Kendimi tuvalete mi kitleyeyim? Ne istiyorsun anlamıyorum ki"
Burçinin sesi şaşkınlık ve öfkeyle tizleşirken Buğraya doğru koltuğun izin verdiğince döndü "Biz seninle neden aynı evde kalıyormuşuz?!"
"Güzelim bu hamilelik seni biraz şapşallaştırdı herhalde, evli insanlar asırlardır yan yana, el ele, göz göze, dip di-"
"Kim kim kim, sen ve ben.. Evleneceğiz" Burçin sinirle histerik bir kahkaha attı "asla böyle bir şey olmayacak"
Buğra uğ dönüşünü bekleyip arabayı sağa çekti, indikten sonra Burçinin kapısını da açıp kadının inmesi için zarf bıraktı.
"Bana ve aşkıma olan güvenini kazanmak için bir ömür eskitmeye hazırım. Evlilik meselesi bebekle aklıma düşen şey değil ama bebek haberi işlemleri hızlandıracak"
Burçin adamın kararlı haline ürkekçe baktı
"Bana öyle bakma. Benden nefret ediyorsun biliyorum ama çocuğumuz için bunu yapmak zorundayız, yapacağız da. Evlilik sınırlarını dilediğin yerden çizebilirsin ama bu evet ya da hayır diyebileceğin bir teklif değil"
Buğra arabaya binmek için Burçini olduğu yerde bırakıp arabaya doğru yürüdü "Ama istersen 'evet' diye bağırıp boynuma atlayabilirsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kompradorlar
Fantasiİnsanların ne düşündüğünü duyabilen bir adam, adamın kimi duyacağına karar veren bir kadın. Geçmişin suçlarla dolu telaşı, kaderin tavlasıyla el ele kaçarken.. Bingo! Aşk.