Say My Name/ KaiSoo

27: First Method; Gay Bar

EEE Katy Perry bacımızın Ur So gay şarkısı bugün baş kahramanımız ahdjhdhd

İyi Okumalar 

****

Bu kadarı gerçekten fazlaydı. Hayır yani, kendime aşık etmek istemiş olabilirim ama gay bar beni aşardı.

Sadece adını duyduğum ve hayatımda hiç bulunmadığım bir ortamdan bahsediyorduk, ilk deneyimimin Kai ile olmasını istediğimi sanmıyordum.

Hem cidden, kabul etsem bile nasıl ikna edebilirdim ki? Karşısına geçip,  'Hey, gay bara gidelim mi? Seni biraz kendime aşık edeceğim de.' diyecek halim yoktu ya.

Saçmalık, evet, evet başka bir açıklaması olamazdı.

Baekhyun kaşları çatık bir şekilde otururken, Chen piercing'i ile uğraşarak meraklı gözlerle bize bakıyordu ve Luhanın ise tek yaptığı eliyle masada ritim tutmaktı.

Sonunda sessizliği bozup, "Ne dediğinin farkında mısın?" diye sordum, istemsizce yükselen sesimle.

Ah bir şey daha vardı; o bara Kai ile tek başıma asla gitmezdim!

Tamam, yalnız olmamız plan için daha iyi olabilirdi ama benim için olmazdı.

Yoo Na'nın yüzünde tepkime şaşırmamış bir ifade vardı, ya da bana öyle gelmişti. Birden gözlerini irileştirerek yüzüme bakmaya başladı ve sahte olduğu belli olan bir heyecanla konuşmaya başladı.

"Düşünsene, bar yakışıklı erkeklerle dolu olacak -evet, maalesef ki gaylerin çoğu yakışıklı oluyor- ve Jongin ile o ortamda bulunacaksınız." dedi gözlerini irileştirmeye devam etti. "Sence de bir kıvılcım oluşması için yeterli değil mi?"

Kıvılcım mı? Cidden, buna alışmam zaman alacak gibi görünüyordu ya da ne alışması, sadece bitmesini istiyordum. Ama pekala, Yoo Na üzücü bir şekilde haklıydı.

Bütün numaralarımı oyuna serip Kai baştan çıkarmalıydım fakat aklıma başka bir şey takılmıştı.

"Nasıl yapabiliyorsun?"

"Neyi?" diye cevap verdi soruma, kaşlarını kaldırarak.

"Yani... Eski sevgililerin... Anladın işte..."

Konu diğerlerinin de ilgisini çekmiş gibiydi, özellikle de Baekhyunun çünkü elini çenesinin altına koyup gözlerini irileştirmiş bir şekilde bıyık altından sırıtarak Yoo Na'ya bakmaya başlamıştı.

Yoo Na pembe renge bürünmüş dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra elleriyle uğraşırken konuşmaya başladı.

"Ee.. Ne de olsa bu bir plan değil mi? Yani Jonginin çetesi için her şeyi yapabilecek kadar hırslı biri olduğunu bildiğimden seninle... Dalga geçmek için birlikte olduğunu biliyorum ve sen de bunun intikamını almak için onu kendine aşık edeceksin. Sonrasında ise muhtemelen birbirinizden uzaklaşırsınız. Jongin bir şekilde seni unutur ve yeni kızlara yelken açar."

Kai'nin eskiden bir erkeğe aşık olduğunu bilmiyor olmalıydı ama dedikleri doğruydu. Sonu böyle olacaktı. Herkes kendi yoluna gidecekti.

Gözlerimi kaçırıp, "Haklısın.." diyerek kestirip attım.

Baekhyun pozisyonunu düzeltirken Yoo Na bana dönerek, "Pekala, plan kafana yattı mı?" diye sormuştu.

Hala yalnız gitmek istemesem de evet, planı uygulamaktan başka seçeneğim yoktu.

İçkimden yudumlarken, "Hıhı.." diye mırıldandım.

Yoo Na gözlerini kısa süre Baekhyunun üzerinde gezdirdikten sonra bana dönüp düşüncelerimi okumuşcasına, "Bir dakika... Gay barda Jongin ile yalnız olmak istemiyorsun!" dedikten sonra konuşmama bile izin vermeden Baekhyuna bakarak devam etti. "Arkadaşlar böyle zamanlar içindir, öyle değil mi Baek~?"