Günaydın bugünün güneşi

1K 22 4
                                    

Diyorum ki utansan hani. Bana utanarak bakasan. Gözlerini kaçırırken gülümsemene engel olmazsan. Benim şu aylardır beklediğim mesajı bir gün atsan. Ben yolda kulaklığımla yürürken gelen mesaj sesiyle telefonuma baksam. Tanımadığım bir numara. O sen olsan. Bilmediğim numara her zerresini bildiğim sana ait olsa. Sokak ortasında çığlık atarak zıplamaya başlarım herhalde. Gelen geçen herkese sarılırım. Sonra kaldırıma oturup ağlarım herhalde. 

Her sabah senden gelen mesajla uyansam.

''Günaydın bugünün güneşi.''

''Günaydın bugünün damlaları.''

''Günaydın bugünün dökülen yaprakları.''

Kış sensiz soğuktu. Yaz senle gelse. Sende gelsen artık. Bak çok şarkı yazıldı bizsiz. Çok  film izlendi el ele olmadan. Çığlıklarımdan korkma sevgilim. Ben korkarım köpeklerden. Bisiklet süreriz beraber. Ben ondan da korkuyorum ama. Elimi tutarsan olur.  Sonra çok şey yaparız beraber. Yeter ki sen gel.

Gözlerinde utanç görmek istiyorum sevgilim ama canımı yaktığın için değil, gerçek bir utanç olsun. Sevginin verdiği utanç. Saçlarını yine savurursun. Ben zıplarım sırtına. Canını acıtmam söz. Koşsak ordan oraya. Kaybolsak diyorum. Güneşin doğduğu zaman ilk vurduğu tepede öpsen beni. 

Desen ki bana sevgilim. Sevgilim. En mutlu olduğun yer benim bir adım ötem olsa. Aynı kazaklarla gezeriz. Ben saklarım kokunu. Saklarım tüm gülüşlerini. Sen yeter ki gel. Yanar bütün ışıklar bakışlarında en karanlıta bile. Ben koşarak bekliyorum seni. Bekliyorum. Hala bekliyorum, ve birazdan da beklemeye devam edicem. İnanıyorum.

07.02.2014 : Pazartesi ;

Bugün en güzeli günlerin. Uyandım bütün mutluluğumla. Sabah uykusunu terk edince ne kadar mutlu olunuyorsa o kadar mutluyum.

Minibüste başıma gelebilecek her şey geldi. Çantam koptu. Adamın biri resmen kanalizasyon kokyor ve ben nefes alamıyorum. Tıkış tıkış hareket edemiyorum. Neyse ki merkese gelir gelmez indim. Kolu kopan çantamı tek kolunu takıp diğerini tek toka ile tutturdum. Ağlamak istiyorum.

İlk ders boş. Bu cümlede ki mutluluk ne kadar da asil. Eks aşkım beni cama çağırdı. Camdan dışarı baktığım zamanpazartesi geliyordu. Ahh bu çocuk varya... Neyse tamam anladınız. 

Eks aşkım ile anlaştık. Her şey ilk başta ki gibi olucak. Ama ben kendime söz verdim. Onun gözleri önünde sevmiyicem pazartesiyi. Tabi ne kadar yapabildim görücezz.

Bide şey var tabi. Geçenlerde facebooktan bizim okuldan biri yazdı. Aynı aynda dar paçayada arkadaşı yazıyor. İki arkadaş biz iki arkadaş konuşuyoruz. 

Onla buşuştuk konuştuk filan ama tabi olur mu? Olmaz. Pazartesinin bana bakmayışları var. Yoksa olurdu. Onun yüzünden vazgeçtiğim kaçıncı kişi. Onun yüzündne kırdığım kaçıncı kişi. Her şey güzeldi aslında. Bir kaç gün konuştum ama pazartesinin gülüşünü görünce bütün erkekler yine eksilerle yüklendi. Ah bu çocuk bana neler yaptıracak daha.

Yine dışarda voleybol oynuyor. Terliyor. Hava soğuk. Rüzgar esiyor. Üşüyecek. Of of.

Dar paçanın yanına gitti.

''Olmaz kanka. Olmaz. Pazartesi varken kimse olamaz.''

Sarıldı bana sım sıkı. Ağlamıyorum ki hayır. Ama o ginede sildi gözlerimi.

''Tamam. Olmazsa olmasın.''

Kırıldım yine. Yine parçalandım. Yİne öldüm. Bu kaşıncı yeniden doğuş allahım. Kaçıncı kişinin canını alıp bana veriyorsun.

Ama iyiyim. Çıkışta davet ettikleri maça gitmedik. Çıkış kapısındaydı pazartesi. Benim yine gözlerim parlıyor. Ona bakarken farklıyım. Anlatamıyorum ki.Neyse ya unutucam zaten. Dar paçanın dediği gibi.

''Gidicek zaten 2-3 ay kaldı.''

Ne kadar da kolay söylemesi. Az kaldı az. Sonra ölürüm. Bu sefer tamamen.

08.04.2014 : Salı;

Bütün gün koştu. Terledi. Arkadaşım beni cama çağırdığı zaman koşarak gittim. Dışarı baktığım zaman yüzümde yine kocaman o gülüş. Siyah bi tişört giymişti. Gözlerim  doldu. Ama iyiyim. Çünkü o dışarda ve gülümsüyor. Saçları yine savruluyor. İyiyim.

Son ders dışardaydık. Onlarda dışarda. Basket maçı yapıcaklar. Konuştuğum sınıf arkadaşı bankta oturuyordu. Dar paça ile birlikte yanına gittik. Yer açtı. Bankta yanına oturdum. Dar paça yanımda dordu. Havadan sudan konuştuk. 

''Bağcığımı açılmış pantolonu mu sökülmüş?''

''Ayakkabı bağcığı sabahtan beri öyle.''

Konuşmaya devam ettik. Sarışın geldi yanımıza. Sonra dar paça ile birlikte gittiler. 

Bende pazartesinin arkadaşı ile konuşmaya devam ettim Bana pazartesinin telefonunu gösterdi. Sonra Whatsapp profiline baktım. Benim hemen üstümde onun adı vardı. Gülümsemeden edeiyordum.

''Hiçbir şey söylemedi mi?''

''Hayır. Bana bi ara mesaj atarım dedi. Unuturum hatırlat dedi.''

''Atmadı. Asla atmayacak.''

''Onun öyle sevgili olmak gibi bi düşüncesi yok bence. Arkadaş olabiliriz dedi.''

''Ben ondan sevgilim olmasını beklemiyorum ki zaten. Atmıyorsa boşver.''

Zil çalana kadar konuşmaya devam ettik. Maçtan sonra arkadaşları montlerı için banka geldiler. Bende kalktım. Pazartesinin yanından geçtim. En yakın olduğum an bu olsa gerek. Dar paçaya çantasını filan verdim ve gittim.

Tek istediğim benim gibi seven birini bulması. Ve eden bulur lafının bu sefer geçerli olmaması. Biliyorum. Pazartesi bu taşıyamaz bu kadar acıyı. Dayansa bile daha bi çok acırım ben. 

BİR NEFES DAHA KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin