!!Evlen Bakalım!!

6.7K 445 30
                                    

-Oha! Tapulu malmışım gibi hissettim kendimi.
dediğinde Derin;

*Selim böyle! Alışmalısın yenge hanım.

-Oha yetmiyormuş gibi bir de yaşlandım.
diyince babaannem;

•Ne zaman uygunsunuz kızım?
diye sorunca araya ben girmek zorunda kaldım. Çünkü kız iyice kendini köşeye sıkısılmış gibi hissedecekti.

+Babaannem Defne'nin abisi var. Ondan isteyeceğiz.

•Anne baba?
diye sorunca kaşlarımı "sorma" anlamında kaldırsam da sormuştu.

-Vefat etmişler. Uzun zaman önce.. Tanımadım hiç.
demişti. Üzgündü belli oluyordu ama olan olmuş bir kere. Yapacak birşey yok. Keşke tanısaymış. Aslında tanıdıktan sonra vefat etmeleri daha kötü olurdu. Defne kendini katiyen toparlayamazdı. Belki de böylesi hayırlıdır.

•Üzme kendini. Artık biz varız.
demişti babaannem. Defne gözünden akan tek damla yaşı elinin tersiyle silerek babaaneme en içten gülümsemesiyle karşılık verdi. Affetmiş miydi beni? Bu gülümseme "evet" demek miydi? Bunu mu anlamalıydım?

Defne'nin agzindan;

Çok çabuk affettiğimin farkındaydım. Çünkü bu ayrılık beni iyice yıpratmaya başlamıştı. Beni büyükleriyle tanıştırması da ayrıca hoşuma gitmişti. Ne kadar anne babasıyla tanışamasam da... İstemeyi bir nevi kabul etmiş olsam da bakalım abim ne diyecekti? Selim'i her ne kadar anlatsam da anlamamış olabilirdi. Ben olsam ben de anlamam. Haklı..
Hayatımın en güzel günüydü bugün.

Derin;
*Ee yenge hanım? Selim'i sana ne zaman veriyoruz?
diye sorunca gülmüştüm. Komik ama iyi birisi. Kafa yapılarımız kesinlikle uyuşur.

+Bende abime sormalıyım.
dediğim esnada Selim;

-Sen abine sorarsan o izin vermez.
dediğinde babaanne konuştu.

•Olmaz öyle. O zaman hemen istiyoruz.
dediğinde;

+Hemen mi?
diye sordum. Selim de;

-Sultanım sizi dışarıda bekliyorum.
demişti babaannesine. Derin de;

*Yağcılarda inecek var.
diyip göz kırpınca gülümsemiştim. Devam etti;

*Selimcim iki hafta babaaneme yağ çekmezsin artık(!)
dediğinde Selim aniden durup Derin'e baktı ve;

-Bir sorun mu var?

*En büyük sorun sensin dostum!
diyip gülerek evden çıkıp gitti.

-Derin? 1 yaş büyük olabilirsin ama ben senin kardeşinim!
diye bağırarak o da arkasından koşarak çıkıp gitti.

+Bunlar hep böyle mi?
diye sordum babaanneyle yan yana giderek.

-Selimle Derin birbirlerini severler. Aradaki 1 yaş onlar için hiç önemli değil. 4 yıldır birbirlerini görmüyorlardı. Muhtemelen özlemişler.

+Anladım.

- Bir de Derya var. Derin'in ikizi.

- Ne yani? İki kardeşler mi?
diye sordum. Harbi karıştırdıkça altından başka şeyler çıkıyordu.

+ Peki ya o nerede?

-Onunla anlaşamıyorlar kızım.
diyip evden çıkmıştık. Arabaya bindik babaanneyi öne bindirdim Derin'le arkada oturuyorduk. Suny bir anda konuştu;

*Bayan hayırlı olsun.
diyince babaanne yanımda oturan Derin'e bakarak;

- Bir şey mi dedin evladım?

•Yok babaanne ben bir şey demedim. Selim konuştu sanki.
diyince ben girmiştim araya;

+Ah be Suny!

*Özür dilerim bayan.

+Konuşan benim arabam efendim.

-Ne demek arabam? Dalgamı geçiyorsun kızım sen benle?
diyince Selim;

~Yok babaannem öyle şey olur mu? O doğruyu söylüyor.
diyince Derin konuştu bu sefer;

°Selimcim ben bile inanmam bu dediğinize babaannem nasıl inansın! Haklı kadın!
demişti. Suny;

*Defne'yle Selim doğruları söylüyor efendim. Konuşan benim. Yani şu an bindiğiniz araba.

- Ben bu arabayı çok sevdim.
dedi babaanne. Selim'e dönüp ;

-Niye senin araban da böyle değil Selim?
diye sorunca gülmek tutmuştu beni. Selim de dikiz aynasından bana bakınca kendimi toparlayıp gülmeyi kesmiştim.

°Benim de var babaanne bir tane. Türkiye'de bıraktım. Gidince kullanırım artık.
demişti. Neyse ki bir buçuk saat çabuk geçmişti. İtalya'daki otele gelmiştik. Arabadan inip asansöre bindik ve bizim yani abimin oturduğu kata geldik. Anında kapıda beliren Kuzey bizi görünce;

*Ulan acele et dedim de bu kadar acele edeceğini bilmiyordum.
dediğinde abimin odasının kapısını tıklattığımda Melda kapıyı açmıştı;

+Abim nerede?
diye sordum. Anlamamış gözlerle bakarken eliyle içeriyi gösterince hepimiz içeri girdik. Abim koltuğa oturmuş televizyon izliyordu. Bizi görünce ayağa kalktı.

~Defnem bir sorun mu var abicim?
diyince kenara çekildim büyüklerin konuşması için. Babaanne koltuğa oturduğunda abim elini öptü.

~Hoşgeldiniz!

*Hoşbulduk evladım! Geç otur.
dedi yanını göstererek. Abim yanına oturunca babaanne direk konuya dalarak;

*Geliş sebebimiz malum. Torunum kardeşini görmüş beğenmiş. Demek istediğim şu ki---
diyemeden abim sözünü kesmişti.

~Dur bakalım anacım..
diyip bana baktı;

~ Üzüleceksin! Yapma..
dediğinde;

+Hayır. Üzülmeyeceğim.
demiştim. Selim de;

-Öyle bir hata yapmam.
dediğinde abim direk Selim'e dönerek;

~Yaptın!

-Bir daha olmayacak söz veriyorum.

~Sana güvenmiyorum..
dediğinde babaanne;

*Öyle birşeye kesinlikle izin vermem.
demişti. Abim bana bakarak;

~Emin misin?
diye sordu. Düşündüm aslında düşünmeye gerek yoktu çünkü Selim'i seviyordum.

+Evet.
dediğimde çok pişman olacaksın der gibi bakmıştı. Ama olmayacaktım.

*Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızımız Defne'yi torunum Selim'e istiyorum.
dediğinde abim o kadar çok düşünmüştü ki bir ara vermeyeceğini bile düşünmüştüm. Uzun bir sessizliğin ardından konuşmuştu;

~Verdim. Evlen bakalım. Umarım pişman olmazsın.
dediğinde direk sarılmıştım. O an dünyalar benim olmuştu sanki.

......

Hepinize iyi okumalar diliyorum. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

PSİKOPAT LİSELİ 2! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin