27- Saldır Sukie

2.4K 295 178
                                    

"Baekhyun lütfen yardım et."

"Hayır Sehun. Önce dersim var sonra da işe gitmem lazım başka birini ara." Ben başka bir şey diyemeden Baekhyun telefonu kapatmıştı. Daha eğer kabul ederse ona oyuncak ayı alacağımı söyleyememiştim bile.

Ben şimdi acil bir modeli nereden bulacaktım? Kyungsoo'yu arayamazdım çünkü daha ilk çalışta meşgule atardı. Chanyeol çoktan derse girmişti. Jongin meşgul müydü acaba? Keşke Luhan göründüğü kadar tatlı biri olsaydı ve ben de ondan ricada bulunsaydım ama bunu isteyebileceğim kişi sayısı sona ermişti.

Hala birini unutmuşum gibi geliyordu ama bakalım.

Okuldan birini bulmayı denesem oldukça tuhaf olabilirdi. Çünkü herhangi bir erkeğe gidip 'Hey acil yarına yetişmesi gereken bir projem ve senin çıplak resmini çizmem lazım' diyemezdim. Zaten erkeklerin çoğu benden nefret ettiği için korkuma okulda sürekli kalabalık alanlarda ya da bizimkilerle birlikte dolaşıyordum. Bir de bunu söyleyerek sapık birine dönüşemezdim.

Hala yardım isteyeceğim başka biri daha varmış gibi geliyordu, çok tuhaf.

Normalde bu iş için yardım almam gereken işletmeden bir çocuk vardı. Yarı zamanlı benim için çalışırdı ve işin güzel tarafı bunun için ona para veren ben değil bölümümdü. Tamam, teknik olarak her dönem başı yüklü bir miktarda okul harcı ödeyen de bendim ama olsun. İyi çocuktu. Keşke hastalanmasaydı.

Biri mutlaka olmalıydı ama kim.

Halen daha birini bulamadığım için panik sarmıştı. Sanki sanat tarihi hocasının laneti üzerime yapışmış gibiydi. Nasılsa yaparım diyerek üstün olan, üstün yeteneklerime güvenmiş ve son güne bırakmıştım ancak kadının da dediği gibi yetenekli olmak bazı durumlarda işe yaramıyordu. Mükemmel biri olsam da bazı durumlarda böyle kalab-

Yixing!

Niye daha önce Yixing'i aramak aklıma gelmemişti ki? Bugün boş günüydü ve oyuncak ayı almama gerek kalmadan biraz tatlı sözle bana yardım etmeyi seve seve kabul ederdi.

"Alo Xingxing." Vakit geçmeden aradığımda ilk çalışta açması çok onu gözümde Tanrı yapmıştı.

"Efendim."

"Benim biraz yardıma ihtiyacım var da 6 numaralı atölyeye gelebilir misin?"

"Not almak için okula gelmiştim zaten. Birkaç dakikaya oradayım. Sandviçin nasıl olsun?" Dünyanın en ama en iyi arkadaşıydı. Hatta arkadaştan öte o bir melekti.

"Tavuklu tabii ki!"

"Hemen geliyorum." Neşeli bir şekilde telefonu kapatmıştı. Hem projem bitecekti hem de akşam yemeğim ayağıma geliyordu.

Boyalarımı hazırlamaya başlasam iyi olurdu. Genelde modelim olarak Baekhyun'u kullanırdım, hatta onun yüzünü o kadar çok beğeniyordum ki defalarca çizmiştim. Şimdi sırada Yixing'deydi ve umarım o da Baek gibi sıkılmazdı. Çünkü bir süre sonra saatlerce orada oturup her yerini detaylı bir şekilde çizmem sıkıcı gelebiliyordu.

"Ben geldim!" Atölyeye girdiği anda batmaya yaklaşan güneş adeta teletabilerin güneşi gibi yeniden doğmuştu. Yixing aynı güneş gibi gülümsüyor elindeki sandviç paketini sallıyordu. Koşarak kollarına atladım.

"Sana ne kadar ihtiyacım var bilemezsin Yixing. Bir de şu sandviçe."

"Bunu bildiğim için yalnız gelmedim ya. Şimdi bana ne yapmam gerektiğini söyle."

"Soyun." Biraz hızlı mı olmuştu ne?

"Ne?"

"Yani soyun derken. Imm... Nü çizim yapmam lazım çizeceğim biri aslında vardı ancak hasta olduğu için gelemedi. Yani benim seni çizmem lazım."

The DaltonsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin