Annem kapıyı kilitlediği için hiçbir yere gidemiyordum.
-Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsun hee ,anne artık seni cidden tanıyamıyorum.diyerek bavulları bırakıp odama çıktım. Annemde peşimden geldi ve anahtarı alıp kapımı kilitledi.
-Ne yapıyorsun ya aç şu kapıyı diye kapıyı yumruklamaya başladım.
-Işimi daha çok zorlaştırma bunu sen istedin.
-Sizden nefret ediyorum keşke benim annem ve babam olmasaydınız diye bağırdım ve yatağa girip ağlamama kaldığı yerden devam ettim.Sonra telefonumu alıp emiri arayacaktım ki kapı açıldı.
-Ah unutmuşum diyerek annem telefonu elimden aldı.
-Senden de o babam olacak heriften de nefret ediyorum keşke keşke sizin çocuğunuz olmasaydım.
-Böyle yapma kızım senin iyiliğin için yapıyoruz bunları lütfen.
-Ne benim iyiliğim için ya var ya bir gün ölürsem bilin ki bu sizin yüzünüzden.
-Kes sesini diye bağırarak odamdan çıktı annem.Şimdi telefonumda yoktu ne yapacaktım. Hemen camı açtım ve biri var mı diye göz gezdirdim.Ah Abidin oradaydı. Abidin çok saf ve temiz kalpli bir çocuktu bizim kapıcımızın oğlu.
-Şşt abidin.
-Bana mı dedin Azra hanım abla.
-He sana dedim şimdi beni iyi dinle tamam mı?
-Tamam ne oldu ki?
-Sen bana telefonunu ver anlatıcam.
-Iyi ama nasıl?
-Bekle diyerek çantamı boşalttım ve spor ipimin ucuna bağladım.
Sonra da aşağı sarkıttım.Abidin telefonu koyduktan sonra hemen yukarı çektim ve Emirin telefonunu çevirdim.
-Efendim.
-Emir benim Azra annemler beni alıkoydu evdeyim kurtarın beni.
-Ne hadi canım, sakin ol ne oldu anlat.
-Onu bunu boşver buğrayı ara sonrada sana anlatacağım planı uygulayın. Bana bu telefondan ulaşabilirsiniz.
-Tamam aşkım sen sakin ol planı anlat.Planı anlattıktan sonra telefonu kapatıp beklemeye başladım. Sonra telefonu abidine teşekkür ederek geri verdim.
****
Hava kararmaya başlamıştı ki zil çaldı.
-oh be sonunda dedim kısık sesle.kapıya bardak dayayıp beklemeye başladım.Seslerden anladığım kadarıyla Buğrayla emir gelmişti.
-Ee teyze Azra nerede?
-odasında uyuyor?
-yaa odasında demek.
-Ee yanındaki arkadaşın kim?
-meraba ben Emir Buğra'nın yakın arkadaşıyım.
-memnun oldum evladım.
-Bende dedi Emir.(nazik şey dedim içimden)
-Teyze eniştem yok mu?
-yok canım işi çıktı gitti. Odada annemin taklidini yaptım sinirle.
-E pardon lavaboyu kullanabilir miyim?
-Tabiki
Emir yukarıya çıkıyordu. Heralde anahtarı aradığı için geç kaldı.
-Heh burdasın buldum seni diyerek kapıyı açtı.Açar açmaz üzerine atladım.
-Kahramanım benim iyiki geldin hadi kurtar beni buradan seni çok seviyorum.
-Bende seni hadi hadi çabuk olalım.diyerek elimden tuttu.
-Ee bavullar ne olacak.
-Ne bavulu?
Elimle bavulları işaret ettim.
-Bunlar ne hepsini nasıl götürücez?
-Basbayağı götürücez.
-Tamam diyerek bavulları aldı.
-Aşkım bunların içinde ne var ?
-Bütün kıyafetlerimin yarısı.
-Yarısı bu kadarsa tamamını düşünemiyorum.
-Çok konuşmada kaçır beni hadi.
-Kaçırıyorum ya.
-Ay hiç adrenalin olmadı dedim şakadan.
-Bekle şunları kapıya koyalım da. Kapıyı sesizce açarak bavulları kapının önüne koyduk. Sonra emir beni kucağına alarak hızlı bir şekilde arabaya götürdü. Bavulları taşıması içindeAbidin'i çağırdık. Arabaya binince Emir koşarak eve gitti. Acil birşey olmuş gibi numara yapıp evden kaçacaklardı.Öylede yaptılar. Arabaya binince hemen gaza basıp.Buğralara gittik. Hemen Tuğçe'nin odasına gidip yatağına girdim. Kapı tıkladığında biraz olsun gözyaşlarımı dindirmeye çalışarak tişörtümle suratımı sildim.
-Gelebilir miyim?
-Gel. Emir yanıma oturarak saçlarımı okşadı.
-Sakın ağlama seni böyle görmeye dayanamıyorum.
-Nasıl ağlamıyayım yaa onlardan nefret ediyorum keşke onların kızı ben olmasaydım.
-Şşt öyle deme diyerek başımı alıp kalbine yasladı. Ben hala ağlamaya devam ediyordum. Tamam diyerek saçlarımdan öptü.
-Senin yanında ben varım seni asla bırakmayacağım.
-Biliyorum diyerek daha da sıkı sarıldım ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4DÖRTLÜK
Teen Fiction4 ayrı kişilik,4 ayrı beyin,4 ayrı düşünce ama önemli olan onların bir olması.Azra,Emir,Buğra ve Büşra'nın komik,eğlenceli bazen de üzücü hikayesine tanık olacaksınız.Okudukça sizde kendinizi onlardan birer parça gibi hissedeceksiniz