4: Tonight

2.9K 240 65
                                    

HappyKyungsooDay

HappyKaisooDay

HappyKimJonginDay

Bizim neyimiz eksik  -_-

HappyKaisoofandomDay

---

Ayak sesleri daha da sıklaşınca adımlarımı hızlandırmıştım ki, birden ayağıma çarpan başka birinin ayağı yüzünden yere yapıştım. Ben daha ne olduğunu anlayamadan, bir el yakalarımdan tutup beni tellere doğru savurdu. Gözlerimi araladım ve sonunda karşımdakileri görebildim; Kainin çetesi. 

Sahipleri olmadan gelmelerine şaşırmalı mıydım?

"Bakın burada kim varmış~. Ezik. D.o Kyungsoo."

Chanyeol denen çocuk iğneleyici ses tonuyla konuştuktan sonra, diğerlerine döndü ve sinir bozucu bir şekilde güldüler. Durum şu ki, 3'e karşı 1.. Hiç adil görünmüyordu. 

"Ne o anca ordu gibi mi gelebiliyorsunuz üstüme, sıkıyorsa tek tek gelin. Ahh pardon unutmuşum sizin gibi zavallılardan bunu istemek..Benim hatam."

Taklitlerini yaparak iğneleyici bir şekilde güldüm, bu bir grup zavallıya dersini vermem gerekiyordu sanırım. Dediklerimden sonra suratları düşünce, galip olmanın havasında önlerinden geçtim. Chanyeol'a omuz atmayı da es geçmedim. İçimden bir ses o çocuğun başıma daha çok bela olacağını söylüyordu.

"Heyy nereye, daha yiyeceğin dayak var."  Ve cümlenin sonunda suratıma gelen yumrukla, geriye doğru sendeledim. Anlaşılan pes etmeyeceklerdi. Kendileri kaşındı, yumruğumu gelişi güzel savurduğum da Chanyeolu yere yapıştırdım. 

(Chani döven bir Kyungsoo hayal edince bana bir gülme geldi sormayın amsdhkjsfhjf)

Ben yerdeki Chanyeola sırıtarak bakarken, Sehun denen sarı saçlı çocuğun karnıma attığı tekme ile yere savruldum. O da yetmemiş gibi üstüme çıkıp yakalarımı tuttu.

"Şimdiye kadar defalarca okulumuza gelip sinirlerimizi bozmana rağmen hala dayak yememen, kurallarımızı çiğnemen bizi fazlasıyla sıktı anladın mı? Seni şanslı piç!" Ve bir yumruktan sonra bu sefer beni tellere yapıştırıp yakalarımı tutan Chanyeola bakıp zorla konuştum.

"Ne şansından, ne kuralından bahsediyorsunuz?"

"Biz hoşlanmadığımız biri oldu mu ona işkence uygularız, bu bizim bir yandan da okuldaki otoritemizi sağlamlaştıran bir şey. Ama sen geldiğinden beri her defasında, Jongin sana işkence uygulamamızı erteleyip durdu. Ve bir bakalım ne oldu? Bu bizim sana olan nefretimizi körükledi ve bizde seni takip edip işini bitirmeye verdik. TA-DAA! Suratıma ardarda gelen yumruklara aldırmadan dediklerini düşünmeye başladım. Ama aklıma hep tek bir soru geliyordu.

Neden?

Sırayla bana yumruklarını savururlarken, bir yandan da karnıma tekmeler atıyorlardı. Ben artık hissetmemeye başlarken birden yumrukların durduğunu hissettim. 

Öldüm mü acaba?

Sonunda gözlerimi araladığımda onun burada olduğunu gördüm, Kai. Ama sadece o vardı. Diğerleri nereye gitmişti? Zorlukla ayağa kalkmaya çalışırken, geriye doğru düşüyordum ki bir çift kolun beni tuttuğunu hissettim. Hemen toparlanıp, oradan uzaklaşmak için hızlı adımlarla yürümeye başladım ama arkamdan geldiğini hissediyordum. Cidden bir gün içinde bu kadar Kai vakası yeterde artardı bana. Tanrım, daha yaşadıklarımı düşünmem lazımdı!

Neyse ki yediğim yumrukların vücuduma etkisi tahmin ettiğim kadar kötü olmamıştı. Elimi yüzüme değdirdiğim de; sadece ağrı vardı, kan yoktu. Hızlı adımlarla yürümeye devam ederken, beni kolumdan çekmesiyle onda döndüm.

"Ne var!?"

Elini kolumdan çekti ve dudak büzdü. Bunu neden yapıyordu ki?

"Teşekkür etmek yok mu?" 

Sinirlenme Kyungsoo, sakin ol. Sadece sakin ol.

"Ah tabii, kendi çetenden beni kurtarmana değil mi? Hiç sanmıyorum!"

"Peki o zaman, ısrar etmeyeceğim. Hem zaten bu gece birlikteyiz, adımı inleyerek bunu telafi edeceğinden şüphem yok." Ve yine o pis sırıtışı..

Neydi bu şimdi?

Birlikteyiz.Bu.Gece.İnlemek.Gece.?İnlemek.?

Aklından neler geçiyor hiç bir fikrim yoktu ama benim için iyi olmadıkları kesindi. Belkide, bana işkence etmek istememesinin sebebi buydu. Benim için daha iğrenç ötesi planları olduğundandır. 

AH.

"Ne saçmalıyorsun? Seninle uğraşmaktan daha önemli işlerim var, şimdi beni rahat bırak!"

Tekrar yürümeye başladım ve tekrar kolumu çekti. Harika. Şimdide dejavu yaşıyoruz.!

"Yine ne var be!?" Kulağıma doğru yaklaştı.

"Üzgünüm ama, bende seninle geliyorum. Ve bana karşı gelemezsin yoksa-"

"Yoksa ne?" Sözünü bitirmesine izin vermeden, delici bakışlarımla gözlerinin içine baka baka kaşlarımı çaktım. 

"Yoksa annene bize işkence uyguladığını söylerim. Bayan D.oyu üzmek istemezsin değil mi?" Ve yine büzülen dudaklar..

Lanet olsun! Annemi kullanacağını tahmin etmeliydim. Nefret ediyorum Annemin zayıf noktam olmasından! Onu üzmek, isteyeceğim en son şey bile değildi. 

Kai, beni tam 12'den vurmuştu!

"Tamam." Ne diyebilirdim ki? Ondan kurtulmak için her şeyi verirdim. Evet, evet her şeyi.

"Tamam nee?" Söyletmezse olmazdı değil mi?

"Tamam, benimle gelebilirsin." Gözlerimi devirerek cevapladım.

Ben yürürken yanımda yürüyordu, elleri cebinde bütün dişlerini cömertçe sergilemekten de gocunmuyordu. 

"Güzel. Bu gece çook eğleneceğiz."

Say My Name/ KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin