BİR NEFES DAHA KAL

Seni hiç yanlış tanımamışım.

Sanrım daha berbat bir tatil daha yaşayamazdım. Zaman geçmek bilmiyor. Sürekli yazıyorum. Bir şeyler karalıyorum. Hergün 5 çikolata 3 kutu kola 3 cips yiyorum bu sayılar değişebiliyor da. Sanırım okula 5-10 kilo fazla başlıyıcam.

Güzel gelişmelerde var. Pazartesinin sınıf arkadaşı ile konuşmaya başladım. 

Konuşmamız iki veya üç gün önce başladı. Bana facebooktan telefon numarasını attı. Bizde Whatsapptan konuşmaya başladık. 

Whatsapp durumum '' PAZARTESİ <3''

(Pazartesi yerine onun adı yazıyor.)

Biz konuşurken bunu tamamen unutmuştum. İş yerinde otururken aklıma geldi. Şaşkına dönmüştüm. Aslında görmesini pekten önemsemiyorum. Sadece merak ettim.

Eve geldiğim zaman mesaj atmak için yemekten sonrayı bekledim. O arada whatsapp durumumuda değiştirdim.O sırada da mavişle konuşuyordum. Sorup sormamak için.

Ben yemekteyken pazartesinin arkadaşı mesaj attı. Biraz muhabbetten sonra ben nihayet sordum.

''Benim birönce ki Whatsapp durmumu gördün mü sen?''

''Hayır görmedim?''

''Hee tamam iyi o zaman :DD''

''Söyler misin?''

''önemli bir şey değil.''

''İnşallah öyledir.''

''Seninle bir iilgisi yok istersen söylerim tinede.''

''İnandım. Öyle diyorsan.''

Tabii ben rahat durmadım. Durumumu yine eski hale getirdim ve bakmasını söyledim. Baktı. Hiçbir şey demedi. Olduğu gibi konuşmaya devam ettik. Ben pazartesi muhabbeti açmaya çalışırken o susutu. Bu olay üstüne Tweet attı.

''Dumunu söylemiyeydi iyiyidi.''

Allah beni kahretmesinde ne yapsın. Neyse işte biraz daha konuştuk fila. Nihayet Pazartesi konusu açıldı. Durmumu sordu işte.

'' O şey boşver.''

''o ne?''

''Bir şey değil zaten olamazda.''

''Neden durumun öyle peki?''

''Seviyorum.''

''Komiksin.''

İçimi bir korku bastı. Şimdi bu benle dalga geçicek kesin. Pazartesiye her şeyi anlatıcak. Rezil olucam filan.

''Neden öyle dedin?''

''Seviyorsun ve söylemiyorsun.''

Derin bir oh çekmiştim. 

''Biliyor ki.''

''Sen mi söyledin sarışın mı?''

''Sarışın.''

''Tahmin etmiştim bizim pazartesi ile konuştğunu görünce.''

Böyle böyle devam ettik. Ve ben pazartesiyi hiç yanlış tanımamışım. Kimseye benzemiyor. Ben beni rezil etmesinden korkarken o kimseye söylememiş sevdiğimi söylediğimde.  

Böyle devam ettik. Ben tabii onla arkadaşıyla mesajlaşırken bile elim kolum titriyor. Bana söz verdi her şeyin aramzda kalıcağına. 

Dün akşam gece yarısı up uzun bir medaj attım onu pat diye. Pazartesiyi nasıl sevdiğimi yazdım. Gerçekten çok çok uzun. O mesajı atmak için yarım saat anket yaprım. Mavişe, külpeliye, Cave man'e tek tek attım mesajı atıp atmamak konusunda. MAviş ve cave man attı dedi küpeli ise geniş bakıyor olaya.

''Kanka çok güzel yazmışsın ama sonuçta çocuğa güvenmezsizn seni rezil ederse arkadaş ortamında. Ama çok güzel yazmışsın seviyorsan at.''

Benm pzartesiye mi yazım arkadaşına mı yazdım belli değil. Öyle bir heyecan var yani.

Sonunda mesajı attım. Cevap bekliyorum.

''Sen harbi harbi aşıksın. Buna inandım. Ne diyim inşallah olur.''

''Beni üzüyor aynı zamanda mutlu ediyor. Canımı yakması umurumda depil ben sadece seviyorum onu.''

''Konuşmalısın böyle olmaz.''

''Olduğu yere kadar. Bana pazartesiyi anlatır msın biraz?''

Anlatmaya başladı. o yazdıkça benim yatağın altında gözlerim doluyordu. Anlattıkça anlıyordum. Ben pazartesiyi hiç yanlış tanımamışım. Tamda dediğim gibi biri. 

Bana bakarken beni mutlu eden adam. Gülüşü ile ruhumu titreten adam. Sesi ile gözlerimin dolmasına sebep olan adam. Sana aşığım. Sana deliler gibi aşığım. Seni hiç yanlış tanımamışım. Bunu anladım. Ve bir milyon kat daha fazla aşık oldum.

Geceye kadar konuştuk. Bana pazartesi ile konuşmamı söyledi ben olmaz yapamam. Olmaz ben yapamam. Korkuyorum. Ben arkadaşı ile konuşurken elim ayağım birbirine girerken onla nasıl olucak.

KIRMIZI DEFTERDEN;

Cümlelere saklanmaktan yoruldum artık. Seni henüz hiç kaybetmemişken her yerde aramaktan yoruldum. Heran nefesini hissetmek için deliriyorum. Nerdenin? N'apıyordun? Kiminlesin? Hangi tanımadığın eller dokunuyor sana. Hak etmeyen kimler izliyor gülüşünü. Kimlerde yine, bana bakerken bile kalbimin ritmini artıran gözlerin. Söyle bana hak etmeyen kaç kişiyi sevdin? Seni yazdıklarım kadar uzun seviyorum. Söylediklerim kadar yakınsın bana. Hayallerim kadar güzel gülüşlerin var bende. Kaç tane gökyüzü sen oldu? Kaç şarkı yazıldı sana. Ve sabah odandan içeri vuran güneşi düşün. Seni o güneşin verdiği huzur gibi seviyorum. Göz kapaklerina değen sıcaklığı kadar masum. Hayallerimde ihanet etmem kadar imkansız. Ve o güneşin bir gün yağmura döneceğini bildğim gibi gelmeyeceğini bilerek seviyorum.

Ben seni özledim Pazartesi. Gülüşünü, sesini hatta hiç bilmediğim kokunu. İnsan tanımadanda özleyebilirmiş anladım. Herkes olacağına bu kadar inanırken ben neden inanamıyorum?