İlerledikçe okulun bilmediğim köşelerinden geçiyordum.Hiç görmediğim bu yerlerden binaya nasıl döneceğimide bilmiyordum kısaca cesaret gösterip onunla konuşmak dışında yapacak bir şeyim yoktu.Arka kısımlarda ağaçların arasındaki bir çardağa oturdu.Şimdi tek yapmam yanına gitmekti veee.... Her şeyi söylemekti.Bir nevi ona gerçekleri gösteren iyiliği de yapan bendim.Ama önemli olan bu değilse yanına gideceğimde konuşacağım şeydi ve belki de cevapları içimde yara olacaktı.Bardağın dolu tarafını görmeye çalıştım ve ağacın arkasından çıktım.Dalgındı yanına doğru ilerlesem de fark etmemişti.O sürtük Görkem e çok zarar veriyordu.Belki de Görkem bu zararlara karşın onu istiyordu hâlâ.Suçlayamazdım onu nede olsa benim onu sevdiğim gibi o da onu seviyordu.Acı verse de bu gerçeği kabullenmiştim çoktan.Anı yaşamayı düşündüm ve yanına oturdum.Her yanım titriyordu resmen.Onun dikkatini nasıl çekeceğimi bilmiyordum.Bir sure sessizce duruktan sonra bana baktı.Bir kaç saniye sonra tekrar önüne döndü.Bu bakış bile kalbimin hızlı atmasını sağlarken onunla konuşmak öldürecekti.
"Selam"
Hadi ama ağzımdan bu mu çıkmıştı?
"Konuşmak istiyor gibi miyim?"
"Sorunda bu zaten.Yani kötü olduğun için konuşmak istiyorum"
"Neden sen iyilik meleğimisin yoksa psikolog mu?"
"Immm sanırım ikiside değil."
Evet düşünmemek en iyisiydi ağzıma geleni söyleyecektim ve tek dileğim saçmalamamaktı.
"Peki o zaman neden benimle konuşmak istiyorsun?"
O kadar çok neden sayabilirim ki sana Görkem.. Ama yapmayacağım
Oyunun adı aşksa yapabileceğin en iyi hamle cesarettir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmeyecek Sus Artık!(1.Kitap)
Teen FictionVazgeçme diyor içimden bir ses. Nefesin kesilinceye kadar değil umudun kesilinceye kadar koşmaya devam et diyor. Şu dilinden düşürmediğin aşk şarkılarını kendine değil o'nun kulağına fısılda artık. Defalarca okuyup aynı hüznü yaşadığın şiirleri o'na...