30.Bölüm

3.6K 154 12
                                    

 Dakikalardır gittiği yöne bakıyordum . Bu öpücük beni darma duman etmişken o hiç etkilenmemişti . Biraz bile olsa zevk almamış mıydı ? Biraz bile olsa etkilenmemiş miydi ? Bu kadar mı dikkatini çekmiyordum onun ? Gelmeyeceğini anladığımda kafamı denize çevirdim yeniden . Dalgalar yavaş yavaş kıyıya vuruyordu . Gözlerimi dalgalara diktim ve bacaklarımı kendime doğru çekip kollarımla sardım . Çenemi bacağıma  dayadım . Ay ışığı denize vururken bu kez Görkem'in yüzünü gördüm . Onun ay ışığı altında parlayan yüzü aklımdan çıkmıyordu . Ardından dalga sesleri yerini 'Alacak verecek kalmadı.' ya bıraktı . Gözlerimi sıkıca yumdum bu kez gidişi geldi gözlerimin önüne . Ama ağlamadım . Güçsüzleşmedim yeniden . Ben güçlüydüm ben başaracaktım . Benim olacaktı ve bende onun sonsuza kadar ..

  Alarmın gıcık sesini bastırmak adına kafamı yastığa bastırdım . Sanki ses beynimin içindeydi . En sonunda susmayacağını anladım ve kafamı yastığın altından çıkardım . Ses benim değil Ceyda'nın telefonundan geliyordu .

'Kapat şunu.'

 Diye bağırdım banyodaki Ceyda'ya . Ses gelmeyince ofladım ve kalkıp kapattım . Başımın içinde ki tepinen fillere bir küfür hediye ettikten sonra bavuldan kıyafetlere bakmaya başladım . Dün sahilden sonra terasta ki snack bardan bir kaç bardak bira içmiştim . Alışık olmayınca da sabah suçu başım çekiyordu . Bugün pamukkaleye gidecektik ne eğlenceli ama . Tayt ve uzun bir gömlek giydikten sonra saçımı at kuyruğu yaptım . Gayet hoş ve spordum . Havaya baktığımda iyi olduğu kanaatına varınca ince bir ceket ile yetinmiştim . Eyeliner çektikten sonra hafif bir dudak balmı ile geçiştirdim makyajımı . Efe makyaj sevmese de Görkem seviyordu . Yandan asmalı çantamın içine bir kaç şey attıktan sonra hazırdım Ceyda'da hazırlanmıştı .

'Dün gece uyandığımda yoktun.'

 Televizyonu kapattıktan sonra kapıya yürümeye başladık . Ne diyebilirdim ki şimdi ? Ezgi ve Ceyda kaldığım ikilemi onaylamıyorlardı bunu dile getirmekten de kaçınmıyorlarladı fakat her zaman yanımda olduklarını da söylüyorlardı .

'Dün Görkem'i bir kızla gördüm.'

 Açtığı kapıyı kapattı . Sırtını kapıya yasladıktan sonra merakla bana baktı.

'Sonra?'

Derin bir nefes aldım.

'Cenk'in yani düşmanlarının sevgilisiydi . Onların son derece saçma kuralları var bunlardan biriside düşmanının sevgilisi senin de düşmanındır . Bunları bana Görkem anlatmıştı . Yani kuralları herkes bilirmiş-miş . Kuralları koyan da Görkemmiş . İşte tabi bu ben görünce tırstı filan önce tersledi ama sonra elimde olduğunu farkına vardı . Böylece yola geldi . Bende bir isteğimin olduğunu yaparsa söylemeyeceğimi söyledim . Oda kabul etti muhtemelen kolay bir şey düşündü .'

 Ceyda kaşlarını kaldırdı.

'Ne istedin çocuktan?'

 Gülümsedim .

'Beni öpmesini.'

'Oha!'

Diye bağırdı . Her ne kadar sonrası hüsran olsa da bunu yaşamak bile mutlu ediyordu beni .

'Sonra ne oldu peki?'

'Öptü.'

 Bir kaç saniye durakaldım ve sonra yüzümü asarak devam ettim

'Sonrada gitti .'

'Gitti mi?'

'Aramızda borç kalmadığını söyledi ve gitti.'

 Bir süre yüzüme baktı . Ağlamamı bekledi belki de fakat ben yapmadım . Omuzlarımı silktim ve buruk bir gülümsemeyle odadan çıktım . Ceyda'da arkamdan geldi .Restorana indikten sonra tabaklarımızı hazırladık . Gözüm iki masada kalmıştı . Birisinde Efeler diğerinde arkadaşlar vardı . Şuan Görkem ile yüz yüze gelmek istemiyordum . Diğer masaya yöneldim . Oturduktan sonra sohbet etmeye başladılar . Bir süre dinlemedim onları ve gözlerimi Görkem'in üzerine diktim . Kafası öndeydi . Sonra kafasını kaldırdı ve göz göze geldik . Gözlerimi çekmek istedim fakat yapmadım güçsüz yada pişman değildim . Tek dileğim ise onunda olmamasıydı . Yüzünden bir şeyler  okumaya çalıştım fakat ifadesizdi . Bakışlarımı çevirmedim oda sanki bana inat çekmiyordu gözlerini . Gözleriyle ezmek mi istiyordu bilmiyorum ama başaramayacaktı . Ben dün tüm tabularımı yıkmıştım zaten . Bundan sonrası ip söküğüydü . En sonunda gözlerimi bizim masadakilere çevirdim . Her ne kadar göz göze gelmeye devam etmek istesem de bir duru vardı bu olayın . Birileri anlamadan çekmek zorundaydım . Çekindiğimi düşünmemesi için direk sohbete daldım . Eğer konuşursam onun yüzünden değil masadakiler yüzünden bakışlarımı çevirdiğimi düşünebilirdi . Ne konuştukları hakkında fikrim olmasa da birden daldım konuşmaya . Böylece bu olayda kapandı . Kısa süre sonra hocalar bizi otobüse topladı .

'Sana bakıyor.'

Diye dürttü beni Ceyda . Omuzlarımı silktim . İki seçeneğim vardı ya umurumda değilmiş gibi davranacaktım yani önemsemiyor gibi . İkinci seçeneğim ise yavşamaktı . En iyisi durum ne gerektiriyorsa onu yapmaktı .

'Ne yapacaksın bundan sonra?'

'Bilmiyorum tek bildiğim oyunun daha yeni başladığı.'

 Ayakkabılarımızı elimize alıp beyaz cennete adım attık . Yavaşça yürümeye başladım .Kaymamaya özen gösteriyordum bir yandan da çocukların esprilerine gülüyordum . Mert'in karda kayak yapıyormuş gibi davranması ve kayıp düşmesi üzerine kahkahayı basmıştık . Biraz daha yürüdüm ve su birikintisine girmeye karar verdim . Paçalarımı kıvırdıktan sonra bileğimin hafif yukarısına gelen suya girdim . Bir kaç adım atmamla kaygan zeminin kaydırması bir oldu . Tam suya düşüyordum ki bir el beni tuttu . Derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarımı elin sahibine çevirdim . Alayla güldü .

'Fazla dikkatsizsin küçük.'

Sevmeyecek Sus Artık!(1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin