ŞEYTANİ İMPARATOR: Sonun Başlangıçı

LANETLİ YERE YOLCULUK

yang long, Yang klanından ayrılmadan önceki akşam yang klanı kütüphanesinde bütün Asura kıtasının doğusunu kapsamlı bir şekilde içeren bir harita bulmuştu. Bu harita ejder kuyruğu şehrinin ikibin kilometre çevresini  detaylı bir şekilde gösteriyordu. Yang long'un haritada oldukça dikkatini çeken bir yer vardı bu yer ise...

Yang long, yang klanından ayrıldığı akşam ve diğer akşama kadar hedefine doğru olabildiğince hızlı bir şekilde yürüyordu. klandan ayrılışının ikinci akşamı olduğu zaman kendisi için klandan ayrılmadan önce on üç şeytani ilkel tanrının kalbine depoladığı kurutulmuş et ve kurutulmuş meyvelerden oluşan hafif bir öğün hazırladı. Bir ağaca sırtını vermiş bir şekilde yemeğini yerken  kendi kendine mırıldanmaya başladı

"Acaba bana on üç şeytani ilkel tanrının kalbini veren ve yin hua ile ruhlarımızı birbirine bağlayan ihtiyar ses tam olarak kimdi ve bunu yapmakta ki amacı ne olabilir."

Yola çıktığından itibaren yang long'la hiç bir şekilde iletişime girmeyen yin hua, yang long'un mırıltılarını işittikten sonra hor görür bir şekilde

 

"Senin gibi güçsüz bir ölümlünün bu konular hakkında düşünmesi gerçekten büyük bir şaka."

Yang long'sa yin hua'ya dalgın bir şekilde

" benim güçsüz bir ölümlü olduğum hakkında doğru söylüyorsun fakat şunuda bilmen gerekir ki aklını kullanan bir kişi  bir olay gerçekleştiğinde bu olayın neden oldugunu ,nasıl olduğunu ve nasıl sonuçlanacağı konusunda düşünmek zorundadır. Bu konuları düşünmeyen bir insan ne kadar güçlü olursa olsun sonu mutlaka acı bir ölüm olur "

Yang long konuşmasını bitirdikten sonra Yin hua turuncu bir ışığa dönüşerek yang lon'un önünde havada durmaya başladı . yang long, yin hua'yı sadece ay ışığında görsede hala onun muhteşem güzelliğini ve somutlaşmış  kibirli aseletini görünce afallamasına engel olamadı üç nefes süresinde zorlukla zihnini toparladı.

Yang long'un konuşmasından sonra Yin hua'nın gözünde yang long ister istemez daha dikkate değer birisi olsada bu sesinin tınısına yansımadı.

"Aslında o kadar da aptal degilmişsin söylediklerin doğru bu olayın başımıza gelmesinin nedenini tahmin edebilmen gerekir."

Yang long dikkatli bir ifadeyle" evet nedenini tahmin etmek zor değil ilk nedeni ikimizinde ölü olması ve ruh halinde intiyar sesin karşısına çıkmamız,  ikinci nedeniyse intiyar sesin konuşmasından anladığım kadarıyla sende benim gibi sevdiklerini kaybetmişsin ve en az benim kadar güce aç olmuguna eminim  ihtiyar ses bunu biliyordu ve ikimizinde güçlenmesini istiyor"

"Evet bizim açımızdan nedenleri bunlar ve olayların nasiliysa bu bizim iki hayat boyu tecrübelerimizle bu hayatta eğer yaşayabilirsek ihtiyar ses ile  tekrar karşılaşabilecek güce sahip olana kadar ki bütün tecrübe ettiğimiz olaylar olacaktır. Nasıl sonuçlanacağıysa bunu düşünmenin şu anda bir anlamı yok."

Yin hua'nın kurduğu uzun cümleden sonra nefes alış verişinin düzensizleşmesine ve yüzünün hafifçe kızarmasına engel olamadı .

Yang long'sa yin hua'nın ay ışığı altındaki bu muhteşem görüntüsünü kafası aşağı bakar bir şekilde düşüncelerine daldığı için kaçırdı .

Eğer yang long dünya üzerindeki bu kadar muhteşem bir görüntüyü  o yaşlı sesi düşündüğü için kaçırdığını bilseydi o yasli sesin sahibinin on sekiz dereceden akrabalarını dahi cehennemin on sekizinci katına girecek olsa bile lanetlerdi ama yin hua ona böyle bir şans vermedi  konuşmasını bitirdiği zaman turuncu bir ışığa dönüşerek on üç şeytani ilkel tanrının kalbine girdi.

Yang long, yin hua ile konuştuktan sonra bu konu hakkında daha fazla düşünmesine gerek olmadığına kanaat getirdi. iki gündür uyumayan yang long dışardan gelebilecek tehlikeler karşısında bilinçini yarı kapatarak uykuya daldı...

Sonraki gün yang long güneş ışıklarının sırtını hafif bir şekilde ısıtmaya başlaması ile hafif uykusundan uyandı ve yolculuğuna kaldığı yerden devam etmeye başladı. iki günlük yolculuğundan bu yana beş yüz kilometre yol kat edebilmişti hedefine ulaşması icin gitmesi gereken bin kilometrelik yolu olabildigince hızlı bir şekilde gitmişti. altıncı günün sonunda güneş son ışınlarınıda dünyadan çektiği vakit hedefine ulaşmıştı . bu hedef onun Asura cehennem kıtasının bütün tarihini altüst edeceği yegane başlangıç yeriydi . on üç şeytani ilkel tanrının  kabinin içinde olan yin hua dışarıdan gelen boğuk ve baskıcı aurayı hissedince hemen turuncu bir ışığa dönüştü ve yang long'un önünde havada ortaya çıktı ve önünde bulundukları yere bakarak

" sen gerçekten bu kadar düşük bir seviyeye sahip olduğum halde bu lanetlenmiş yere girmeye cesaret mi edeceksin!"

Yin hua her ne kadar sesinin sakin çıkması için büyük bir gayret sarf etsede bunu pekte başarabilmiş değildi .

Yang long kibirli bir şekilde hafif bir gülümseme takınarak

"Ben yang long elbette seviyenin farkındayım ve bu yerin neresi oldugunu da adım kadar iyi biliyorum. Kendi hayatımı, dolayısıyla seninde hayatını, tehlikeye atacak her hangi birşey yapmam. Asura cehennem kıtasında bulunan insanların bilgi düzeyinin bu kadar düşük olması gerçekten bana cennetten gelen büyük bir yardım ben nasıl olurda bu büyük yardımı görmezden gelebilirim heheheh"

"Benim gözümde sen sadece ölümünü arıyorsun ama kendini, dolayısıyla da beni, öldürmediğin sürece  karışmayacağım, bakalım cennetten gelen bu büyük yardımı nasıl kullanacaksın."

Diyerek on üç şeytani ilkel tanrının kalbine tekrar girdi. Yang long eğitimine başlamak için her ne kadar büyük bir istek duysada Yin hua 'nin söyledikleri doğruydu bu seviyede  böyle bir eğitim yapmak basitçe ölümü aramak olduğunu biliyordu. Onun için eğitime başlayacağı yarına kadar hem bedensel hemde ruhsal olarak en üst limitine kadar dinlenmesi gerekiyordu. Eğitim yapacağı alanın beşyüz metre gerisinde yang long son derece korunaklı bir alan buldu ve yarına kadar burda dinlenmeye karar verdi.

YN; O lanetlenmiş yer ...heheheh.