-Emir??
-ne??
-Bana yeni birşey verecek misin dedim üzerimin ıslak olduğunu göstererek.
-Yoo
-Ne yoo
-Olmaz kızım ıslatmasaydın.
-Emir
-Ne var?
-Ver hadi üşüyom.
-Iyi be tamam diyerek bir tane daha pijamalarından verdi.Bu soğuk havada buz gibi suyla ıslatılınca e tabiki haliyle üşüyordum. Artık normal üşümedense titriyordum. Dişlerim birbirine titreyerek çarptığı için ses çıkartıyordu.
-Üşüyon mu sen?
-Yok ateş bastı yanıyom. Gerizekalı mısın sen??
-Hayır.
-Off Emir benim yatağımı aç ta yatayım donuyom
-Oldu hanımefendi başka bir Emriniz.
-Yok sen yatağımı aç yeter.
-Yorgan da orada yastık da orada girer yatarsın içine.Dedi parmağıyla göstererek.
-Çok naziksin sen ya.
-Ya öyleyimdir.Diyerek yatağa doğru ilerledim.Bir an başım döndü. Elimle duvardan destek almasaydım düşebilirdim. Emir hemen yanıma gelip beni tuttu.
-Iyi misin.
-Iyiyim.
-Birşeyin var mı?
-Yok diyerek yatağa girdim.
-iyi geceler.
-Iyi geceler ufaklık birşey olursa seslenirsin ben hemen yan odadayım.
-Tamam diyerek gözlerimi kapattım. Üşümem hala geçmemişti. Uyumaya çalışıyordum.Bir ara artık yorgunluğuma tamamen yenik düşüp derin bir uykuya daldım.
******
EMIR'DEN
-Acaba çok üşümüş müdür diye yatağın içinde debelenirken gidip bakmaya karar verdim. Kapıyı açıp sessizce içeri girdim. Prensesler gibi uyuyordu. Uykudayken bile bir insan bu kadar güzel olabilir mi?? Kokusunu burun deliklerimden alıp kalbimin en derinliklerine gömdüğüm kadın Ondan ayrı kaldığım her gün kalbime bir hançer gibi saplanıyordu. Barışmak istiyordum ama şu sıçtımın gururu izin vermiyordu.Bir anda çok değişik olabiliyordum. Değişik bir insandım zaten. Bir anım bir anımı tutmayan.
Eğilip yavaşça alnından öptüm . Ateşi vardı. Benim yüzümden. Mal gibi ıslatmıştım. Uyandırmaya kıyamadığım için yavaşça üzerindeki tişörtü çıkardım.Alnına ıslak bez serdim. Elime kolonya döküp elimin tersiyle boynunun altına sürdüm. Bir ara uyanır gibi oldu. Hafifçe ağızı aralandı ama gözlerini açmadı.
-Emir sen misin? Dedi kısık sesle.
-Benim birtanem benim dedim.
-Ne işin var odada dedi.
-Ateşin var hasta oluyorsun yat dinlen ben sana bakıyorum zaten dedim.
-Tamam diyerek uykusuna kaldığı yerden devam etti.Uykuda olmasa böyle birşeye izin vermezdi. Gece geç satlere kadar başında bekledim. Biraz ateşi düşünce benim de üşümemden dolayı yanına yattım.
****
sabah gözlerimi açtığımda Emir yanımda yatıyordu. Telaşlanarak
yatakta doğruldum. Emir'i kolundan dürterek uyandırdım.
-Kalksana ne işin var senin burda yaa?
Yavaşça gözlerini araladı ve
-Aşkım yat uyu ateşin vardı o yüzden yanındaydım.
-Ne aşkım'ı be manyadın mı sen?
-Evet
-Belli oluyor
-Yat uyu hastasın zaten.
-Yok uykum falan sen yatıyosan yat zıbar ben gidiyorum diyerek yataktan ayaklarımı sallandırdım.
-Nereye gidiyosun?
-Cehennemin dibine.
-Kızım niye sabah sabah sinirlisin bu kadar?
-Sanane.
-Azra.
-Ne Azra.
-Yok birşey diyerek yataktan kalktı.
-Nereye?
-Duş alıcam ben sen istiyorsan gidebilirsin.
Hiçbir şey demeden odadan çıktım. O da duş almaya gitti. Mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya çalışıcaktım. Ilk önce evi biraz topladım. Masayı açarak kahvaltılıkları yerleştirdim. Elimdeki hıyarın kabuklarını soymakla cebelleşirken merdivenlerden Emir indi. Altında eşofman üzerinde birşey yoktu. Pislik kaslarıyla yine beni büyülüyordu. Elindeki havluyla saçlarını kurulayarak yanıma geldi.
-Vay vay vay Azra hanım ve yemek yapmak.
-Evet beğenemedin mi?
-Yoo zaten bir saate bir hıyarı kesememişsin.
-Sana benziyor ya kıyamdım diyelim dedim kendime de şaşırarak.
-Öyle mi domates te sana benziyor.
-Ne? Ben burda sana iltifat gibi birşey ediyorum sen gitmiş bana domates diyorsun nankör pislik.
-Öyle demedim sen anlamadın diyorum ki utanınca domates gibi kızarıyorsun.
-Hiçte bile.
-Azra hala çok güzel bir kızsın seni anama alıcam.
-Ne dedim yanaklarımın yandığını hissederek.
-Domates gibi oluyorsun demiştim.
-Ya of çık git başımdan acıktım dedim gülerek.
-Öyle olmaz o.
-Ne?
-Gel sen şöyle diyerek, beni kolumdan tutup tezgaha dayadı. Tam arkama geçip, elini elimin üzerine koyarak soymayı gösterdi. Ben salak gibi heyecan yapıp bıçağı elime geçirmeseydim iyi olacaktı tabi.
-Ahh.
-Napıyosun prenses ya diyerek bıçağın kestiği yeri ağızına götürdü. Kanı emdikten sonra bekle ben geliyorum diyerek yara bandı getirdi. Elime sararken ben onu izliyordum. Sardıktan sonra birde orayı öptü.
-Şimdi iyi misin?
-Evet dedim gülümseyerek.
-Sen geç şöyle ben hazırlarım.
-Tamam diyerek masanın yanında bulunan bar sandalyesine oturdum. Yarım saat sonra kahvaltıyı hazırlayıp yanıma geldi.
-Afiyet olsun diyerek yanıma oturdu.
-Ellerine sağlık maviş prens dedim gülümseyerek.
-Uzun zamandır bu kelimeyi kullanmıyordun duyunca bşr tuhafıma gitti.
-Yaa dimii dedim içim burkularak. Meyve suyumu yudumladıktan sonra,
-Emir
-He
-Ben sana birşey söylemek istiyorum.
-Söyle
-Ben çok pişmanım.
-Ne için.
-Her şey için.Sen beni bu kadar severken siktir olup gitmemden,sen bana her defasın da fazla değer verdiğinden,ve dediğin gibi (durdum) gözlerim dolmuştu. Fazla bencil olduğum için dedin ve biriken göz yaşlarımı teker teker serbest bıraktım.
-Şşt sakın ağlama diyerek başımı boynuna gömdü. Biliyorum saçma saaan şeyler dedim sana. Affet beni prenses olur mu?Artık ne ben ne de başka birinin seni üzmesine izin vermiyeceğim.
-Seni seviyorum hemde deliler gibi.dedim ağlıyarak.
-Bende prenses bende
Ağlamam dindikten sonra ellerimi sıkıca Emir'in boynuna doladım.O baş parmağıyla gözlerimi silerken kokusunu içime çekiyordum.
-It gibi pişmanım siktir olup gittiğim için yaptığım her şey için pişmanım.
-Şşt öyle söyleme
-Affedicek misin beni??
-Asıl sen beni affedicek misin?
-Sen birşey yapmadın ki?
-Ben mi?
-Evet.Neyse bunları konuşmaya gerek yok çok özledim ben ya seni diyerek dudağına kocaman bir öpücük kondurdum.
-Vay.
-Bir daha hiç ayrılmayalım olur mu?
-olur birtanem olur. Sofrayı toplayalım sonra yatalım.
-Çüşş
-Hayır yani uykum geldi ondan dedim.
-He zaten benimde geldi.
-Ne ara?
-Uyku bende her zaman olan birşey.
-Iyi madem diyerek sofrayı topladık. Emir yatağa girdiğinde bende yanına uzandım.
-Gel bakalım buraya ufaklık diyerek beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım. Başımı en sevdiğim yere onun boynuna gömdüm. Bir yarım saat orada öylece kaldım. Emir birşeyler söylüyordu. Hem onu dinliyor hemde kokusunu içime çekip kalbimin en derinlerinde gizliyordum. Arada bir de cevap veriyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapandı. Tam uykuya dalacakken bir çığlık kulaklarımı tırmaladı. Hızla yataktan çıkarken bu kadının Emir'in annesi olduğunu gördüm.
-Oğlum ne yapıyorsunuz siz burada?
-Birşey yapmıyorduk anne.
-Kızım sende hiç utanma arlanma yok mu niye elalemin oğlunun koynuna giriyorsun.
-Anne dedi Emir.
-Şey siz yanlış anladınız. Biz sadece sevgiliyiz.
-Sevgililer aynı yatakta mı uyur?
-Şey
-Ne şey kızım ailen sana hiç terbiye öğretmemiş mi?
-Evet teyzecim haklısın. Cidden çok özür dilerim bir daha olmaz.
-Benim oğlumla olmazsa başkasıyla olur.
