Zoraki Evlilik

Cevap?

Meraba canlarım...
Medyada Baha var :D
Voteler arttikca yb daha cabuk gelicektir :)
Tatlı okumalar...

"Benim çocuğumu dogurucaksın."

"Ne?!"

"Dediğimi duydun benim soyumu sen devam ettiriceksin."

"Ne saçmalıyorsun sen. Bunun intikamla alakası ne? Ben sana ne yaptım."

"Sakin ol anlatıcam herşeyi."

"Sakin mi olayım?! Deli misin sen?"

Suratıma yediğim şiddetli bir tokatla yatağa doğru düştüm. Bir elim otomatikman yanağıma gitti. Diğer elimle destek alıp tekrar oturur pozisyona gelip Ali'ye gözlerimi diktim. Bana buz gibi bakıyordu. Aynı gözleri gibi soğuk bir sesle konuştu.

"Benimle düzgün konuş!"

Sesindeki tehdidi hissedince başımı onaylar amaçlı salladım.

"Bu konuda anlaştığımıza göre gelelim çocuk meselesine."

Sonunda diye düşündüm ama ses çıkarmadım. Ben birşey demeyince konuşmaya devam etti.

"Beray Öztürk'ü tanıyorsun değil mi?"

Gözümden bir damla yaş elime düştü. O.. o .. benim ölen ablamı nerden tanıyordu?

"O benim ab..ablam...dı."

"Biliyorum. O benim sevgilimdi ve Baha'nın o gece yiyiştiği kişi.!"

Tuttuğum nefesimi bıraktım. Ve ağlamaya başladım. Ablam üç yıl önce bir yangında ölmüştü. Annemde ablamın acısına dayanamayıp hasta olmuş ve geçen sene vefat etmişti. Şimdi herşeyi çok iyi anlıyordum. Durmadan ağladığım için Ali sinirlenmişti ve bana susmamı söylüyordu. Ben daha çok ağlıyordum. Hayatım...hayatım mahvolmuştu. Ablam yüzünden hatım mahvolmuştu. O..o böyle yapmamış olsaydı belkide belkide... Ali kolumdan yutup beni ayağa kaldırdı. Suratıma bir tokat daha yedim. Yere düşmemi engelleyen şey Ali'nin kolumu tutmasıydı. Ben susmayınca bir tokat daha ve bir tokat daha. Ağzıma kan tadı gelince dudağımın patladığını anladım. Ağlıyordum. Çok şiddetli ağlıyordum ve Ali'nin tokatları beni bu dünyaya bağlayan tek şeydi. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama Ali tokat atmayı kesip beni yere attı. Yüz üstü düşmüştüm. Sonrada karnımda şiddetli bir acı hissettim. Ali şimdide karnıma tepik atıyordu. Dizlerimi karnıma doğru iyice çektim. Sinirinin arttığını görebiliyordum. Üzerime eğilip saçlarımı çekti ve yüzüme bir tokat daha attı. Sonra tükürür gibi yüzüme karşı bağırdı.

"Susmadığın sürece dayak yiyceksin Beren!"

Hıçkırıklarımı yutup susmaya çalıştım. Ali de çabamı görmüş olmalıki tokat atmayı kesmişti. Sonunda ağlamayı kestim ve dudağımdaki kanı elimin tersiyle silip yerde doğruldum. Ali beni kolumdan çekip ayağa kaldırdı. Sonra banyoya götürüp küvete su doldurmaya başladı. Su dolunca beni zorla küvete soktu ve buz gibi suda yüzümü saçlarımı yıkadı. Kıyafetlerim sırılsıklam olmuştu. Beni sudan çıkarıp yüzüme baktı.

"Beş dakika sonra tekrar geleceğim üzerini giymiş ol."

Odanan hızla çıkıp gitti. Bende ıslak kıyafetlerimden kurtulup dolabın içinden diz kapağıma kadar gelen siyah bir tayt ve üzerine gri uzun bol bir badi giydim. Kapı açıldı ve Ali içeri girdi. Bana baktı ve yanıma geldi.

"Çok güzelsin Beren. Ablandan bile güzelsin."

"Sus!"

"Benimle düzgün konuş!"

"Senin çocuğunu doğurmıycam! Aklında tut bunu."

"Öyle mi ama bunu görmeni istiyorum. Belki o zaman kararın degişir."

"Değişmiycek! Ben..ben Baha'yı aldatmam. Ona bunu yapmam!"

"Büyük konuşma. Sinan getirin onu!"

Kapı açıldı ve odaya takım elbiseli adam yani Sinan ve yanında elleri arkasından bağlı gözleri ve ağzı kapalı babam girdi. Babam...

Gözlerim doldu ve Ali'ye döndüm.

"Şimdi ne diyorsun?"

İfadesiz bir suratla ona bakıyordum. Gözümden bir damla yaş düştü. Ali'nin çenesi kasıldı. Belindeki silahını çıkarttı ve babama doğrulttu. Heyecanla ellerimle ağzımı kapattım. Tetiği çekti ve bana döndü.

"Cevap?"

Konuşucak durumda değildim. Gözlerimin önünde babamın ölmesine izin veremezdim. Bunu yapamazdım. Ali'ye döndüm ve başımı onaylar anlamda sallamakla yetindim...

Veee bitti... :)
Yorumlar ve voteler ne kadar artarsa yb de ışık hızıyla gelir...
Sizleri çok çok seviyorum öpüldünüz canlarım... :D