TAKINTILI

Telefon davası

#Bölüm şarkısı : Raye- Bet U Wish ☁️

~

Lanet telefon..

Peki ben nasıl alacaktım telefonu ?

Lanet ederek ayağı kalktım.

Şevval'in bana seslenmesini umursamayarak bankta oturan yağmur ve arkadaşlarıyla onlara doğru ilerlemeye başladım. Başlayacaktım diyelim, önüme çıkan Derin 'le. durdum. Bana bakıp tek kaşını kaldırarak '' Uyuyan güzel uyanmış '' diyerek alayla sırıttı.

Homurdanarak '' Takip et beni '' dedim ve kolundan tutup  Yağmurlar'ın yanına doğru ilerlemeye başladım.

Derin kolunu kurtararak  '' Yağmurla'rın yanına niye gidiyoruz ? '' diye sordu merakla.

Her şeyi baştan anlatacak kadar vaktim yoktu.

Şuan tek derdim telefonumu almaktı. kısaca özetleyerek '' Telefonum Bahoz'da '' dediğim an durup şaşırarak bana baktı..

Lütfen telefonum benim için çok önemli !

Banka yaklaştığımda. gülümseyerek Bankın başında durdum bir an gerildim.

Çünkü hepsi ben geldiğimde susmuştu ve bana bakıyorlardı. Yağmur başını çevirip bana bakarken adının Mirhan olduğunu öğrendiğim kumral çocuk başını omzun yaslamış kaşları çatık bir şekilde arkama bakıyordu. Derin  yanıma geldiğinde dik durup Yağmur'baktı.

Yağmur oturduğu yerden doğrulup ''  Kızlar ? '' dedi imayla.

Gergince gülümseyerek '' Sana sormam gerek bir şey var. '' dediğimde, kumral çocuk aniden '' Sor ve git '' dedi.

İstemsizce kaşlarım havaya kalktı. Ses tonundan korkmuş olabilirim. Fazla gizemli duruyordu. '' Özel. '' diyen Derin'le ortam daha da bir huzursuzlaştı. Yağmur'da fark etmiş olmalı ki '' Kantine gidin geliyorum ah! birde kahve alırmısınız ? ayılamadım da. '' dedi.

Ben kıza ne diyorum o bana ne diyor.

Başımla onaylayıp '' Tamamdır, bekliyoruz'' diyerek Derin'e baktım.

Gözleri Yağmur'un üstündeydi birşey diyecek gibiydi. Birde bu kumral çocuğun Derin'e olan bakışları hiç hayra alamet değildi.

Banktan ayrılırken Derin  birden durup '' Unuttum ''dedi. Neyi ? sormama fırsat vermeden Banka Yağmurla'ra doğru ilerledi.

Aramızda 5 adımlık mesafe vardı.Lütfen bizi rezil edecek birşey yapmasın lütfen allahım diye dua ederken olacaklara hazırladım kendimi.

Yağmur kaşlarını kaldırıp Derine bakınca. Derin dudağını ısırarak '' Uhm, şey kaç şeker kullanıyordun ?  sormayı unuttumda '' diye sorduğu masum soruyla  rahatlamış bir şekilde nefes verdim.

Kumral çocuk. Mirhan demeye alışmamıştım çünkü tanımıyordum.

Derinin dediğiyle kafasını kaldırıp tuhaf tuhaf  ona baktı.

Bu çocukta birşeyler vardı ama bakışları bir tuhaftı bizim deli kıza.

Okulun içine girerken koşan Can'ı görmemle kaşlarımı çattım. Beni gördüğünde ellerini sallayarak nefes nefese yanıma geldi. Ellerini bacaklarına koyup soluklanırken. '' Can ? '' dedim. nefes nefese '' Ha ? '' dedi öküz. '' Niye koşuyorsun sen annem ?  '' deyip eğilerek yüzüne baktım.