ARKADAŞLAR,KİTABIMIZ 3K OLMUŞ BÜTÜN OKUYUCULARIMA TEŞEKKÜR EDİYORUM.3BİN'E DEĞER BİR BÖLÜM İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ.SİZLERİ ÇOK ÇOK SEVİYORUM Sabah kalktığımda Tuğçe henüz kalkmamıştı. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya doğru gittim. Ama kilitliydi.Kapıyı tıklayarak,
-Hey kimsin?
-Bekle biraz ya saçımı yapıyorum.
-Emir ya öff başlarım şimdi senin saçına. Orada olması gereken benim.
-Erkekler de saç yapabilir.
-Yapamaz diye birşey demedim ki ben.Artık çıkta elimi yüzümü yıkayayım ya.Bir saattir banyodasın diye söylenirken,Emir kapıyı açtı.
-Ohaa demekten kendimi alıkoyamadım.
-Ne??
-Şey yani şey yapmaya şey etmiştim de her neyse bu kadar yakışıklı olmak zorunda mısın??
-Azra sen iyi misin?
-Değilim hem sen git üzerine birşeyler giy. Bu ne ya sabahtan beri kas şov yapıp duruyon.
-Azra kapıyı aç diyen sendin hatırlatırım.
-He kapı,şaç aaa unutmuşum mal gibi burada dikildim senin yüzünden çık şuradan diyerek Emir'i banyodan çıkardım. Sonra da elimi yüzümü yıkayıp,saçımı yapmaya koyuldum. Hafif bir makyaj yaptım. Saçım ve makyajım bittikten sonra dolabın karşısına geçip bir yarım saat bakıştım.En son kırmızı gömlek elbisem ve altına çorap çizme giyinmekte karar kıldım.Saçlarımı düzleştirmiştim. Makyajımı da yine var ile yok arasında yapmıştım.Karnım gurulduyordu. Acıkmış olmalıyım diyerek mutfağa yöneldim.Kendime ekmek arası sandviç hazırladım. Yedikten sonra son bir kez saçımı taramak için banyoya gittim. Ve yine kapalıydı.
-Emir ya off sabahtan beri kaçıncı banyoya el koyman yeter artık.
-Bekle ya bekle işim bitti zaten.
-Bekliyorum zaten bir yere gittiğim yok diyerek kollarımı birleştirdim.Emir çıkınca o beni ben onu süzdüm.
-Sen niye hazırlanmadın??
-Sen ,senin bu suratın ne fondöten mi sürdün??
-Ilk ben sordum.
-Şimdi hazırlanıcam yani kıyafetimi seçtim şimdi giyinicem. Sen onu bunu bırak da niye makyaj yaptın?
Emir böbürlenerek,
-Ya şimdi orda bir sürü kız olucak çirkin gözükmiyeyim diye şey ettim.
-Yaa öyle mi?Söyleseydin bende BB krem vardı daha iyi yapardı böyle parlıyorsun. Bide dudakların kurumuş hatırlatta lip balm vereyim sana sür belki geçer.
-Ha ha ha çok komiksin salak.
-Evet öyleyimdir de bir dakika ya
-Ne oldu??
-Aklımdan geçen şeyi yapmadın dimi?
-Neyi?
-O musluğun içinde dökülmüş vaziyette duran şey benim fondötenim mi?
-Bilmem dolapta buldum.
-Emir ben seni boğarım diyerek Emir'in boğazına yapıştım.
-Lan manyak bıraksana beni.
-Gerizekalı onun aynısından alıcaksın bana.
-Lan bıraksana manyak.
-Seni boğarım.
-Boğuyorsun zaten.Buğra gürültümüze kalkmış olacak ki,
-Bu ne ya sabah sabah başlarım sizin kavganıza diyerek odadan çıktı.
-Azra napıyon lan bıraksana çocuğu diyerek beni Emir'den uzaklaştırdı.
-Pislik ya kızlara güzel gözükmek için benim eşyalarımı kullanıyor.
-Off ne fondötenmiş be alırız aynısından.
-Bok alırsın salak ben onu nerelerden aldım haberin var mı?
-Nereden aldın?
-Şey yani, aman be nereden aldıysam aldım.
