Zoraki Evlilik

Kıskanç Erkeğim...

Merhaba canlarım...
Yeni bir sezonla sonunda tekrar beraberiz...
Baha ve Beren çifti sizleri çooook özledi :)
Bu sezonda yeni karekterlerimiz olucak... umarım onlarıda seversiniz...
Neyse sözü daha fazla uzatmayayım...
Tatlı okumalar :)

Baha bana afallayarak bakıyordu. Bir şey demesine fırsat bırakmadan arabadan hızla indim. Sonunda okuluma kavuşmuştum. Tanıdık koridorları hızla geçip dersim olan sınıfı buldum. Aklım hala Baha'nın komik suratındaydı. Ben onu düşünürken tanıdık bir çığlık duymamla sıkı kollar arasına sıkıştırılmam bir oldu. Aleyna adımı söyleyip ağlıyordu. Ne oluyordu bu kıza? İki ay görüşmedik diye sulu göz mü oldu yani. Aleyna bana sarılmayı bırakıp yüzümü inceledi. Sonunda konuşabildi.

"Nerelerdeydin sen?"

"Çok uzun hikaye Aleyna sonra anlatırım söz."

"Seni defalarca aradım. Telefonun hep kapalıydı. Babanın yanına gittim ama bana bir şey söylemedi."

"Numaramı değiştirdim."

Masumca gülümsedim ama işe yaramadı sanırım. Hala kızgındı bana. Arkadan Emre'nin sesini duyunca sinirlendim. Aleyna'dan uzaklaşıp Emre'ye yaklaştım. Artık burslu değildim. Şu piçe ağzının payını vermenin zamanı gelmişde geçiyordu bile. Yaklaştım ve ikimizin duyabileceği şekilde fısıldadım.

"Ne dedin sen?!"

"Burslu sürtüğümüz geri gelmiş diyoduk. Duyduklarımız doğrumu?"

Bir an evlendiğimi öğrendiler diye korktum ama sonra hemen geçti çünkü okulumdaki formlarda hala eski soyadım ve bekar olduğum yazıyordu. Kesin başka birşeyden bahsediyordu. Daha fazla dayanamayıp sordum.

"Ne duydun ki?"

"Bekaretini satmışsın."

Beynimden vurulmuşa döndüm ve istem dışı bir adım gerilememle sert bir bedene çarpmam bir oldu. Tanıdık kasları sırtımda hissedince rahatladım. Sıcak nefes önce enseme sonra kulağıma ulaştı. Fısıltıyla konuştu.

"Hala sadece uyuycaz dersen seni herkesin önünde rezil ederim benim küçük tatlı karım."

Yutkundum. Baha dediğini yapan bir adamdı. Bunu Ali'yi öldürdüğünde anlamıştım. Ona kafa tutmak hiçbir zaman işe yaramıyordu. Taktik değiştirip huyuna gidicektim. Kararımı verdiğimi anlayınca bende fısıldadım.

"Hayır. Sadece uyumayacağız."

"Güzel."

Baha ellerini omuzlarıma koyup beni kenara çekti ve Emre'nin yanına gitti. Hızla t-şörtünden kavrayıp havaya kaldırdı. Evet resmen 80 kiloyu tek eliyle kaldırdı.

"Sen benim karımla nasıl konuşursun?!"

Baha kükrercesine bağırınca sınıftaki herkes artık evli olduğumu biliyordu. Aleyna hayretle bir bana bir Baha'ya bakıyordu. Utançla başımı eğdiğimde Baha Emre'yi hızla fırlattı. Baha yanıma gelip elimi tuttu ve beni okuldan dışarı çıkarıp hızla arabaya doğru ittirdi. Binmemek için üstelediğimde tekrar yanıma gelip bu sefer beni arabanın içine fırlattı. Arabaya bindiğin de ne yapmaya çalıştığını anlamadım. Arabayı çalıştırdığın da okuluma bir daha gidemeyeceğim gerçeği beni soluksuz bıraktı.

"Baha ne yapıyorsun sen? Durdur şu arabayı!"

"Bu okula gitmeyeceksin Beren!"

Gözlerim neredeyse yuvalarından çıkıcaktı. Baha bu sefer ne yapmaya çalışıyordu hiç anlamamıştım.

Hangi okula gideceğime neden karışıyordu ki?

Aleyna'yı bir daha göremiycektim anlaşılan.

Baha'ya sinirle baktım ve sesimin çıktığı kadar bağırarak konuştum.

"Ne saçmalıyorsun sen?! Hangi okula gideceğime sen karar veremezsin!"

"Tabi ki ben karar veririm. Sen benim karımsın. Bu okula gidilmiycek! Seni benim gittiğim koleje götürüyorum. Orda okuycaksın. Hem orası daha iyi."

"Baha ben burda burslu okuyorum. Yani para harcanmıyordu. Benim için paranı harcamanı istemi.."

"Kes sesini! Senin için paramı harcamıycaksam, kimin için harcıycam? Dışarda ki oruspular için mi?"

Baha'ya bakmayı kesip çantamdan telefonumu çıkardım. Baha neden böyle davranıyordu? Telefonumdan Aleyna'nın numarasını bulmaya çalıştım. Tahmin ettiğim gibi silinmişti. Oflayarak telefonu çantama attım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.

"Kemerini tak."

"Ne?"

"Kemerini takmayı unutmuşsun. Tak şunu!"

Daha fazla Baha'yı sinirlendirmek istemediğim için hızlı hareketlerle kemerimi taktım. Tekrar cama dönüp dışarıyı izlemeye koyuldum.

Aceba Baha küçük bir çocukken de böyle huysuz muydu?

Yada bu kadar çabuk sinirlenir miydi?

Emre'ye neden o kadar sert davranmıştı ki?

Acaba beni kıskanmış mıydı?

Bu komik düşünceyle kendimi tutamadım ve kıkırdadım.

Baha bana baktığın da çoktan kahkaha atmaya başlamıştım.

"Ne oldu? Neden gülüyorsun?"

Kendime gelmeye çalışırken Baha arabayı kenara çekti ve durdurdu. Sonunda susmayı başarınca Baha'ya baktım ve kafamdaki soruyu sordum.

"Beni kıskanıyor musun?"

"Ne?!"

"Duydun işte. Beni kıskanıyorsun."

Tekrar gülmeye başladığımda Baha kafasını sallayarak tekrar yola baktı. Arabayı çalıştırırken konuşmaya başladı.

"Sende beni kıskanıyorsun."

Şaşırarak Baha'ya döndüm. Kahkahamdan eser kalmamıştı.

"Saçmalama. Seni neden kıskanıcak mışım?"

Bu sefer Baha kahkaha attı ve bana bakarak konuştu.

"Beni kıskanmasan kumarhanedeyken yanımda ki kızı görünce bayılmazdın."

Evet caanlarım umarım beğenmişsinizdir.

Sizi beklettiğim için özür dilerim :-*