-Nee?
-Anne diye bağırdı Emir. Kes sesini.
Ağlamaklı boğuk sesimle "özür dilerim bir daha olmaz"diyerek hızlıca merdivenlerden inip evi terk ettim. Gözlerimden yaşlar hızlı hızlı akıyordu. Emir arkamdan geliyordu.
-Azra dur.
-Emir şimdi konuşmanın hiç sırası değil.
-Biliyorum birtanem annem olucak kadın üzdü seni. Aldırma sen ona.
Durdum ve önüme dönerek.
-Senin annen bana orospu dedi.
-Onu kast etmedi aşkım.
-Ne kast etti he söylesene. Zaten sizde bir insana orospu damgası yapıştırmak genetik dimi.
-Azra istersen eve bırakıyım seni. Çünkü cidden azından çıkanı kulağın duymuyor.
-Ben giderim. Sen git annene olanları izah et.
-Bekle o zaman taksi çağırayım.
-Tamam diyerek kaldırım taşına oturup bacaklarımı uzattım.Taksi geldiğinde hızlıca taksiye bindim. Taksiye yolu Emir tarif etti. Oturduğum koltuğun camına vurdu. Bende yavaşça açtım.
-Bu konuyu halledicem sakın üzme kendini.
Tamam der gibi başımı salladım.
-Akşam gelirim yanına prenses.
-Tamam diyerek camı kapattım. Camı kapatırken dediği kelime çok hoşuma gitti. Sessiz söylemişti ama ben duymuştum.
-Seni seviyorum ufaklık.
***
Eve geldiğimde gözlerim şişmişti. Başkası dese belki bu kadar ağlamazdım ama sonuçta diyen sevdiğim adamın annesiydi. Onun gözünde böyle bir profil oluşturmak cidden çok utanç vericiydi. Tuğçe surat ifademi görerek hemen yanıma geldi.
-Azra ne oldu?Emirle mi kavga ettiniz?
hayır anlamında başımı salladım.
-Kızım ne bu surat anlatsana ne oldu?
-Yok birşey.
Buğra: Azra ne bu hal?
-Çok kötüyüm diyerek başımı Buğranın göğsüne yasladım.
-Ne oldu bebeğim söylesene,
-Emir'in annesi bana orospu dedi.dedim hıçkırarak
-Ne? Inanmıyorum. Neden böyle birşey desin ki?
-Çünkü bizi bastı.
Salondaki herkes şaşırmış bizi dinliyordu.
-Nerede bastı ?
-Yatakta.
-Lan siz iyi misiniz? Azra neler oluyor? O sana bişey mi yaptı?
-Hayır hiçbirşey yapmadı.Sonra konuşsak olur mu?
-Hayır efendim şimdi konuşucaz.
Yavaşça başımı Buğranın göğsünden kaldırdım.
-Emir geldiğinde konuşsak olur mu?
-Bu konu burada kapanmadı Azra hanım konuşucaz.
Onu duymazdan gelerek odama gittim.Peşimden Tuğçe ve Cansu da geldiTuğçe"ne oldu anlatıcak mısın?"
"Birazcık uyumam lazım sonra konuşsak olur mu?"
"Kuzen abim kafayı yedi.Emir'e birşey yapacak diye korkuyorum.
"Off.Biz Emirle kaldık ya.İşte barıştık."
"Nee? oha süper"
"sonra uykumuz geldi sadece yatakta ona sarıldım. Annesi geldi bastı bizi."
"Oha yani"
"Yanlış anladı işte"
"dur ya siz şimdi siz mi oldunuz?"
"Evet biz olduk.Ama şimdi kimseye söylemiyorsunuz.Sürpriz olsun."
"Tamam.Emir geldi heralde. bir baksana sen"
"koşarak salona geçtim.Buğra sinirden köpürmüştü."Emir'in boynuna atladım.
"Aşkım geldin demek"
Buğra:"Ne aşkım mı be?"
onu duymazdan gelerek konuşmamıza devam ettik.
"Bebeğim,özür dilerim.Annem yanlış anlamış"Ağlama diyerek elinin tersiyle göz yaşlarımı silip dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Hassiktir siz barıştınız mı?"
"yok abicim hala küsüz dedi Emir gülerek."
"Azra sen bir hazırlan"
"Niye"
"Bugünlük kaçırıyorum seni"
"Hay hay diyerek odama gittim."Artık keyfim yerine gelmişti.Emir bana huzur veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4DÖRTLÜK
Teen Fiction4 ayrı kişilik,4 ayrı beyin,4 ayrı düşünce ama önemli olan onların bir olması.Azra,Emir,Buğra ve Büşra'nın komik,eğlenceli bazen de üzücü hikayesine tanık olacaksınız.Okudukça sizde kendinizi onlardan birer parça gibi hissedeceksiniz