30- Baekhyun'u Öpme Gününüz Kutlu Olsun

2.9K 280 155
                                    

Bölümü öyle bir boşlukla öyle bir kontrol etmeden yazdım ki Chanyeol 150 boyunda, Baekhyun da Beckham'ın teyze olmuş olabilir. 

O yüzden mantık hataları varsa lütfen görmezden gelin <3 

İyi okumalar. 

Baekhyun'u öpme gününüz kutlu olsun şalskdlşakdkaş <3 


----



Sabah olduğu bilinciyle gözlerimi açmaya çalışırken göz kapaklarıma tonlarca ağırlığın bindiğinden neredeyse emindim. Gözlerimi açıp uyanmakla ve tekrar uyumak arasında geçen o sürede dün gecenin aklıma gelmesiyle hem uykum hem de bütün tadım kaçmıştı. Gözlerimde o bilindik ağlayarak uyuya kalma ağırlığı vardı ve bu kesinlikle bu sabahtan nefret etmem için yeterli bir nedendi.

Sonunda şişik göz kapaklarımı araladım.

Odamdaki siyahlık beni karşıladığında en azından biraz daha iyi hissetmiştim. Rehabilitasyonda geçirdiğim süre boyunca iğrenç olan o beyaz odalarda gözlerimi açardım. Bina olabildiğince güneş alacak şekilde yapılmıştı ve kapatabileceğimiz perdelerimiz yoktu. Korkunç bir aydınlığa, günün korkunç bir saatinde gözlerinizi açardınız ve bu tahmin edebileceğiniz üzere korkunçtu. Bu yüzden odadaki karanlık içimi yansıtmasının yanı sıra beni aydınlıktan koruyordu.

Sağ tarafıma dönük bir şekilde yatmaktan sıkılarak sırtımı yatakla buluşturmuştum. En azından böylesi daha iyiydi. 

Yalnız olmadığımı elbette yeni fark etmiyordum. Eğer uyurken beyninizi ve buna bağlı olarak hislerinizi kaybetmediyseniz sabah olduğunda yanınızda birinin olduğunu fark ederdiniz. Aksini savunan bütün hikayeler aslında sizi kandırmıştı.

Chanyeol'ün burada olmasına değil burada kalmasına şaşırmıştım bu yüzden. Gece krizlerime, şiddetime, hakaretlerime ve itiraflarıma şahit olmuştu. Ben ağlamaktan yorgun düşmüşken o odamdaki dağılmış eşyaları biraz toparlamaya çalışarak odamı bir nebze de olsa yaşanılabilir bir yer haline getirmişti. Ben ondan önce uyuya kalarak gecenin devamında ne yaptığını görememiştim ama odamı topladıktan sonra yanıma yatmaktan başka bir şey yapmamış gibiydi.

Soluma dönerek yüzüne baktım. Yüzüne baktığımda düşünebildiğim ilk şey 'Ben olsam giderdim' düşüncesi oldu. Ben olsam arkama bakmadan giderdim ve böyle birinden uzak dururdum. Hoş, ben olsam daha en başında böyle birine gitmezdim. Chanyeol oldukça sabırlı biri olmalıydı.

Nihayet onun her şeye rağmen burada kalmasına, sabah uyandığımda yanımda olmasına şaşırmayı bırakarak ne kadar salak olduğunu düşünüp gülümsemiştim. Yani aslında gülümsememiştim, kolay gülümseyebilen biri değildim, gülümseme hissi oluşmuştu diyelim. Koca bir kalbi olan koca bir adam olması onu tamamen koca bir salaktan başka bir şey yapmıyordu.

Yatış şekline bakarak gözlerimi devirmiştim. İki elini birleştirerek başının altına koymuştu. Yatağın en ucundaydı, beni rahatsız etmemek için elinden gelen her şeyi yaparak yastığımı bile paylaşmamıştı. Üzerinde örtünün küçük bir kısmı duruyordu.

Onun odamda ne kadar eğreti durduğuna baktım. Karanlık odamda parlıyordu ve ben parlayan şeylerden nefret ederdim.

Yüzünü ve saçlarının alnına düşüşünü izleyerek bir süre ne kadar güzel göründüğünü düşündüm. Aydınlıktan nefret ederdim etmesine, fakat küçük bir sinek gibiydim. Işığın benim sonum olacağını bilsem de ona gitmekten, etrafında dönmekten kendimi alamazdım.

The DaltonsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin