Zoraki Evlilik

Beni sevmiyorsun dimi...

"Beni kıskanıyor musun Baha?"

Sorum karşısında yutkundu. Sonra hemen kendini toplayıp sinirli bir ifadeye büründü. Elimi kavradığı gibi beni dışarıya kadar resmen sürükledi. Dışarıya çıktığımızda kırmızı üstü açık spor bir arabanın bizi beklediğini gördüm. Şöför koltuğunda oturan adam indi ve bize doğru gelmeye başladı.

"Arabanız hazır Baha bey."

Vay canına bu araba Baha'nın mıydı? Bu araba çok güzeldi.

"Arabaya bin Beren."

Sesi korkutucuydu. Elimi onun elinden çektim ve arabaya bindim. Baha'nın adama birşeyler anlattığını gördüm. Adam başını sallayarak onayladı. Ne konuşuyorlardı acaba?

Sonunda Baha arabaya bindi ve yine hızla arabayı çalıştırdı.

"Neden bu kadar hızlı araba kullanıyorsun ki?"

"Sanane!"

"Ben sana ne yaptımda beni tersliyorsun?"

Sinirli bir şekilde bana baktı. Arabayı çok hızlı sürüyordu ve yola bakmıyordu.

Bu çok tehlikeliydi.

"Önüne bakar mısın lütfen."

Baha sinirliydi ve direksiyonda ki ellerini sıktığı için eklem yerleri beyaz rengine dönüşmüştü. Sonunda önüne döndü ve arabayı daha yavaş sürmeye başladı.

"Sen benim hayatımı mahvettin."

Etraftan geçen arabaların sesi ugultuyo dönüşmüştü. Sanki dünya durmuştu. Bana ne demişti.

"Sen benim hayatımı mahvettin."

Ben onun hayatını mahvetmiştim.

Ne aptaldım iki gündür tanıdığım adama aşık olmuştum.

Arabayı park etti ve hızla indi.

"Hadi ne bekliyorsun?"

Arabadan indim ve onu takip ettim.

Geldiğimiz yer yer altında bir bardı. Sigara dumanından dolayı içeride ağır bir hava vardı.

Baha köşede duran büyük boş masaya gitti. Sanırım burası rezerveydi. Çünkü diğer masalara göre çok düzgün ve temizdi.

"Baha bence burası rezerve."

"Burası benim Beren ve buradaki tüm masalar bana ait."

Sesizce ayakta bekliyordum. Niye bekledigimi bilmiyordum. Sadece orada duruyordum.

"Neden oturmuyorsun Beren?"

Cevap veremedim.

Neden orada duruyordum ki?

Benden nefret eden bir adama aşık olmuştum.

Ne aptalcaydı.

Benim onu değiştirmem sonrada özgürlüğüme kavuşmam lazımdı.

"Otur Beren!"

Bana emir vermekten vazgeçmeliydi artık.

O kim oluyorduda bana emir verebiliyordu?

Bana hatını mahvettiğimi söylemişti.

Onun hayatını mahvetmiştim.

Beni düşüncelerimden çıkaran şey Baha'nın beni kendine çekişi oldu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Asıl sen ne yapıyorsun? Ayakta dikilip duruyorsun.Şimdi otur şuraya."

Sessizce yanına oturdum. Ben oturunca garson yanımıza geldi.

"Hoş geldiniz Baha bey ve sizde hoş geldiniz hanımefendi."

Baha başını salladı.

"Ne içersiniz efendim."

"Bana bir viski ve hanım efendiyede cola getirin lütfen."

Cola mı?

Cola mı demişti bu?

"Hayır bana da bir viski getirin lütfen."

Baha sinirle bana baktı ama umrumda değildi. Bu gece sarhoş olmak istiyordum. Sarhoş olup acımı unutmayı.

"Peki efendim."

Garson yanımızdan gitti.

"Viski mi? Sen viski içebiliyor musun?"

"Neden içemeyecekmişim?"

"Ne yaparsan yap sanki umrumdasın."

Bir saat sonra tam anlamıyla sarhoş olmuştum.

Kaç bardak viski içmiştim?

5 mi? 6 mı?

Üçüncü bardağımdan sonra saymayı bırakmıştım.

Hıım müzik çok güzeldi. Dans etmek istiyordum. Evet dans edecektim.

Ayağa kalkmamla başımın dönmesi bir oldu.

Sanırım sarhoş olmuştum. Midem bulanıyordu ama umrumda degildi. Ayağım sendeledi Baha tutmasa yere yapışacaktım. Belimden tuttu ve kendine çevirdi.

"Sarhoş olmuşsun Beren."

"Hayır ben dans etmek istiyorum."

"Olmaz yarın düğünümüz olacak ve sen uyumazsan yarın bir zombi gibi görüneceksin. İnsanlar bir zombiyle evlendiğimi düşünmesinler dimi."

Haklıydı. Yarın evlenecektik. Sevmediğim bir adamla evlendirilecektim. Yada beni sevmeyen bir adamla evlendiriliyordum. Bu daha kötüydü.

"Beni sevmiyorsun dimi?"

"Sarhoşsun sen."

"Hayır değilim. Sen bana cevap ver beni sevmiyorsun dimi?"

"Seni nasıl sevebilirim ki..."

Elimi susması için kaldırdım. Ellerinden kurtuldum ve karşısına geçtim.

"Ben anlayacağımı anladım."

Eveet yb geldi. Yarın yeni bir yb gelicek ama vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...

Sizi seviyorum...