Özel bölüm

6.6K 284 238
                                    

Instagram 👉🏻erksenaa  takipte kalın.

Okurken paragraf aralarına yorum yapın lütfen. Özel bir bölüm yazdım.

Daha çok yükselmemiz için gerekiyor lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Sizden bir ricamdır bu. Emeklerimin karşılığını her yazar gibi bende görmek isterim. 💨

Multideki şarkıyla dinleyin bölümü :)

~
Dostluklar hesapsız kurulur.
Buna dahil olmak üzere bu yolu toplam 5 kişi takip etti. Dosttular.
Aile olan dostluklardan.

Şevval,Derin.Can,Sefin

Ve Sena.

Hepsinin düşünceleri bir volkan gibiydi, lavlar onları esir alırken, buhar olup havada yağmur taneleri olarak yeryüzüne iniyordu.Her bir yağmur tanesi, bedenlerine değil ruhlarına temas ediyordu. Kimisi bu  yağmur tanelerinde yanıyordu, kimisinin; Ruhları azad ediliyordu. Bu döngü devam etti. Ta ki bu yağmur tanelerinde hissizleşen ruhlara kadar.

Ruh ve beden mahkemesi yapıldı. Hüküm verildi, kalem kırıldı.

Ruh ve beden.

Yadırgandı.

Dışarda ansızın bastıran yağmurda oturan Baran, kırık bir gece lambasının yanında kaldırımda siyah kapşönü kafasına geçirmiş oturuyordu. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı. Bir yağmur damlası yüzüne çarptı o an. Bulutlar birbirine  daha çok yaklaştı,Yağmur hızını artırdı, Can'ın gözlerindeki bulutlar titredi, ruhun acısı gözlerinden gelen bir yağmur tanesiyle devam etti.
Gülümsedi, Yağmur, acılarımızı gizler."

~

Aniden bastıran yağmurla, bahoz silecekleri çalıştırdı. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Gideceğimiz yere kadar susmamı soru sormamı istemişti, hernekadar sinirlenmiş olsamda, susmuştum. Felaket bir yağmur yağıyordu. Aralık ayına girmiştik, soğuk kendini yavaştan belli etmeye başlamıştı. Arabadaki sessizlik, sinir bozucuydu. Yavaştan uykum gelmişti, esnediğimde bahoz'un bana baktığımı hissettim, umursamadım. Trafiğin yoğunluğuna kaş çatarak baktım, bir anda şimşek çakınca yerimden sıçradım, Gök gürültüsünü sevmezdim. Küçükken gökgürültüsünden korktuğumda ablamın yanına sessizce sokulup uyurdum, rahatsız oluyordum. Önümüzdeki trafik ilerlemeyince bahoz'a baktım. Baş parmağıyla yavaşça direksiyona vuruyordu, gözleri ise önündeki trafikteydi. Yeşil ışık yanmasına rağmen, arabalar hareket etmiyordu. Derin bir nefes aldı, dudağının bir kenarı içe çökünce sertçe kornaya bastı. Kornanın sesiyle yüzümü buruşturdum." Arabalarına soktuklarım."diyerek homurdandı.

Küfür etmesine şaşkınlıkla baktım. Ona baktığımı hissetmiş olacak ki tek kaşını kaldırıp bana " Ne ?" dedi. Ona cins cins bakarak." Hiç."dedim. Tuhaf bir bakış atarak önüne döndü. Kaç dakikadır bu trafikteydik bilmiyorum ama boynundaki damarlar belirginleşmiş, çenesi gergindi. Tüm bu kalabalığın nedeni iki saat önce iki arabanın çarpışmış olmasıydı. Ve yol kapatılmıştı, ondan dolayı herkes tren yollarını kullanmak için ana caddeye çıkmak istiyordu.Pencereyi indirip temiz havayı nefesime çektim. Toprak kokusu.. rahatlamıştım. Pencereyi geri kapattığımda, Bahoz sinirle penceresini indirip kafasını dışarı çıkardı. Ne yapıyordu ? Kornaya basarak." Hadi ! İlerleyin lan! Bir saattir kaldık burda." Kafasını içeri geri koyup. " yabancı filmdemiyiz sokuklar, beyzbol sobasıyla arabanızamı vurayım? Napayım?"dedi. Ağzım o şekli almış şekilde ona bakıyordum. Şu an bir fok balığı gibi hissediyordum.Aldırış etmedi. Sonunda trafik ilerleyince tuhaf bir ses çıkartıp gaza bastı.

TAKINTILI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin