14 ocak 2014 ;
Tweet : Ygs başvurusuda tamam.E o zaman seneye görüşürüz;İTÜ,ODTÜ ya da Boğaziçi.:D
Evet. Hazırlıklar başladı. Gitmek için alıştırmalar yapmaya başlamış. Ben ise onsuzluğun alıştırmasını hiç yapmadım. Onsuzluğu hiç denemedim. Denemek bir yana düşünemedim bile. Hayal gücümü o kadar zorlayamadım. Demek gidiyor. Peki. Benden sana kocaman bir mutlu kal. Evet mutlu kal. Ben hoşça kal demem. Onun yerini mutlu kalla doldururum. Belki mutlu kalırsın diye.
15 ocak 2014 ;
Her şey harika. MÜKEMMEL(!). Ben hayatımdaki hatalarımın hepsini yeniden yeniden yapıp yeniden yeniden yeniliyorum. APTALIM. Çünkü güveniyorum. inanıyorum.
Dar paça ile aram iyice bozuldu. Baya tartıştık. Birbirimizi kırmaktan başka bir şey yapıyoruz artık. Ben üzgünüm. Gerçekten böyle olması çok acı.
Yeri değiştirdi. Yanımdan kalkıp godiğin yanına oturdu. Godiğin yanında da benim eks aşkım oturuyordu. Yanıma geldi. Böyle olması gerekiyorsa olsun. Ben ne kadar
16 ocak 2014,
KORKUYORUM. Olmuyor. Yani nasıl anlatılır onuda bilmiyorum ki. Özledim Hergün onun için yeni şeyler yazıyorum kırmızı defterime. Hergün bir kaç sayfa daha doluyor onun için. Biraz daha seviyorum o sayfalarda onu.
Kırmızı defterden bir kısım ;
Tarih : 06 ocak 2014
Seni sevmelerim var. Gizli saklı değil asla.
Bağıra bağıra seviyorum seni.
Bir sen sağırsın aşkıma. Bir sen dönüp bakmıyorsun ardına. Bir sen körüsün bana.
Seni gördüğüm an ruhum titriyor bedenimle. Bir korku basıyor kalbimi.
Ya gitmezsen hiç benden diye. Ya kalırsan hep kalbimin bir köşesinda acınla birlikte.
Hatıralarımda gülüşlerin var.
Kötü günlerim için sakladığım gülüşlerin.
Bir yandan da mutluluk var. Bana o kadar uzak ki.
Tıpkı sen gibi.
Gelişini çok hayal ettim.
Hayallerimde ki gibi olmayacaksa bile gel sevdam.
Gel bana.
Ruhumu titret yine.
Yine dolsum gözlerim bakışlarında.
Yine seviyim uzaktan uzağa ama mesafellerde yakın ol bari.
Böyle yazılarla dolu sayfalar. Ben artık yoruldum. Kimsenin anladığı yok. Artık anlatmak için çabalamıyorum.
Bugün her şey iyi gibiydi. İlk derste rehperlik hocası yanına çağırdı. Gittim. Oturduk.
Konuşmaya başladı.
''Formunu değerlendirdim. Ve pek iyi bir sonuç değil.''dedi.
Anlat demez umarım. Çünkü anlatmam. ANLATMAM.
''Anlatmak ister misin?''dedi.
''Hayır.'' dedim.
Biraz daha konuştu. Ben odanın köşesinde duran vazoyu incelemeye başladı. Sonra Pazartesiyi süşündüm. Söylediklerini anlamıyordum. Ben düşünüyordum.
''İstediğin zaman gel ve anlat.''dedi.
''Tamam.''dedim ve bir daha asla anlatmal için gelmeyeceğime emin bir şekilde çıkıp sınıfa gittim. Açık kalan brownimi yedim. Gotik bana pazartesi günü bundan 2 tane alıcak. Zorla söz verdirdim. Camın kenarına geçtim. Ders boş. Öylece izledim dışarıyı. ÖZLEDİM ÖYLECE.
17 Ocak 2014 :
Ben anladım bugün. Dar paçayı özledim. Gerçekten.
Bütün gün eks aşkımla beraber oturup güldük. Kahkahalar içtik.
En çok güldüğüm şey yemeğine dalan arkadaşıma '' Ye ye bokumuda ye çişimide iç.'' demesiydi. Hala gülüyorum ona. Bütün gün kahkahalar attık. Ama bütün gün bana sım sıkı sarılan biri yoktu. Masanın altından sapıklık yapan biride yoktu. Ben o kadar çok söylemişim ki ona. Hepsi sinirden.
Siniri olduğum zaman söylediğim her şeyden nefret ediyorum. Sonrasında çok pişman oluyorum. PİŞMANLIKTAN NEFRET EDİYORUM.
18 Ocak 2014 :
Temizlik. Cam sil. Uyu. ÖZLE.
19 Ocak 2014:
Dar paçanın whatsapp tan bana attığı tüm ses kayıtlarını yeniden yeniden dinledim. Gözlerim doldu. En yakın arkaşım gitmiş. eksik gibiyim. Eksik hissediyorum.
Gitmeseler olmaz mı?
Pazartesi gitmesen olmaz mı?
Dar paça gitmeseyden olmaz mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR NEFES DAHA KAL
RomanceKARAKTERLER. PAZARTESİ : Kendisine deli gibi aşığım. Her şey onunla başladı bu hikayede. 12 sınıfta. Bu sene son. Okula sadece pazartesi ve salı günleri geliyor. Diğer bütün günler stajda. Kendisine deli gibi aşığım. GÜLÜŞÜ IŞIĞIM. NEW YORK : 3 yıll...