4DÖRTLÜK

Dertleşme

Eve gelince hala daha üşümem geçmemişti. Hemen şöminenin karşısına geçtim ısınmak için. Sonra elinde sıcak çikolata ve battaniye ile yanıma berk geldi. Battaniyeyi omuzlarıma bıraktıktan sonra elindeki sıcak çikolatayı bana uzattı. Sıcak çikolata olduğunu kokusundan anlamıştım.  Yanıma oturup o da benim gibi bağdaş kurdu.
-Çok korkuttun bizi.
-Ya biraz öyle oldu.
-Çok mu soğuktu.
-Hemde nasıl,bir ara içim geçmişti de gözlerim kapanmaya falan başladı. Yanımda kaya olmasaydı donar ölürdüm. Geldi beni ısıttı sarılarak gerçi ondan beklemezdim ama.
-O bir bakmışsın somurtan bir bakmışsın  karşısındakiyle konuşan bir insandır. Ben bile kuzeni olduğum halde onu daha çözebilmiş değilim. Kaya keşfedilmemiş gizemli bir ada gibidir. Keşfettikçe içinde ne olduğunu anlarsın ve bu da epey bir zaman alır.
-Dimi iyi çocuk aslında neden biraz somurtkan ki?
-Yapısı öyle babası annesiyle onu terk edip gittiğinden beri hep somurtkandır. Çok konuşanları sence neden sevmiyor?
-Bilmem neden?
-Babası çok konuşkan bir adamdı. O da sanki gereksiz falan konuşunca karşısındaki insanı babası gibi zannediyor yani o yüzden anlatabiliyor muyum?
-Evet
-Mesela kendisi babasının tam zıttı bir insan. Tabi önceden öyle olmasa da şimdi ona dair hiç bir şeyi ne kendisinde ne de etrafındaki insanlarda olmasına tahammül edemiyor.
-He o yüzden bana çok konuşma diyor.
-Evet
-Telefonum çalıyor versene hemen yanında.
-Tamam diyerek telefonu bana uzattı.
-Hayırdır diyerek telefonu açtım.
-Efendim
-Azra iyi misin çok merak ettik özür dilerim kuzen.
-Sence dedim gözlerimi devirerek.
-Ay sen sence dedin demek ki iyisin.
-Of buğra birşey demiyorsan kapatıyorum.
-Bekle bekle kapatma hemen merak ettik seni çok özledim vallaha.
-Inanayım mı ?
-Bence inan neyse bak yanımda kim var?
-Beni ilgilendirmez derken gelen sesle irkildim.
-Azra seni seviyorum lan.
*
-Azra iyi misin?
*
-Azra çok korktum ya atlayıp geliyordum vallaha bak dedi gevşeyen sesiyle.
-Sen içtin mi ya?
-Bu kadar şeyden bu nu mu çıkardın?
-Içtin mi dedim.
-He içtim ne oldu?
-Diyeceğin birşey yoksa kapatıyorum çünkü sen bunları düşünerek söylemiyorsun.
-Azra geri gel ne olur.
-Görüşürüz.
Bağırarak,-Yine beni kaale almıyorsun, sıçtığımın Izmirinde tıkılıp kaldım.
-Görüşürüz diyerek kapattım. Biraz daha konuşsaydım göz yaşlarıma engel olamazdım. O yüzden kapatmak zorunda kaldım telefonu.
-Ne dedi?
-Her zaman ki şeyler işte .
-Anladım izmir'e geri gidicek misin?
-Bilmiyorum belki sömestrdan sonra giderim.
-Pazartesi günü  okula gelmeyecek misin?
-Hayır gelmiyeceğim. Zaten okulun son haftası kimse okula gitmez ki. Sizde gider mi?
-E heralde
-Ay pardon siz inek okuldunuz dimi dedim gülerek.
-Evet ineğiz biz dedi o da gülerek.
-Benim uykum geldi ben uyuyucam diyerek battaniyeyi de alarak kalktım.
-Iyi geceler cadı.
-Niye bana cadı dedin ki?
-Kaya sana diyor ya.
-He o yüzden.
-Evet.
-Iyi geceler inek.
-Rüyanda beni gör.
-Tamam ot yiyen inek görürsem sen gördüm derim.
-Komik şey dedi gülerek.
Bende odama çıktım. Kendimi yumuşak yatağa bırakınca rahatladım.