Eskiler demekten nefret ediyorum. Bir şeyerin eskimesin nefret ediyorum. Bu hikayede eskiyor.Sarı renginde bu yüzden nefret ediyorum. Bir şeylerin eskimesi canımı yakıyor. Hep 16 yaşında kalmak istiyorum. Çünkü büyüdükçe kısıtlanıyor özgürlüğüm. Büyüdükçe hata yapamıyorum. Büyüdükçe daha bi çok özlüyorum dünleri.
İçinde oluşan bir boşluk var çoğu zaman. ANlam veremediğin. Bir türlü dolmak bilmeye. İçinde ki o boşluk tam olarak şu sol tarafta. Hiç dolmayacak gibi. Ama başımı yaslasam omuzuna taşacak gibi. Başımı yaslayıp omzuna kapatsam gözlerimi kalmayacak ortalıkta bir boşluk.
Hani bağırmak istediğin zaman bağıramazsın ya. İçime bağırırım ben çoğu zaman. Dolar gözlerim ama görmez kimseler. Gülerken bastırır kimi zaman gözyaşları. O zaman engel olmam kendime. Saklanacak bir yerler ararım. Nefesim kesile kesile ağlarım.
Kaybolurum çoğu zaman. Hepimiz bir yerlere gideriz ama kimseler kaçtığımızı bilmez. Bunlar gidiyoruz süsü verilmiş kaçışlardır. Kendinden kaçar çoğu zaman insan. İşte o zaman en korkulandır. Bir insan kendinden kaçıyorsa canı gerçekten yanıyordur. Bir insan kendini bile görmek istemiyorsa kapatabilir sonsuza dek gözlerini.
Karanlık gibi çoğu zaman insanlar. Bir şeylerin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Ama bilmiyorlar güneşi gören birinin karanlıktan kormayacağını. Ben sadece gece yanan sokak lambalarından korkuyorum. Bilmiyorum. Sanki tüm günahlarım ortaya çıkacak gibi. Sokak lambaları beni korkutıyor.
Ve unutulmak, eskimek çok korkutucu. Birde aşk. En çok o acıtıyor. Ki ben aşkın asla gerçekten mutlu ediceğine hiç inanmadım. Aşkı pazartesi ile biraz daha öğrendim. Biraz dahasına gerek yok gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR NEFES DAHA KAL
RomanceKARAKTERLER. PAZARTESİ : Kendisine deli gibi aşığım. Her şey onunla başladı bu hikayede. 12 sınıfta. Bu sene son. Okula sadece pazartesi ve salı günleri geliyor. Diğer bütün günler stajda. Kendisine deli gibi aşığım. GÜLÜŞÜ IŞIĞIM. NEW YORK : 3 yıll...