Dakikalardır gittiği yöne bakıyordum . Bu öpücük beni darma duman etmişken o hiç etkilenmemişti . Biraz bile olsa zevk almamış mıydı ? Biraz bile olsa etkilenmemiş miydi ? Bu kadar mı dikkatini çekmiyordum onun ? Gelmeyeceğini anladığımda kafamı denize çevirdim yeniden . Dalgalar yavaş yavaş kıyıya vuruyordu . Gözlerimi dalgalara diktim ve bacaklarımı kendime doğru çekip kollarımla sardım . Çenemi bacağıma dayadım . Ay ışığı denize vururken bu kez Görkem'in yüzünü gördüm . Onun ay ışığı altında parlayan yüzü aklımdan çıkmıyordu . Ardından dalga sesleri yerini 'Alacak verecek kalmadı.' ya bıraktı . Gözlerimi sıkıca yumdum bu kez gidişi geldi gözlerimin önüne . Ama ağlamadım . Güçsüzleşmedim yeniden . Ben güçlüydüm ben başaracaktım . Benim olacaktı ve bende onun sonsuza kadar ..
Alarmın gıcık sesini bastırmak adına kafamı yastığa bastırdım . Sanki ses beynimin içindeydi . En sonunda susmayacağını anladım ve kafamı yastığın altından çıkardım . Ses benim değil Ceyda'nın telefonundan geliyordu .
'Kapat şunu.'
Diye bağırdım banyodaki Ceyda'ya . Ses gelmeyince ofladım ve kalkıp kapattım . Başımın içinde ki tepinen fillere bir küfür hediye ettikten sonra bavuldan kıyafetlere bakmaya başladım . Dün sahilden sonra terasta ki snack bardan bir kaç bardak bira içmiştim . Alışık olmayınca da sabah suçu başım çekiyordu . Bugün pamukkaleye gidecektik ne eğlenceli ama . Tayt ve uzun bir gömlek giydikten sonra saçımı at kuyruğu yaptım . Gayet hoş ve spordum . Havaya baktığımda iyi olduğu kanaatına varınca ince bir ceket ile yetinmiştim . Eyeliner çektikten sonra hafif bir dudak balmı ile geçiştirdim makyajımı . Efe makyaj sevmese de Görkem seviyordu . Yandan asmalı çantamın içine bir kaç şey attıktan sonra hazırdım Ceyda'da hazırlanmıştı .
'Dün gece uyandığımda yoktun.'
Televizyonu kapattıktan sonra kapıya yürümeye başladık . Ne diyebilirdim ki şimdi ? Ezgi ve Ceyda kaldığım ikilemi onaylamıyorlardı bunu dile getirmekten de kaçınmıyorlarladı fakat her zaman yanımda olduklarını da söylüyorlardı .
'Dün Görkem'i bir kızla gördüm.'
Açtığı kapıyı kapattı . Sırtını kapıya yasladıktan sonra merakla bana baktı.
'Sonra?'
Derin bir nefes aldım.
'Cenk'in yani düşmanlarının sevgilisiydi . Onların son derece saçma kuralları var bunlardan biriside düşmanının sevgilisi senin de düşmanındır . Bunları bana Görkem anlatmıştı . Yani kuralları herkes bilirmiş-miş . Kuralları koyan da Görkemmiş . İşte tabi bu ben görünce tırstı filan önce tersledi ama sonra elimde olduğunu farkına vardı . Böylece yola geldi . Bende bir isteğimin olduğunu yaparsa söylemeyeceğimi söyledim . Oda kabul etti muhtemelen kolay bir şey düşündü .'
Ceyda kaşlarını kaldırdı.
'Ne istedin çocuktan?'
Gülümsedim .
'Beni öpmesini.'
'Oha!'
Diye bağırdı . Her ne kadar sonrası hüsran olsa da bunu yaşamak bile mutlu ediyordu beni .
'Sonra ne oldu peki?'
'Öptü.'
Bir kaç saniye durakaldım ve sonra yüzümü asarak devam ettim
'Sonrada gitti .'
'Gitti mi?'
'Aramızda borç kalmadığını söyledi ve gitti.'
Bir süre yüzüme baktı . Ağlamamı bekledi belki de fakat ben yapmadım . Omuzlarımı silktim ve buruk bir gülümsemeyle odadan çıktım . Ceyda'da arkamdan geldi .Restorana indikten sonra tabaklarımızı hazırladık . Gözüm iki masada kalmıştı . Birisinde Efeler diğerinde arkadaşlar vardı . Şuan Görkem ile yüz yüze gelmek istemiyordum . Diğer masaya yöneldim . Oturduktan sonra sohbet etmeye başladılar . Bir süre dinlemedim onları ve gözlerimi Görkem'in üzerine diktim . Kafası öndeydi . Sonra kafasını kaldırdı ve göz göze geldik . Gözlerimi çekmek istedim fakat yapmadım güçsüz yada pişman değildim . Tek dileğim ise onunda olmamasıydı . Yüzünden bir şeyler okumaya çalıştım fakat ifadesizdi . Bakışlarımı çevirmedim oda sanki bana inat çekmiyordu gözlerini . Gözleriyle ezmek mi istiyordu bilmiyorum ama başaramayacaktı . Ben dün tüm tabularımı yıkmıştım zaten . Bundan sonrası ip söküğüydü . En sonunda gözlerimi bizim masadakilere çevirdim . Her ne kadar göz göze gelmeye devam etmek istesem de bir duru vardı bu olayın . Birileri anlamadan çekmek zorundaydım . Çekindiğimi düşünmemesi için direk sohbete daldım . Eğer konuşursam onun yüzünden değil masadakiler yüzünden bakışlarımı çevirdiğimi düşünebilirdi . Ne konuştukları hakkında fikrim olmasa da birden daldım konuşmaya . Böylece bu olayda kapandı . Kısa süre sonra hocalar bizi otobüse topladı .
'Sana bakıyor.'
Diye dürttü beni Ceyda . Omuzlarımı silktim . İki seçeneğim vardı ya umurumda değilmiş gibi davranacaktım yani önemsemiyor gibi . İkinci seçeneğim ise yavşamaktı . En iyisi durum ne gerektiriyorsa onu yapmaktı .
'Ne yapacaksın bundan sonra?'
'Bilmiyorum tek bildiğim oyunun daha yeni başladığı.'
Ayakkabılarımızı elimize alıp beyaz cennete adım attık . Yavaşça yürümeye başladım .Kaymamaya özen gösteriyordum bir yandan da çocukların esprilerine gülüyordum . Mert'in karda kayak yapıyormuş gibi davranması ve kayıp düşmesi üzerine kahkahayı basmıştık . Biraz daha yürüdüm ve su birikintisine girmeye karar verdim . Paçalarımı kıvırdıktan sonra bileğimin hafif yukarısına gelen suya girdim . Bir kaç adım atmamla kaygan zeminin kaydırması bir oldu . Tam suya düşüyordum ki bir el beni tuttu . Derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarımı elin sahibine çevirdim . Alayla güldü .
'Fazla dikkatsizsin küçük.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmeyecek Sus Artık!(1.Kitap)
Teen FictionVazgeçme diyor içimden bir ses. Nefesin kesilinceye kadar değil umudun kesilinceye kadar koşmaya devam et diyor. Şu dilinden düşürmediğin aşk şarkılarını kendine değil o'nun kulağına fısılda artık. Defalarca okuyup aynı hüznü yaşadığın şiirleri o'na...