Bölüm 22

197 25 8
                                    

JONGIN

Sehun Luhan'a ait, yatağımın sol yanında uyurken, ben de odamdaki koltukta yorganıma sarılmış pencereden dışarıyı izliyordum. Beynim çok doluydu. Kime inanacagımı bilmiyor oluşumdandı belki, belki de hala Luhan'a ihanet ediyor oluşum beni rahatsız ediyordu. Onu yüzüstü bırakmışım gibi hissediyordum. Haneul'ün ona dedikleri beynimi meşgul ediyordu. Yataktaki bedeni izledim. Neden aklım karışıyordu ona bakınca? Ben gerçekten Luhan'ı sevmiyor muydum? Shi Xun'a benziyor diye; Luhan'ı onunla aldatamazdım. Bu bir bahane olamazdı. Onun bir zamanlar Chanyeol'e yardım ediyor oluşu bile beni durduramıyordu. Hislerimi dizginlememe yetmiyordu bu neden sanki. Peki ya... Luhan'a neden umut vermiştim? Onu kendime neden bağlamıştım? Sehun ona neden umut vermişti peki? Ya da... Sehun neden  onunla ilgileniyormuş gibi davranmıştı. Cidden ondan mı hoşlanıyordu en başında? Bir anda aklımda beliren anıyla beynimdeki ağrı şiddetlendi.

"Sana güveniyorum Jongin-ah..."

Daha kaç gün öncesiydi bu saadet dolu sahneler. Hoş... Tüm bu huzurlu anıların katili bendim. Sehun'la... Muhtemelen Baekhyun'da benden nefret ediyordu. Ne saçma bir olayın içerisindeydim böyle. Odadan çıkıp mutfağa inene kadar beynim yerinde değildi; sırf bu düşünceler yüzünden. Ağrı kesici aldım ve susuz yuttum. Şu an gerçekten tek ihtiyacım olan yalnız başıma tüm düşüncelerden uzak yaşamaktı. Ya da Sehun'la birlikte bilmiyorum.

"Uyuyamadın mı?"

"Hayır... sanırım."

"Jongin, ben özür dilerim. Sana bir anda anlatmamalıydım."

"Hayır iyi oldu bildiğim. Yani umarım yalan değildir, sana olan güvenimi sarsman... kötü olur."

"Bana güvenmen... Benim için gerçekten çok önemli Jongin..."

Kollarını boynuma doladı ve sıcak bir kucaklama verdi. Kalbim hızlanmıştı hızlanmasına ama beynimde o Sehun değildi. Shi Xun'du. Luhan'ı aldatıyor muydum? Sehun'a mı güveniyordum ben aslında? Yoksa beynimde ben onu Shi Xun olarak düşündüğüm için miydi bu hislerim? Gerçekten artık düşünmek istemiyordum. Bu yüzden ben de akışına bıraktım. Kollarımı beline doladım ve kokusunu içime çektim. Ben Shi Xun'u seviyordum.

****

Sabah gözlerimi açtığımda, koltuktan düşmediğim için şaşkındım. Yataktaki Sehun'a kısa bir bakış attım. Hala uyuyordu. Bunu fırsat bilerek kalkıp üstümü değiştim ve dışarı çıktım. Sehun'la güzel vakit geçiriyorduk, ama... bir şeyler yanlış gibiydi. Baekhyun'la aramızın bozuk olması yanlış hissettiriyordu; Luhan'ın görünürde olmaması yanlış hissettiriyordu; Haneul'ın günden güne benden uzaklaşması yanlış hissettiriyordu. Ama Sehun'un yanımda olması doğruydu. Shi Xun'a olan hasretimin günden güne dinmesi doğruydu bana göre. Arabamı süpermarketin otoparkında durdurdum. Hem alışveriş yapmam gerekiyordu, hem de Joonmyeon'la konuşmak istemiştim. Yani... o bizden rahatsızdı bu bariz bir gerçekti ama yine de o benim ağabeyim gibiydi.

"Joonmyeon hyung."

"Oh, Jongin!"

Endişeyle bana doğru baktı. Sanki ters bir şeyler vardı.

"Luhan'a hiçbirimiz ulaşamıyoruz. Yani baksana... üç hafta oldu."

"Üç haftadır ulaşamıyorsunuz ve şimdi mi bana haber veriyorsun?"

"Hayır... Yani, biz ilk hafta yalnız bırakalım dedik. İkinci hafta aramaya başladık, ama Jongdae'de değildi. Changmin'in evinde de yoktu. Haneul zaten kapıyı açmadı. Yalnız kalmak istediğini söyledi."

"Haneul?"

"O sanırım iyi değil."

"İyi de... Haneul hiçbir zaman yalnız kalmak istiyorum demez. Luhan kesinlikle orada."

OceanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin