Bazı ilkler bilinmeyen sonlar

625 14 5
                                    

24.04.2014; Perşembe :

Bazen çok özlersen çıka gelir değil mi? Bilse nasıl mutlu olacağını, bilse nasıl sevdiğini çıkıp gelir. Gelip dünyaları verir sana. O mutluluğu gözlerine yerleştirmek için. O mutluluk sana ait olduğu için gelir.

Ya da belki okul takımının maçı vardır.

Evet pazartesi okulun bahçesinde. Görür görmez yüzümde kaslarımı acıtacak bi gülümseme oluştu. Camdan ayrılmadan onu izledim. Bian olsun ayrılmadım.  Hocanın geç gelmesi için dua ederken dersin boş olduğunu söylediler. Delirdim.

Futbol maçının yanı sıra bugün okulda basketbol maçıda vardı. Yani basketçilerde okulda. Basketçiler kantini doldurmuş oturuyorlar. Futbolcular bahçede bi topla sektirme filan yapıyorlar. Pazarteside aralardında.

Camda tek başıma ona bakerken dar paça geldi. O sırada elleriyle saçlarını arkaya attı. Kalbim durdu. Dar paçaya sım sıkı sarıldım.

''Dap paça söyle şuna yapmasın şu saçlarını söyle bak ölücem.''

Dar paça kocaman bir kahkaha attı. 

''Terledin üzerine bişey giy. Bak yağmurda yapıyor. Hasta olursun. Dayanamam.''

diye mesaj atmak istedim ama yapamadım. Sadece baktım. Bi ara suratına top geldi. Benim elim ayağım titredi. Kafamı hemen darp paçanın kollarına gömdüm. 

''Bişey oldu mu? Bak onun canı çok yandı. Gerizekalı mal. Biliyodum.''

''Sakin ol. Bişey yoktur.''

Gülerek arkadaşlarına baktı. Ders bitmeden servislere binip maça gittiler.

Bir kaç saat sonra döndüler. Son derste döndüler. Beklerken tenis oynad filan. Onu gördükçe ayrı bi mutlu oluyordum. Bir kaç gün daha fazla görmenin benim için ne demek olduğunu bilemezsiniz. Son zil çalmadan aşağı indim. Cave man baskeçilerle oturuyordu. Pazartesi onların yanına gidip vedalaştı. Tam cave man ile tokalaşırken cave man bağırarak bana seslendi. Herkes içinde yerin dibine girdim bian. Yanına gittim.

''Kanka bana kek al ya.'' dedi.

Yersiz cave man'im benim. 

25.04.2014; Cuma:

''Lan bak bak pazartesi orda.'' dedi sınıf arkadaşlarımdan biri. Parmağı ile okul bahçesinin bi köşesini gösteriyordu. 

Şaka olduğunu biliyorum tabi. Eks aşkım yanımda onu kıskandırmak için yapıyorlar. Okulda uzun tenefüsteydik.

''Hıı tabi.'' dedim.

O sırada okulun giriş kapısında baktım. Pazartesi ve sınıf arkadaşları girdi. Bu hafta iki gün fazla gördüm. Çığlıklar atarak sınıfta bir kaç tur attım. Arkadaşları ile sınıf camının önünde ki arabaların yanında durdular. Çok yakında. Atlasam üzerine düşerim.

Neyse. Yine bakmalar filan. İngilizce dersinde yer değiştirdim. Ona bakabilmek için. Sonra ki derste sınıf başanı ile kavga ettim. Ona bakabilmek için. Zilin çalmasına az kala yerime oturdum. Zil çaldığında aşağı indiğimde gitmişti.

Üzüldüm o kadar.

Akşam mesaj attım. Saat 23.00 dan sonra cevap vermedi. 

26.04.2014; Cumartesi :

Sabah cevap vermişti pazartesi. Bi kaç mesaj daha. Sonra konuşmak istemediğini anladım zaten. Ve artık asla mesaj atmıyıcam ona. BİTTİ.

Onu sevdikçe, yakınlaştığımı düşündükçe aslında daha da uzaklaşıyorum.

Bir kaç gündür konuştuğum bi çocuk vardı. Ona cool diyorum. Bizim buralarda oturan. Bir kere parkta görmüştüm. Sonra ekledim. Mesaj attım. Benden hoşlandığını söyledi. 

Bugün onla buluşmayı kabul ettim. Evet teklifinide kabul edicem. HAk etmeyen insanlar için fazla acıdım ben, fazla yandım. Dahasına gerek yok. 

Saat 2 gibi buluştuk coolla. Gezdik filan. Sonra çıkmateklifi etti. Bende kabul ettim.

Olması gerektiği gibi. Mesajlarıma bile sıkılarak cevap veren biri değil ellerimi tutup gülümseyerek gözlerime bakan biri lazımdı. Ve gözleri yem yeşil biri gülümseyerek bakıyor bana.

Hayır gerçekten bi sevgi veya aşk olduğuna inanmoyorum. Ne onda ne bende. Sadece deniycez. O sevmeyi. Ben unutmayı.

Pazartesiye dair hiçbir şey kalsın istemiyorum. Belki kırmızı defteri atamıyıcam. Ama kaldırıcam. Resimlerini silcem. Ve bu hikayeye son vericem. Bu kadar artık. Bitti.

BİR NEFES DAHA KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin