Kuzey Affetti!!

6K 387 34
                                    

Selim'in ağzından :

Saat 17.00 dı. Yaklaşık yarım saat kadar yolumuz kalmıştı. Defne de uyuyalım bir saat kadar olmuştu. Defne'yi kucaklayıp arkaya yaptırmıştım. Dizlerimin üstünde uyuyordu. Derini de şoför koltuğuna oturtmuştum.

-Selim?

+Efendim?

-Defne'yle nasıl tanıştınız?
diye sorunca ilk tanıştığım günler aklıma gelmişti. Kavga edip beni çileden çıkarmayı başardığı o günler...

+Kavgayla.
dediğimde gülmüştü. Şaşkınca ona bakarken dikiz aynasından bana bakarak:

-İki asiden de anca bu beklenirdi zaten.
demişti. Defne'ye bakıp gülümsemiştim.

-Çok mu seviyorsun?

+Evet.

-Kalbi kırılmış farkındasın değil mi?

+Evet. Beni affetse de bir tarafı hâlâ bana kırgın.

-Herşey yanlış anlaşılmadan ibaret galiba.

+Aynen öyle.
diyip Defne'ye bakmaya başladım. Eninde sonunda beni affedeceksin. Beni sevdiğini biliyorum. Kızgınsın bunun da farkındayım. Ama kendimi affettireceğim.

Yarım saatin ardından eve gelmiştik. Eve bakarken iki polis arabasının evimizin önünde durduğunu görmüştüm. Bu iki polis arabası heralde az kişiyle gelmemişlerdir.

+Derin sen Defne'yle arabada kal. Mümkünse uyandırma!

-Hayır ben de geleceğim.
diyip arabadan çıkınca ofladı. Defne'yi üstümden yavaşça kaldırıp kafasının altına yastığı koyarak arabadan indim.

+Derin gelmeni istemiyorum.

-İstiyor musun diye sorduğumu hatırlamıyorum ayrıca Defne'ye göz kulak ol!
diyerek Derin eve doğru ilerledi. Hayır yani sanaTürkiye'ye gel diye. Ne güzel İngilterelerde takılıyordun ikizinle. Ah be Defne!

+Planın ne acaba?
dediğimde durdu ve bana baktı. Kaşlarını çatıp düşündü:
+Ee?
diye sordum acele etmesini bekleyerek;

-Düşünüyorum.!
dediğinde sinirden gülmeye başlamıştım.
-Buldum!
diyip yanıma geldi ve evi göstererek;

-Bu iki araba kesinlikle dolu gelmiştir. Hepsi de içeride olamaz büyük ihtimalle. Dışarıyı kollayanlar vardır ki bu durumda evin ikinci bir girişi yoksa en münasip yer çatı kalıyor.

+Ne yapacağız Derin kardeşim helikopter felan mı indireceğiz?

-Mantıklı!
dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

+Daha sakin bir şekilde yapamaz mıyız? Fazla ses çıkarmasaydık daha iyi olurdu sanki.
dediğimde arabaya baktım neyseki Defne uyuyordu.
+Pekala sen kapıyı çal dikkatleri üzerine çek! Gerisini bana bırak!
dediğimde yürümeye başlamıştım ki;

-Az önce daha sakin bir şekilde yapamaz mıyız diye soran sendin. O teorine ne oldu?

+O teori öldü Derin. Ama biraz daha konuşmaya devam edersen beraber öleceğiz.

-Mümkünse mezarlarımız yan yana olsun.
dediğinde nefesimi sesli bir şekilde dışa verdim. İki elini de havaya kaldırarak :

-Tamam sakin. Gidiyorum.
diyerek evin girişine doğru gidiyordu. Ben evin arka girişine doğru giderken Derin'in sesini duymuştum.

-Hey! Birşey sorabilir miyim? Bakar mısınız?
diye soruyordu. Arka kapıda bekleyen üç kişiyi görmüştüm. Bir tanesi de ön tarafa Derin'in yanına gidiyordu büyük ihtimalle. Ne yapabilirim diye etrafıma bakınırken yerden bir taş alıp ilerideki ağacın oraya fırlattığımda biri diğerini dürterek;

*Orada birisi var galiba.

~Git bak!
dediğinde biri oraya giderken diğeri de arkasından bakıyordu. Hızla arkasından giderek omzunu dürttüğümde bana bakmasıyla kafamı geçirmem bir olmuştu. Elindeki silahı düşmüştü. Dengesini kaybedip yere düşünce eğilip bir tane daha vuracakken ayaklarıyla beni ittirmişti. Kafamı taşa çarpmıştım. Hızla yanıma gelip sert bir yumruk atmıştı. Kendime gelip ayaklarımla kafasını doladım ve yumruğumu suratına geçirince bayılmıştı. Kollarından tutup duvarın arkasına sürükleyip silahı elime almıştım. Diğerinin de geldiğini gördüğümde duvarın arkasına geçip beklemeye başladım. Ayak sesleri yakınlaşmıştı. Etrafına bakarken silahın şarjör tarafıyla hızla vurduğumda adam sendeleyip yere düşünce Derin'in sesini tekrar duymuştum.

-Lanet olsun alt tarafı yardım istedim!
dediğinde bir el silah sesini duymamla nefesimi tuttum, zaman durmuştu adeta. Sesler kesilmişti. Derin'in sesi gelmiyordu kendime gelip kapıdan içeri girdiğimde Beril, Ekim ve Atakan'ın başında duran üç kişiyi vurduğumda arkamdan omzuma silah dayanınca durdum. Ellerimi yavaşça havaya kaldırdım. Hızla dönüp elindeki silahı alıp kalbine dayadığım esnada bunun Defne olduğunu görmüştüm.

-Hey! Sakin! Ben seni onlardan sanmıştım.
dediğinde silahları yere atıp;

+Sen hangi ara---

-Az kalsın beni öldürüyordun. Gelmiş şimdi de bu soruyu mu soruyorsun?

+Sen mi ben mi? Omzuma silahı dayayan sendin.

-Sen olduğunu bilmiyordum. Ayrıca vurmayacaktım.

+Benim tarafımdan hiç öyle gözükmüyordu ama!
dediğimde;
+Derin nerede?

-Efendim Selim?
demesiyle Defne'ye bakıp gülümsedim. Sinirle Derin'e dönüp yanına hızla gittim ve suratına yumruğumu geçirdim.

+Öldün sandım! Korktum gerizekalı!

~Selim sen korkacaksan korkma bundan sonra!
dedi çenesini tutarak.

-Sorumluluğun bende olduğunu söylemiştim.!
demişti Defne. Defne'ye bakıp;

+Allah Allah!

-Bunu teşekkür olarak algılıyorum.
dediğinde gülmüştüm.
-Hatta bir de özür borcun var bu yüzden.

+Pardon ne borcu?

-Özür borcu!
dediğinde yanına gidip tam önünde durarak;

+Neyin özrü bu?

-Beni arabada bıraktın!
dediğinde kaşlarımı çatıp bakmaya başladım. Harbi bu kez nasıl uyandı ki?

*İnanamıyorum size! Hâlâ daha kavgalı mısınız? Hele hele Selim sen!
Demişti Beril. Kendimi gösterip;

+Ben mi?
diye sordum.

*Evet sen.! Senden başka Selim var mı?

+Galiba yok!
dediğimde suratıma sert bir tokat yemiştim. İşte bu tokatı beklemiyordum.

*Haber vermeden gittiğin içindi! Bu kız ne kadar üzüldü farkında mısın sen?
derken tokattan dolayı kafam sol tarafa yani Defne'ye doğru şaşırmış gözlerle bakarken Defne;

-Berilcim sakin! Biz barıştık.
dediğinde Beril gidip Defne'ye sarıldı.

*Geldiğinize sevindim.
demişti. Beril'den ayrıldığında gelip bana da sarıldı.

*İyi ki geldiniz!
dediğinde gülmüştüm. Ani değişen ruh halleri psikolojimi bozuyordu. Ekimle Atakan da yanımıza gelirken Atakan;

•Abi hoşgeldin!

+Hoş bulamadık ama olsun!
demiştim. Kuzey kapıdan koşarak yanımıza gelirken;

√Beril?
dedi ve gelip sarıldı. Küs olmak yakışmıyordu bize. Beni gördüğünde Beril'den ayrıldı. Beril ortadaki gerginliği farkedince;

*Bizi Selim kurtardı.
dediğinde Kuzey Beril'e bakıp gülümsedi bana tekrar döndüğünde elini uzattı. Ben de elini sıktığım esnada sarılmıştı.

√Teşekkür ederim kardeşim!

+Ne demek her zaman!
demiştim.

.....

PSİKOPAT LİSELİ 2! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin