Kolumun dürtüldüğünü hissediyordum . 'İmdat' diye bağırıyordum fakat kimse yardım etmiyordu . Sarsılmaya devam ediyordum . Muhtemelen ablamdı fakat dışarısı ile bağlantım kesilmişti . Yanaklarımın ıslandığını hissettim . Ağlıyordum . Karanlığın içine hapsolmuştum ve çıkamıyordum.Gözlerimi açmaya zorladım fakat olmuyordu . Bir kez daha denedim . Birden gözümden ışık girmesi ile gözlerimi kıstım . Annem ile ablam başımda dikiliyordu . Bir oh çektiler . Yavaşça yatakta oturur pozisyona geldim.
'İyi misin?'
Diye sordu annem telaşla . Kafamı evet anlamında salladım.
'Uyanmaya çalıştım fakat uyanamadım.'
Dedim sesim kaybetmiş gibi kısık çıkarken.
'Karabasan gelmiş.'
Dedi ablam ardından saçlarımı okşadı . Derin bir nefes aldıktan sonra hızlıca verdim ve yataktan kalktım . Formalarıma doğru giderken annemler odadan çıktı . Rüya çok gerçekçiydi . Rüyaların tersi çıkardı . Bununda tersini çıkmasını istiyordum . Evet Görkem'in beni sevmesini isterdim fakat bu şekilde değil.Gizli köşelerde öpmeyi değil herkesin içinde elini tutmayı istiyordum . Hele falcı kadın ve o kafe . Çok korkutucuydu . Bundan sonra fal bakmayacaktım hele falcıya asla gitmezdim . Gördüklerimin çıkması benim Miss Turkey birincisi seçilmem gibiydi . Hem her şey bir rüyadan ibaretti en azından ben öyle olmasını umuyordum . Rüyanın kafamı karıştırmasına izin vermedim . Buz gibi suyla duş aldıktan sonra açılmıştım . Hızlıca giyindim ve saçlarımı kuruttum . Çantamı alıp mutfağa gittim . Hızlıca tostumu yedim ve herkesi öpüp evden çıktım . Apartmanın kapısından çıkmam ile Efe ile göz göze geldim.
'Efe?'
'Günaydın.'
Dedi neşeyle.
'Ne işin var senin?'
Elini çenesine koydu düşünür gibi yaptı . Ardından gülümsedi.
'Görkem'de kalmıştım dün sabahta onu satıp sevgilimi almaya geldim.'
Yanağımı öptükten sonra elimi tuttu . Yürümeye başladığımızda elimi çektim . Sorarcasına baktı.
'Babam görebilir.'
Tabi ki de babamdan korkmuyordum . Evden çıkmasına daha yarım saat vardı . Onun elini tutmak rahatsız ediyordu nedense . Hem ben gerçek bir çiftmişiz gibi hissetmiyordum ki , gerçek çiftler gibi davranayım . Efe ise anlayışla kafasını salladı . Fazla iyi di sanki . Bana göre fazla beyaz .
'E naber.'
'İyi sen.'
'İyi.'
Arkadaştan farklı konuşmuyorduk . En azından fazla kasılmıyordum . Toy sevgililer gibi elimi nereye koyacağımı şaşırmıştım . Sokaktan çıktığımız için tekrar tutabilirdi . En sonunda montumun cebine koydum . En iyisi buydu .
'Pamukkale gezisine gidecek misin?'
'Gezi mi var?'
'Evet.'
Haberim bile yoktu . Geçen yıl gitmiştim yine de kızlar giderse giderdim belki .
'Sen gidecek misin?'
'Tabi ki de.'
Gülümsedi . Bende karşılık verdim . Takım her geziye gider ve her gezi dönüşünde haklarında zilyonlarca dedikoduyla gelirlerdi . Tabi ki de takım umurumda değildi o zamanlar . Umurumda olan takımdaki kişiydi .
'Sen de gel . Üç gece olucakmış .'
Bari üç gün senden uzak kalıyım ya.
'Bakarız.'
'Bak bakalım.'
Göz kırptı . Ardından önüne döndü . Görkem'in tek bakışı dengemi tepe taslak ederken Efe'nin göz kırpması hiçbir etki yaratmamıştı . Aklımda ve kalbimde Görkem varken yaratamazdı da zaten . Belki de Efe'yi sevmeye çalışmalıydım ? Onu kalbimin en derin köşesine gömmeliydim . Peki yapabilir miydim ? Tabi ki de hayır . Okula girdiğimizde yine gözler bize çevrilmişti . Buna alışık değildim şimdi garip geliyordu . Fısıldaşmalar başlamıştı . Ofladım .
'İyi misin ?'
Her şeyi anlamak zorunda mıydı ki.
'Sadece herkesin bakması rahatsız edici.'
Güldü .
'Alışırsın.'
Alışmak istemiyordum ki . Hem bu çok kalıcı bir şey olmayacaktı . En fazla iki hafta sonra ayrılacaktık . O ayrılmasa bile ben ayrılacaktım . Rüyamın çıkmaması için . Basit bir kız olmamak için ayrılmalıydım .
'Dersin başlamasına daha var kantine gidelim .'
'Olur .'
Kantine girdiğimizde ilk gözüme çarpan Görkem olmuştu . O kadar kişinin için de parlıyordu .
'Günaydın . '
Dedi Efe sandalyeye otururken bende 'günaydın' dedikten sonra oturdum . Diğerleride aynı şekilde selam verdi . Efe masanın üstünde duran on on beş kağıttan bir tanesini aldı .
'Bu ne?'
Diye sordu .
'Gezi kağıtları.'
Dedi Görkem ve omuzlarını silkti .
'E gidiyor musun kaptan ? '
'Kaçar mı ?'
İşte şimdi gitmem gerektiğine karar vermiştim . Ona yakın olabileceğim dört gün vardı .
'Sen gidecek misin Merve?'
İçlerinden adını unuttuğuyum birisiydi .
'Büyük ihtimalle .'
Dedim . Efe bana döndü .
'Ne?'
Dedim umursamazca . Önüne döndü . Gitme nedenimi sormamalıydı . Ağzımdan kaçırmaktan korkuyordum . Anneme dökmem gereken dili düşündükçe içim kabarsada sonucu iyi olacaktı .
....................................
'Efe geç kalkmış birlikte gidicez okula kadar .'
Dedi Görkem gülümserken . Gülümsedim . Bu gülümseme Efe'ye attığım sahte gülüşlerden değildi . Fazlasıyla içten ve gerçekti . Elimde ki bavulu sürmeye başladım . Bavul çalışma olan kaldırımda düzgünce gitmiyordu . Sinirle çektim birden .
'Lanet bavul.'
Diye mırıldandım . Görkem bir kahkaha attı . Ve eğilip bavulu elimden aldı.
'Hey ne yapıyorsun?'
'Ver ben taşırım .'
Elimden alırken ellerimiz beş altı saniye değmişti . Elektrik çarpmış gibi tüm vücudumun titrediğini hissettim . Elimden bavul bıraktım . Derin bir nefes aldım . Görkem bir kez daha kahkaha attı.
'Yoksa çok mu etkilendin benden?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmeyecek Sus Artık!(1.Kitap)
Teen FictionVazgeçme diyor içimden bir ses. Nefesin kesilinceye kadar değil umudun kesilinceye kadar koşmaya devam et diyor. Şu dilinden düşürmediğin aşk şarkılarını kendine değil o'nun kulağına fısılda artık. Defalarca okuyup aynı hüznü yaşadığın şiirleri o'na...