Acıyorum en derinimden.

1K 48 10
                                    

20 Ocak 2014;

Teoman şarkıları gibi. Bazen en derinde bazen tüm çıplaklığıyla ortada aşkım. Saklamak gibi bir derdim yok. Haykırıyorum. Utanmıyorum. Saklamıyorum. Seviyorum. Sevdiğimi saklama gereği duymuyorum. Belki pazartesi kadar mükemmel birini sevmek bana göre değil ama umurumda da değil. 

Pazartesi bugün ve 5 gün sonra nihayet görebilicem onu. Belkiyorum. Bekliyorum. Bekliyorum. Ama hayır. Yine son 3 derse kadar göremedim. Aşağı inmiyor. Sınıftan mı çıkmıyor anlamıyorum. 

25 dakikalık tenefüsten sonra merdivenlerde ki kaloriferde bekliyorum. Yanımda sarışın ve sinek valesi var. Gözlerim koridorda. Zil çaldı. Ve 2 dakika sonra evet geldi. Merdivenlerden çıkarken bakışlarını kaldırıp baktı sonra tekrar indirdi. Mahrum etme beni bekışlarından sevdam. Dayanamıyorum. Ellerim titremeye başladı. Sinek valesi bana bakıp gülümsedi. Her neyse işte. Önümden geçip labaratuvara gitti. Bir sonra ki zilde bende çıktım yukarı. Sınıfa girdim. Öylece kapıdan labaratuvarı dikizliyorum. Belki bi bakar diye ama hayır. Olmadı. 

Ders Tarih. Abi oldum olası sevmedim bu dersi. Derse başladı hoca ben uyuyorum. Son hafta ders işlenir mi lan. Ben işlemiyorum. Vurdum kafayı  yatıyorum. işi abarttım. Hırkayı kafamın altına koyarken hocada şarteller attı. 

''Kızım napıyosun sen?'' dedi.

Ağzımı açamadım.

''Defol çık sınıfımdan. Git nerde uyuyorsan uyu.''dedi.

Gülmemk için zor tutuyorum kenndimi. Rezalete bak. Üfleryerek çıktım. Arkamdan konuşumaya devam etti.

''Üffmüş. Gerizekalı.''dedi.

Çıktım sınıftan oturdum merdivenlere. Bekle bekle geçsin zaman. Yok. Biraz sonra 11. sınıflardan aynı bölümü okuduğumuz tiki ve turuncu geldi. 

Turuncu''Kız napıyon burda?''dedi.

Tiki yanıma oturdu. Turuncuda karşıma oturdu. Anlattım olanı biteni.Öyle muhabete devam ettik.

Turuncu''Sinek valesi ile hayırdır? Çıkıyor musunuz?''dedi.

Ben''Hayır. Asla.''dedim.

Turuncu''Bencede uzak dur ondan.''dedi.

Öyle muhabbet ederken bizim alan hocası geldi. Atatürk'e benzediği için Atatürk derler. Bana bi güzel fırçayı kayıp turuncu ike tikiyi yolladı.

Diyolok aynen şu şekilde;

''Kızım napıyosun burda?'

''Hocam dersten atıldım.''

''Niye atıldın?''

''uyuyorum diye attı.''

''Ders ne?''

''Tarih hocam.''

''Git özür dile gir sınıfa.''

''Yok hocam ben giremem daha. Zaten zil çalıcak diğer derse girerim.''

Daha bir lafa gerek kalmadı. Gitti. Ben tekrar merdivenlere oturdum. Biraz sonra yine tiki ve turuncu geldi. Turuncu gülümseyip giderken tiki kaldı. Bişeyler söyledi sonra o da gitmek için ilerlerken paıya çarptı. Ben yerlere yattım.

''Bunu görmedin. Kimse bilmecek.''dedi.

Ben oyle bir kahkaha attım ki sanırsın okul sallandı. Sonra oturdu yanıma. Espiri kahkaha gırla. Zil çaldı ve o da gitti. Sonra sarışın yanıma geldi. Ben ayağa kalktım. Biraz konuştuk. Gözlerim kapıda. Ve beklenen kişi çıktı. Pazartesi üzerinde beyaz tişörtü ve bol siyah pantolunuyla önümden geçip bir ders önce durduğum kalorifere gitti. Labaratuvar derslerinin olduğu tenefüslerde hep orda zaten. Her neyse biz çıktık dışarı filan. Gezdik. Yukarı çıkmak için geldiğimizde pazartesi yoktu. Sinek valesi ile karşılaştık. Biz merdivenlerde konuşurken yukardan pazartesi indi. Benim nefesim kesildi. Sarışın bana bakıp 'sakin ol' dedi.

BİR NEFES DAHA KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin