Bowlıng oynamaya gittiğimizde kimsecikler yoktu. Ayakkabılarımızı giyip bowlıng salonuna geçtik.
-Ee nasıl grup oluyoruz dedi buğra.
-Ben emirle sende büşrayla.
-Gülerek bana uyar dedi.
-Peki başlayalım iyi olan kazansın.
-Ama böyle kuru kuruya olmaz ki kaybeden hesabı öder.
-Kabul ama bir şartım var bir deneme yapalım. Yani herkes bir denesin.
-Tamam siz çalışın biz burda büşrayla takılırız. Sonuçta biz kazanıcaz dedi gülerek.
-Unutma kuzen son gülen iyi güler.
-Hadi gidin de çalışın dedi. Bizde elimize top alarak çalışmaya başladık.Ben biliyordum ama emir yinede bir anlattı.
-Bak topa parmaklarını böyle yerleştiriyorsun. Sonra sağ ayağın önde ve sol ayağın arkada bükmeden sadece kol gücünle topu geriye çekip bir anda bırakıyorsun tamam mı?
-bunlar buraya bilek böyle ve sonra atıyorum dimi.
-Evet hadi at bakalım.
-Tamam diyerek attım.Top hiç bir labutu devirmeden geçmişti.
-Birazcık olsa da umut var mı?
-umut var umut hep var diyerek suratını buruşturdu emir.
-Ama öyle deme üzülürüm ben.
-Sen üzülme prenses.ben senin yerinede atarım.
Gülerek cevap verdim.
-Hadi ama başlayalım dedi buğra.
-Tamam diyerek gittik.Ilk emir attı atmasıyla bütün labutlar birden devrildi. Koşarak kucağına atladım
-Aferin sana maviş.
-Hayırdır oğlum siz sevgilimisiniz?
-Hayır sarılan herkes sevgilimi oluyor biz çok yakın arkadaşız.
-Aynen öyle sıra sende prenses at bakalım.Tamam diyerek attım.
Atmamla bütün labutlar devrilmesede birkaçı devrildi.
-Olsun buda güzel dedi emir.
-Ama senin attığın kadar değil
-Bende Ege şampiyonuydum zaten dedi gülerek.
-Niye olmasın dedim.Sıra buğralara gelince bizden güzel olmasada fena oynamıyorlardı. Son turda beraberiydik.Taki
Emir bütün labutları devirip tam puan alana kadar.Koşarak kucağına atlayıp sıkıca sarıldım. Başımı kaldırınca bir tane de kocaman öptüm.
-Aferin benim maviş prensime.
-Senide kutlarım güzel prensesim.diyerek saçımdan öptü.Kucağından indiğimde bizimkiler bize tip tip bakıyordu.
-Hadi canlarım sizi kasaya alalım.
-Tamam siz rahatınızı bozmayın canlarım dedi büşra.
-Bozmuyoruz zaten diyerek emir beni kendine yaklaştırıp saçlarımı koklayıp beni tekrar öptü.Bende ona sarıldım.
-Ee çok iyi oynadık ama.
-Karşılığını alırım.
-Hemen uyuzlaşırsın zaten dimi dedim.
-Huyum bu prenses neyse senden ne istesem acaba.
-Ne isteyecen yine?
-Içinden ne geliyorsa sürpriz yap bana.
-Şuan keyfim yerimde olmasa şu teklifini anında red ederdim onu söyliyeyim fırsattan istifade bana yakınlaşmadın da değil.
-Ben mi sana yakınlaştım asıl sen benim üzerime atladın.
-Neyse tartışmaya gerek yok.
-aynen diyerek kasaya doğru yöneldik. Acaba emir'e ne yapsaydım. Buldum bu camış yemek yemeği çok seviyor. O zaman ben buna bir pasta ya da kek yapayım. Ama nasıl yapacaktım ki. Buldum Büşra'dan yardım alabilirdim ve fatma abla da bize yardımci olurdu. Içimden gelmese hiç yapmak istemezdim. Ama yemek yapmayı da bir gün öğrenmem lazım dı değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4DÖRTLÜK
Teen Fiction4 ayrı kişilik,4 ayrı beyin,4 ayrı düşünce ama önemli olan onların bir olması.Azra,Emir,Buğra ve Büşra'nın komik,eğlenceli bazen de üzücü hikayesine tanık olacaksınız.Okudukça sizde kendinizi onlardan birer parça gibi hissedeceksiniz