Bölüm 8

338 37 13
                                    

LUHAN

Rüya olduğunu umduğum bir yerdeydim... Her şey mükemmel görünüyordu tıpkı o gün gibi... Bir gemideydik. Jongin ve Joonmyeon yanımdaydı, birlikte güvertede oturmuş sohbet ediyorduk. Yifan, gülümseyerek bize yaklaşıyordu. Sonra Jongin ayağa kalkıp bana doğru geliyordu. Arkadan güverteye ilerleyen Chanyeol'ü fark ediyordum sonra. Gemi sallanmaya başlıyordu ve Jongin dengesini kaybedip kafasını vuruyordu. Ona doğru koşmak için hamle yapıyordum. Ama Chanyeol buna izin vermiyordu. İtilerek suya düştüğüm yerden sonra rüya tekrardan başlıyordu. Ama bu sefer düşen Joonmyeon'du ve benden yardım istiyordu. Joonmyeon'dan sonra Jongin... Jongin'den sonra Yifan... Sahip olduğum herkes gözümün önünde denizde kayboluyordu ve ben engel olamıyordum. Rüyalar tekrarlanıp duruyordu ama uyanamıyordum. En sonunda, güvertede Chanyeol beni denize itmeden hemen önce Jongin; Chanyeol'ü itiyordu ve ben irkilerek ona sarılıyordum. Yani en azından son gördüğüm rüya böyleydi.

Gözlerimi beyaz bir yerde açtığımda buranın hep filmlerde, kitaplarda tasfir edilen cennet olmasını ummuştum. Ama burnuma gelen kokuyla, hastane olduğunu anlamam çok da uzun sürmedi. Jongin beni kurtardıktan sonra kendime gelmiştim anlaşılan... Sıcak bir çift elin içinde olan elime baktım. Sonra bitkince baş ucumda uyuyan Jongin'in elleri olduğunu fark ettim. Ne kadar zamandır buradaydım ? Hayır... Ne zamandır buradaydık ?

"Jongin."

diye seslendim.

"Luhan uyanacak Joon-ah..."

diye mırıldandı sevimli sesiyle.

"Uyandım aptal. Kalk hadi."

Yerinden sıçrayarak kalktığında ben de korkmuştum.

"Uyandın... bekle dur. Senin için doktoru çağıracağım."

Telaşla kapıdan çıkarken gülümsememi engellemedim. Şu an intihar etmiş olduğum gerçeği içimi acıtıyordu çünkü, Jongin'i terk etmiş gibi hissediyordum. Haneul bizim birbirimizin kaderi olduğumuzu söylemişti. Ve ben kaderimin kesiştiği bu adamı yalnız bırakacaktım. İçeri bir doktorla girdiğinde gülümsüyordu ve bu gülümseme içimi ısıtmıştı. Shi Xun'la benziyor olmaları beni ona çok bağlamıştı.

"Bay Lu... kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?"

"Tuzlu su yutmuş gibi."

O his tüm bedenimi sardığında yumruklarımı sıktım. Nasıl bir cesaretle yakınına bile gidemediğim denizde boğulmak istemiştim ki ?

"Hala solunum yollarınızla ilgili birkaç küçük problem var. Birkaç güne çıkabilirsiniz. Bu arada bu küçük beye de sözünüz geçer diye umuyorum. Çünkü kendisinin de solunum yolunda iltihaplanma olmasına rağmen ilacı reddediyor."

Doktor Jongin'e bakarak söylediğinde kafamdan tek bir söz geçti... "Seni kurtardım, Lu." Jongin'in sesi olduğuna emindim. Cümlenin bir devamının olduğuna da emindim ama hatırlayamıyordum.

"Jongin, beni üzmek mi istiyorsun ? Ne gerekiyorsa yap işte. İkimiz de hasta mı gezelim ?"

"Birlikte gezecek miyiz hyung ?"

"Ne ?"

Bana hyung demesine mi şaşırsaydım, yoksa sevimli ifadesinin içimi titretmesine mi... ona sonra karar vereceğim.

"Evet. Gezeceğiz tabii. Beni gezdireceğin yerler yok mu ?"

"Var ! Tamam... ne gerekiyorsa yap bana doktor !"

Beyaz önlüklü yakışıklı adam gülümsedi.

"Kardeşiniz baya heyecanlı birlikte gezeceğiniz için."

OceanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin