PSİKOPAT LİSELİ 2!

Bekarlığa Veda!

+Seni de götüreceğiz.

~Nasıl? Mayınla birlikte mi ?
diye sormuştu Akif. Tam o sırada Selim ensesini tutarak kapıdan çıktığında; duran Akif'i görmüştü.

-Neyi bekliyorsunuz?

+Mayına bastı.

- Mayın mı varmış?

+Şans eseri girerken hiçbirine basmadık.

- Ve şu an hayattayız. İşte bu mucizeydi.

~Ben de size diyorum ki siz gidin. Az kaldı düğününüze...

+Aynen düğüne az kaldı. Düğünü gördükten sonra ölmen lazım. Şimdilik acelesi yok ölümü erteleyebilirsin.
dediğimde Selim;

-Yani Türkçe'ye tercüme edersek azraile daha sonra geleceğini söyle şimdi zahmet etmesin Defne hanımın özel ricası.

~Çok komiksiniz bakıyorum da...
diye yanıtlamıştı Akif.

°Siz nasıl bir degişiksiniz? Adam mayına basmış.
demişti Kuzey.

-Biz de onu diyoruz ya. Aslında ölse daha mantıklı değil mi? Sonuçta bizi tehlikeye atan o. Hiç gerek yok kurtarmaya.
diyip ilerlemişti Selim arabaya doğru. Şaşkın gözlerle ona bakarken Akif konuştu;

~Selim haklı. Benim yüzümden burdasınız. Gidin.

+Tabiki de hayır.

~Sana git dedim Defne!
diye bağırmıştı. Çaresizdim.  Ne yapacağımı bilmiyordum. Ve cümlesine devam etti.

~Bilmeni istediğim birşey var... Aslında unut gitsin!
demişti. Arka cebimden çakıyı çıkarıp mayının etrafını kazdım. Kırmızı, sarı ve mavi kablo. Nedense hiç şaşırmadım. Selim arkamdan seslenmişti.

-Hayır hayır. Defne ne yapıyorsun?

+Arkadaşımı kurtarmaya çalışıyorum.

~Defne yapma!
demişti Akif.

+Defne Defne... Ne Defne ya? İsmi mi ezberliyorsunuz?

-Yapmasana kızım!
diye bağırdı Selim.

~Ya defolup gider misin artık?

+Vay kibar bir şekilde söylüyorsun.

~Defol git! Oynama artık şunla.

+Kırmızı mı mavi mi sarı mı?

-Hiçbiri!
demişti Selim yanıma geldiğinde. Kolumdan tuttuğu anda;

+Bırak beni yoksa canını yakarım!

- Ne yapacaksın öldürecek misin?

+Ömür boyu vicdan azabı daha mantıklı.
diyip kolumu kendime çektim .

+Son kez soruyorum. Kırmızı mı sarı mı mavi mi?

~Sarı!
dedi Akif.

-Bence kırmızı.
demişti Selim de.

+Bence mavi.
diyip mavi kabloyu elime aldığım esnada ikisi de aynı anda;

-~Dur!
demişti. Ikisine bakıp,

+Noluyor?

-Emin misin?
diye sordu Selim.

+Hayır.
diyip tam kesecekken Akif;

~Bekle!
dediğinde başımı kaldırıp ona baktım.

~Defne seni seviyorum. Bilmeni istediğim şey buydu.