Tuğçe odaya girip hemen bana sarıldı. Bir koldan başka bir kolda ağlıyordum.
-Tamam canım geçti geçti dedi bana daha da sarılarak.
-Ne geçmesi tuğçe yaa hiç birşey geçmiyor işte 'kaçıp gitmek istiyorum buralardan'dayanamam ben yaa.
-Dayanıcaksın gerekirse bende seninle gelirim kaçarız buralardan hem herşeyin üstesinden beraber gelmedik mi biz?
-evet dedim
-Artık ağlama bak hadi içeri geçelim.
-Tamam sen git diyerek tuğçeyi odadan çıkardım ve lavaboya gidip yüzüme biraz su vurdum. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. Salona gidip emirin yanına oturdum.
-Aşkım diyoruz ki yemekten sonra tabu falan oynayalım.
-Siz oynayın benim canım hiç istemiyor ben yemekten sonra yatarım diyerek başımı emirin omuzuna koydum.
-Aa olmaz kuzen öyle biraz oynayalım sen yokken hiç tadı çıkmaz ki.
-Aynen kuzen yaa hadi ama.
-Aşkım hadi oynarız dimi.
-Bakılır .
-Oh be diyerek yanağımdan kocaman öptü .
-Bakılır dedim oynayacağım demedim.
-Sen öyle dediysen oynarsın aşkım.
-Belli olmaz bana dedim.
-Bak bu sefer haklısın.
-Ben acıktım yaa hadi yemek yiyelim.dedi Tuğçe.
-aynen yiyelim dedi buğra masaya doğru yürürken. Emir elimden tutup beni kaldırarak masanın olduğu tarafa yönlendirdi. Canım hiçbirşey istemiyordu sadece zar zor çorbamı içebildim.
-Prenses niye yemiyorsun?
-Canım istemiyor.
-Olmaz öyle diyerek kaşığı elimden alıp bana kendi elleriyle yedirmeye başladı.
-Tamam bu kadar yeter dedim kaşığı elimle iterek.
-Niye canın istemiyor.
-Basbayağı istemiyor işte zorlama istersen.
-Peki prenses dedi kaşığı bırakırken.
-Ben doydum diyerek masadan kalktım.
-Kuzen azıcık köfte yeseydin bari dedi buğra.
-Istemiyorum dedim yaa diye bağırdım. Bu günlerde kendime hiç engel olamıyordum. Sonrada Tuğçe'nin odasına gittim. Yatağa girip düşünmeye başladım. Acaba tek kalmaya onları ikna edebilir miydim?Ya da Buğranın yanına taşınırdım. Nasıl olsa tuğçe artık burda kalıyor. Düşüncelere dalmışken birden kapı tıkladı.
-Gel.
-Aşkım biliyorum çok zor dönemlerden geçiyorsun biraz dertleşelim mi?
-Dertleşince dertlerim bitmiyor.
-Biliyorum diyerek yanıma oturdu. Yanağımı okşayarak,
"Seni böyle görmeye dayanamıyorum istersen gel biraz dolaşalım iyi gelir belki.
-Geç olmadı mı?
-Yanında ben olduğum sürece geç olsa ne fark eder hadi üzerini giyinde biraz dolaşalım.
-Gerek yok pijamalarımla gelicem.
-Tamam diyerek elimden tuttu. Salona geçip,
-Biz gidiyoruz.dedim.
-Nereye kuzen?
-Hiçç öyle dolaşıcaz dedi Emir.
-Iyi madem dedi Buğra. Sonra ayakkabılarımızı giyip çıktık. Üzerime polar hırkamı almıştım. Dışarı çıkmamızla soğuğun yüzümüze vurması bir oldu. Hava soğuktu ama emir yanımdayken üşümüyordum. Emir bir kolunu omuzuma attı bende ona belinden sarıldım. Öylece sahile kadar yürüdük.Sonra biraz üşüdüğümüz için deli gibi koşmaya başladık.
-Senin öfkeni atma tarzın bu mu prenses?
-evet .
-Yoruldum ama biraz duralım.
-Burada yorulması gereken benim dedim tebessüm ederek.
-Baksana sana birşey diyeceğim.
-Söyle derken hala koşuyordum.
-Şimdi içinden gelenleri haykıracaksın.
-Tamam güzel fikir . Yanlız biraz özenti olucak ama olsun.dedim. Durduktan sonra kayalıklara çıktık. Kayalıklardan en denize yakın olanında durduk.Denizin suları ayaklarımıza vuruyordu.
-Şimdi ben haykırıcam ama ne sen ne de başka biri beni duymayacak.
-Tamam der gibi kafasını salladı.
-Gözlerini kapat mavi gözlü çocuk.Ikimizde gözlerimizi kapatıktan sonra başladım bağırmaya"annem den de babam olacak heriftende nefret ediyorum. Hayatımın içine edip şimdide gidiyorlar keşke keşke onların kızı olmasaydım"dedikten sonra
"Bide seni çok seviyorum mavi gözlü çocuk diye bağırdım. Bağırdıktan sonra sinirlerim boşalmış olacakki ağlamaya başladım.
-Ağlarken emirin eli arkadan bana sarıldı.
-Boğuk sesimle,duydun mu?dedim
-Hayır ne ben ne de başka biri duymadı dedi.
Dönerek ona sarıldım. Elimden tutarak kayalıklardan çıkmama yardım etti. Eve dönerken yine sahilden geçmeyi tercih ettik. Geldiğimiz yollar tenhayken bir anda dolmuştu. Emir ani bir refleksle
"Hey duyduk duymadık kalmasın ben şu gördüğünüz kıza deli gibi aşığım dedi bağırarak.Etrafımızdaki insanlar delice bağırıyor,alıkışlıyor ve de "helal olsun" diyorduBende dönüp emir'e sarıldım. Arkadan bir teyze beni dürterek
-Kızım bu oğlanı kaçırma bu devirde bulmak zor vallahi.
-Dimi teyze ya dedim gülerek.Emir yüzümün güldüğünü görerek.
-Oh be prenses yüzün güldü sonunda dedi yanağımdan öperken.
-Gülmesin mi?
-Tabiki gülsün. Hadi fazla üşümeden gidelim dedi.
-Tamam diyerek emirin hızına ayak uydurdum. Eve gidince bizimkiler suratımın güldüğünü görerek.
-Hayırdır evlenme teklifi falan mı aldın suratında güller açıyor.
-Hee evlenme teklifi aldım dedim gülerek.
-Vallaa mı?
-Tuğçe bir daha sorarsan kuzen miyiz diye düşünmeye başlıcam.
-Tamam ya ama o günleri de görürüz inşallah.
-Nerde dedim.
-Niye benim teklif etmeyeceğimimi düşünüyorsun.dedi emir
-Yani
-Nasıl yani?
-Odunsun çünkü
-Öylemi ufaklık
-Şaka yaptım maviş alınma
-Alınmadım zaten.
-Hadi tabu oynayalım.dedi buğra.
-Hadi oynayalım.
-Kızlar erkekler diye takım olalım.
-Bana uyar.
Ilk kelimeyi tuğçe bana anlatıyordu.
-Hani şu kitabın kahramanı?
-Vini,
-Hayır
-Francısco
-Hayır
-Heh buldum felıx
-doğru diğer kelimeyi anlatıyorum.
-Sıla ne?
-sıla kim lan?
-benim gicik olduğum kız varya o
-O mu yılan
-Doğru
-Hani türkiyeye gelse ölüp bitmem ama görmeye giderim.
-Sarışın mı esmer mi?
-Esmer
-Taylor LAUTNER.
-doğru senin ölüp bittiğin aktör.
-Tabiki salman khan
-Sen balayına nereyi istiyodun?
-Miami
-Vay sen orayı mı istiyon dedi emir.
-E tabiki
-Güzelmiş.
-Ya vaktimizden çalma.
-gelinlikler ne model
-Balık
-diğeri
-Prenses
-Doğru Kağan ne?
-şerefsiz
-Başka
-adi köpek
-Başka
-piç
-Başka
-Odun
-Bitti .Bulduk deyip birbirimize çaktık.
-Du duf duf du duf
-Emir bana dönerek iyi saydın.
-E hak ediyorda ondan artık sıra sizde başlayın bakalım.
-Tamam diyerek kartları buğraya verdi.
-Azra ne ?dedi buğra.
-Güzel
-Başka
-Prenses
Yaa dedim tebessüm ederek
-Azra nın tersi.
-Arza
-Aferin lan
-Diğerine geç
-Ben hangi takımlıyım
-Fenerbahçe
-Feneri at
-Bahçe
-Doğru . Ben diyorum büşrayı alsam gitsem beraber kafa dinlesek sonra gün batarken kumsala oturup güneşin batışını izlesek
Emir hey diyerek buğrayı hayallerinden çıkardı.
-Dalmışım abi kusura bakma ya
-Hadi lan süre bitiyo
-Vee bitti diyerek oyunu durdurdum. Biz kazandık.Emire dönerek ay aşkım ne güzel anlattın beni.
-Dimi dedi bana gülerek.
-Sonuçta biz kazandık. E kuzen ne yaptıralım bunlara dedi tuğçe.
-Yarın sabah kahvaltıyı hazırlayıp evi temizlesinler.
-Vay kuzen iyi fikir çak diyince ona çaktım.
-Olmaz öyle şey
-Olur maviş olur.
-Olmaz ufaklık.
-Kazansaydınız o zaman.
-Ben bu manyakla nasıl kazanayım ?
Buğra emire dönerek,
-şimdi öyle mi oldu lan
-Oğlum sen anlatamıyon ki
-Tamam sabah kalktığımızda kahvaltı hazır olsun diyerek tuğçeyi de alıp odaya çekildik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4DÖRTLÜK
Teen Fiction4 ayrı kişilik,4 ayrı beyin,4 ayrı düşünce ama önemli olan onların bir olması.Azra,Emir,Buğra ve Büşra'nın komik,eğlenceli bazen de üzücü hikayesine tanık olacaksınız.Okudukça sizde kendinizi onlardan birer parça gibi hissedeceksiniz