-Kimden aldın?
-Sa - na - ne
-Iyi madem ba - na - neymiş bende çöpe atarım.
-Bulaşma bana ya bulaşma.
-Nereden aldın?
-Kağan aldı Londra'dan.
-Kağan
-Evet
-Iyi madem diyerek kutuyu eline alıp içinde kalanı da boşalttı.
-O kadar pislik birisin ki kıskanç ukala.Bunun bedelini çok ağır ödiyeceksin.
-Hehe tamam mesaj alındı.
-Alınsın zaten diyerek odama gittim. Hazırlandıktan sonra Buğraları beklemeye koyuldum. Onlarda hazırlandıktan sonra okula gittik.Hemen yanıma çantamı koydum. Çünkü Emir gelince %1000 ihtimal benim yanıma oturacaktı. Emir kapıdan içeri girince bana doğru yöneldi.Yanıma oturacakken,
-Burası dolu tatlım naş naş.
-Hay hay diyerek arka sıralara yöneldi. Buse denen salağın yanına oturdu.Içimden "aptal ben, kendi ellerimle çocuğu teslim ettim mal kafam ya "derken hoca geldi.Karnelerimizi dağıttıktan sonra gitti. Bizde hep böyle olurdu. Diğer okullardaki gibi öğretmenler iç bayan hani şu meşhur konuşmalardan yapmazlardı.Karneleri aldığımda beklediğim sonuçla karşılaştım.3 dersim zayıftı. Ama sınıftan geçmiştim sonuçta. Hoca tekrar sınıfa gelerek,
-Azracım Kağan'ın karnesini sen alıcakmışsın. Babası dedi.
-Tamam hocam diyerek elinden karneyi aldım.
Emir:
- Ne mana hocam Azra niye alıyor onun karnesini?
-Sa- na - ne diyerek karneyi çantama koydum.(Bu aralar şu sanane lafına taktım)
-Kuzen hadi gidelim.dedi Buğra.
-Nereye?
-Beraber karaoke bara gidelim diyoruz.
-A bak olur. E kim kim gidicez?
-Bizim tayfa.
-Dışardan kimse gelmezse gelirim.
-Gelmez ya kim gelicek.
-Iyi o zaman gelirim. Dedim. Telefonumun titremesiyle elimi çantama sokup telefonumu çıkardım. Arayan annemdi.
-Ne var?
-Sanada meraba kızım.
-Ne oldu söyliyecek misin?
-Illa birşey mi olması lazım?
-Evet sen durduk yere aramazsın da ondan.
-Öyle mi?
-Evet öyle hadi ne söyliyeceksen söyle vaktimden çalma.
-Tamam peki kızım. Azracım karnen nasıl?
-Iyi
-Zayıfın var mı?
-Yok.
-Azra Buğralara git sana bir sürprizim var.
-Ne sürprizi?
-Adı üstünde sürpriz.
-Tamam görüşürüz.
-Tamam canım kendine iyi bak.
-Sende demiyeceğim sen zaten kendine iyi bakıyorsundur diyerek kapattım.
-O kimdi?dedi Buğra.
-Annem ya.
-Bişey mi olmuş?
-Yok ya eve geç diyo bana sürprizi varmış.
-Ne sürprizi?
-Bilmem.
-Iyi o zaman hep beraber gidelim.
-Tamam diyerek eve doğru yol aldık.
****
-Off ya ne hediyesi bu beklemekten çatlıyacağım.
-Bekle ya heralde kargoyla gelir.
-Bekliyorum zaten Emir.
-Bekle.
-Beni sinir etme Emir diyerek tırnağımı yemeğe ve olduğum yerde dönür dönüp turlamaya başladım. Sonra Kapı çaldı.
-Heh be sonunda diyerek kapıya koştum.Açmamla şok geçirmem bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4DÖRTLÜK
Teen Fiction4 ayrı kişilik,4 ayrı beyin,4 ayrı düşünce ama önemli olan onların bir olması.Azra,Emir,Buğra ve Büşra'nın komik,eğlenceli bazen de üzücü hikayesine tanık olacaksınız.Okudukça sizde kendinizi onlardan birer parça gibi hissedeceksiniz