21: Real Eyes, Realize, Real Lies

1.6K 150 46
                                    

Kısa ve öz bölüm oldu demiş kitabın asıl yazarı, ki bencede öyle benim favori bölümlerimden biri shghsghsgyhs

Ayrıca bu bölümcüğü @fanfincon_KAISOO 'ya ithaf ediyorum. 

Umarım okur güzelcik votelerinizi ve yorumlarınızı bırakırsınız. 

Unutmadaaaaannnn diğer bölümü iki gün sonra şipşak atacağım, çünkü nedennnnn bu bölüm çok kısa diyeee 

arka yanaktan öpmeyi unuttum diye bölümü tekrar düzelttim sjfshgfshh

:******

:******

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----

"N-nasıl yani?"

Yapmacık bir ifadeyle yüzüme baktıktan sonra "Duydun işte, Jongin bir erkeğe aşık olmuştu,"  dedi. "Öğrendin, mutlu musun?"

Kafam karışmıştı .Her şeyin bu kadar kolay olmasına şaşırmıştım ama asıl şaşırdığım duyduklarımdı. Yerine yerleştirmem gereken taşlar vardı.

"Baekhyun, götür onu."

Baekhyun olumsuz bakışlarla, "Nereye?" diye sorunca, "Evine götür işte. Yalnız kalmak istiyorum!" dedim, sesimi yükselterek.

Chanyeol, rahatsız olduğum bakışlarıyla birlikte odadan Baek ile ayrılınca sonunda yalnız kalabilmiştim. Odadaki koltuklardan birine oturduğumda ayaklarımı masaya uzatmıştım. Elimle ofis masasının üstündeki kalemle oynarken gözlerim çoktan dalmıştı.

Her şey bulanıklaşmıştı ve netleştirme işi bana düşüyordu.

"Evet. Pek sevmiyorum onları ama Jongin denen çocuk özellikle gelmek istedi. Fazla ısrarcıydı ve... Gözlerini bana diktiğinde reddedemedim, ürkütücü bakıyordu."

Partiye gelmek için ısrar etmişti. Gelmesi için hiçbir neden yoktu. Üstüne bir de öptüğüm kızı öpmüştü.

Amacı neydi?

Bana işkence çektirmek?

"Biz hoşlanmadığımız biri oldu mu ona işkence uygularız, bu bizim bir yandan da okuldaki otoritemizi sağlamlaştıran bir şey. Ama sen geldiğinden beri her defasında Jongin sana işkence uygulamamızı erteleyip durdu."

Chanyeol'ün, o gece dedikleri beynimi kurcalamaya başlamıştı şimdi de. Amacı işkence çektirmek ise neden ertelemişti ki? Beni o piçlerin elinden kurtarmıştı ama sonra peşimden ayrılmamış ve anlaşmayı öne sürerek bana adını inletmişti.

Dudaklarıyla dudaklarımı sömürürken, kısık kısık aldığı nefesi yüzüme çarptı. Yine derinlerden gelen sesiyle "Öp beni." dedi.

Gecenin sonunda onu öptüğümde, geri çekilmiş ve gözlerini üzerime dikerek bana bakmıştı.

Etkilenmiş miydi?

"Geçenlerde izin vermemesine rağmen merak ettiğim için çalışmalarını yaptığı atölyesine girdiğimde gözüme çarpan portrenin köşesinde adını gördüm de..."

Bayan Kim'in söyledikleri şimdi daha mantıklı gelmeye başlamıştı. O gün... O odaya girdiğimde ipiri gözlerden birini siyaha boyanmıştı. Beni çiziyordu. Artık emindim.

Hatırladıkça taşlar yerine oturuyordu.

"Bulduğum en ilginç bilgiyi söylüyorum. Bu bara sonradan sık sık gelmeye başlamış ve Ricky sağolsun kamera kayıtlarına baktık. Tarihler senin o okula ilk gittiğin tarihe çok yakın."

Okulda karşılaşmamızdan sonra çalıştığım bara gelmeye başlamıştı.

Gözümün önünde olan şeyleri göremeyecek kadar aptaldım.

Gözümün önü... Ah.

Tabi ya!

"Siktir, gözlerin..."

"Nesi var gözlerimin?"

"Yok bir şey. Hiçbir şeyi yok. Ah! Bir daha bana gereğinden fazla yaklaşma seni sikik beyinli!"

Benden etkilendiği için bunları yapmıştı. Kendisine yaklaşmamı istemiyordu çünkü bana aşık olmaktan korkuyordu. Tüm bunların başka bir nedeni olamazdı.

Kai, erkeklerden hoşlanıyordu ve bu sır her şeyi değiştirecekti.

•••

"Dostum, neden barda buluşmadık ki? Evde duvarlarla mı dans edelim?!"

Salondaki koltuğa yayılmış bir şekilde konuşan Luhana gözlerimi devirdikten sonra yerimde hareketlendim ve konuşmaya başladım.

"Sanırım her şeyi çözdüm!"

Baekhyun hariç diğerleri gözlerini büyüterek bana bakmıştı.

Chen dövmeyle kaplı kolunu kaşırken, "Sonunda! Ee neymiş?" dedi.

"Kai erkeklerden hoşlanıyormuş!"

"Ne?!"

Luhan ve Jongdae aynı anda sesini yükseltince, "Asıl çözdüğüm şeyi dinleyin," dedim. "Benden hoşlanıyormuş ama tekrar aşık olmaktan korktuğu için uzak durmaya çalıştı tabi."

Luhan, ağzı açık bir şekildeyken, "Siktir!" diyebilmişti. Chenin ise içtiği kokteyl boğazında kalmaktan son anda kurtulmuştu.

Baekhyun yerinde rahatsızca kıpırdanınca, "Ne oldu Baekie?" dedim kafamı çevirip.

"Kyungsoo...Ben inanmıyorum."

"Neye?"

"Dostum, Jongin ve çetesinden bahsediyoruz. Bu kadar kolay olması sence de garip değil mi? Bu işin içinde bir şey var Kyungsoo."

Sıkıntıyla nefesimi verdim ve, "İyice paranoyaklaştın Baekhyun. O aptal çetenin de bir sınırı var. Bu kadar düşünmek yerine zaferin keyfini çıkarmaya başla çünkü bir planım var." dedim.

"Bunu kullanmasan şaşırırdım zaten, plan ne?"

Chene sırıtırken ellerimin avuç kısmını birbirine sürterek, "Kaiyi kendime aşık edeceğim. Bana aşık olduğunu söylerken ses kaydına bile alacağım. Aşk acısında boğulmasına neden olacağım." dedim.

Say My Name/ KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin