merhaba arkadaşlar...
Bu bölüm sizin icin yapılmış süpriz bir kutu...
İçinde süprizler saklı...
Bu bölüm kardesim hatice icin gelsin...
Gözlerimi açtığımda yabancı bir yerde olduğumu gördüm.
Burası temiz bir hastane odasıydı.
Canım hiç olmadığı kadar çok acıyordu.
Daha kötüsü ise ne olduğunu ve bu yanımda duran ultra yakışıklı adamı hatırlayamamamdı.
Hatırlayamadığımı anladığımda yüzümü buruşturdum. Yanımda duran ultra taş adam endişeli bir sesle sordu.
"Canınmı yanıyor bebeğim?"
O az önce bana bebeğim mi demişti?
Ve bu ultra taş adam kimdi?
Sonunda kafamda dönüp duran soruyu dile getire bildim.
"Sen kimsin?"
Yüzü bir kez daha acıyla buruştu. Kafasında tam kaşının orada beyaz bir yara bandı vardı. O bile bu adama çok yakışıyordu. Üzerinde bir damatlık vardı. Beyaz gömlegi kan olmuştu. Cidden kimdi bu adam? Sonunda konuştu.
"Ben doktoru çağırayım."
Odadan hızla çıktı. Cidden çok yakışıklıydı.
Ne diyim Allah sahibine bagışlasın.
Odaya bir doktor ve yakışıklı adam girdi. Doktor yanıma gelip bana bazı testler yapmaya başladı.
"Merhaba Beren. Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Çok fazla canım yanıyor. Hem annem nerede? O niye gelmiyor?"
"Beren biz hangi yıldayız?"
"2012"
İkiside bana şaşkınca bakıyordu. Gittikce korkuyordum.
"Neler oluyor?"
"Beren bir kaza geçirdin ve hafızanı kaybettin. Son iki yılını hatırlamıyorsun."
Dedikleriyle şaşkına dönme sırası bana geçmişti. Nasıl son iki yılımı unutabilirdim. Bu nasıl olmuş olabilirdi?
"Bu-bu nasıl olabilir?"
"İki yıl önce büyük bir travma geçirmişsin ve bu kaza olduktan sonra son iki yılını unutmuşsun."
"Peki bu travma nedir?"
"Doktor bey bundan sonrasını ben anlatıyım."
"Peki Baha bey. Ben odamdayım. Bir şey olursa şuradaki düğmeye basmanız yeterli."
"Peki teşekkür ederim."
Doktor odadan dışarı çıktı. Ve Baha yanımdaki sandalyeye oturdu.
"Merhaba Beren."
"Merhaba."
"Sana herşeyi anlatacağım ama sakin olmanı istiyorum."
Bana dikkatli bir şekilde bakıyordu. Sanki biraz daha sert baksa kırılacakmışım gibi.Başımı tamam anlamında salladım. O da konuşmaya devam etti.
"Beren iki yıl önce bir trafik kazasında annen ölmüş."
Nefesim kesilir gibi oldu. Gözlerim yanıyordu. Baha sandalyeden kalkıp yanıma geldi.
"Beren iyi misin? Doktoru çağırayım mı?"
"Ba-ba baba mı çağır."
"Tamam bebegim hemen geliyorum."
Odadan dışarı çıktı. Annem ölmüş müydü? O gülüşüne hayran olduğum insan güzelliğiyle ün salmış biricik annem ölmüşmüydü.
Babam telaşla odaya girdi. Sonra yanıma gelip elimi tuttu.
"Kızım iyi misin sen?"
"Annem öldü mü baba?"
Başını eğdi ve ağlamaya başladı.
"Demek dogruymuş. Sen hafızanı kaybetmissin. Ama yaşadığına şükrediyorum."
"Baba annem öldü mü?"
"Maalesef kızım. Çok uğraştılar ama onu kurtaramadılar."
Deminden beri tuttuğum nefesimi bıraktım. Ağlayamıyordum. Canım yanıyordu ama umursamıyordum. Şuan acı bana iyi geliyordu. Baha odaya girdi. Yanıma geldi ve diğer elimi tuttu. İlk başta şaşırsamda sonradan iyi hissettirdiğini anladım.
"Bundan sonrasına ben devam edeyim."
Babam başını salladı ve odadan çıktı.
"Eminim benim kim olduğumu merak ediyorsundur."
Başımı evet anlamında salladım. O da konuşmaya devam etti.
"Beren ben senin kocanım."
Nefesim bir kez daha kesildi. Ben evlimiydim?
"Seninle dün evlendik. Balayına giderkende arabamız kaza yaptı."
"Ama bu nasıl olabilir?"
"Biz birbirimizi severek evlendik Beren."
Umarım begenirsiniz...
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
Sizleri seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
RomanceBeren her zaman ki gibi ders dinlemeye çalışıyordu... O adam hızla sınıfa girdi ve Bere' ne eşyalarını toplamasını söyledi... Arabaya bindi ve nereye gittiklerini sordu... "Artık benim malımsın ve oğlumla evleneceksin. Eger onu degistire bilirsen s...