Arkadaslar yb gec geldigi icin özür dilerim. Lütfen kusura bakmayın. Neyse hadi iyi okumalar...
Uyandığımda saat 10:30'u gösteriyordu. Her halde uzun zamandır hiç bu kadar çok uyumamıştım.
Hızla yataktan kalktım ve kısa bir duş aldım. Üzerime si yah sıfır kollu bir tişört ve siyah bir dar paça pantolon giyindim. Dolapta topuklu ayakkabıdan başka hiç bişey yoktu bende seçimimi siyah topuklu ayyakkabıdan yana kullandım.
Yavaşça aşşağı indim.
Heralde masada yemek yiyen kalmamıştır dimi.
Has*ktir.
Neden herkes masadaydı?
Ve neden herkes bana bakıyordu?
Herkese gülümseyip Baha'nın karşısındaki boş sandalyeye oturdum.
Cidden çok acıkmıştım. Hızla tabağımı doldurdum.
Herkesin hala bana baktığımı fark ettim ve utançla başımı tabağıma eğdim.
Mehmet bey konuşmaya başladı ve sonunda bütün dikkat ona çevrildi..
"Baha bu gün Beren'le gelinlik ve damatlık almaya gideceksiniz."
Baha ve ben aynı anda Ne! diye bağırdık. Sonrada birbirimize baktık.
Yine ne saçmalıyordu bu bunak.
"Bunu yapamazsın!Bari bu kadar erken olmasın. Bırakta şu sürtük biraz büyüsün."
Yine bana sürtük mü demişti bu piç?
Sinirden kıpkırmızı olduğumu biliyordum. Ama ben hiç susup bekler miyim?
Evet doğru bildiniz Asla!
"Bende seninle evlenmeye meraklı değilim piç!"
Tam ağzını açmıştı ki Mehmet bey araya girdi.
"Tartışma istemiyorum. Yarın evleneceksiniz! Ve bu günde alışverişe gidiyorsunuz." Herkes sessizce bekliyordu.
Tabi bende iştah falan kalmadı.
"Yemeğini bitir kızım." dedi Sultan anne.
Sessizce elime çatalımı aldım ve tabağımdakilerle oynamaya başladım.
Baha sinirle sandalyesini geriye itti ve ayağa kalktı.
"Yemeğinle oynamayı kes hadi kalk gidiyoruz."
Çatalımı bıraktım ve ayağa kalkıp onu takip ettim. Siyah spor bir arabanın kapısını açtı ve şöför koltuğuna oturdu. Bende yolcu tarafına geçip oturdum. Birden arabayı çalıştırdı ve hızla öne fırladı. Tabi hazırlıksız olduğum için başım geriye gitti. Yandan pis pis sırıttığını biliyordum. Sonra birden yüzü kaskatı oldu ve sert bir sesle konuştu.
"Kemerini tak baş belası."
Neden öyle demiştiki?
Aa doğru ben onun için baş belasıydım.
Allahım ben bu adamı nasıl değiştirecektim?
Sadece değiştirmem gerektiğini biliyordum.
Hızla kemerimi taktım. Neden dediklerini yapıyordum ki?
Nedeni belliydi ama kabul etmek istemiyordum.
Sonunda araba durdu ve aşşağı indim. Büyük bir alışveriş merkezinin önündeydik. Baha benim önümden gidiyordu. Bende sesizce onu takip ediyordum. Büyük gösterişli bir mağazanın önünde durdu. Bana döndü ve elimi tuttu. Ben şaşkınlıkla ona bakıyordum oda suratındaki sırıtışla direk gözlerimin içine bakıyordu.
"Bir oyun oynuyorsak inandırıcı olsun dimi."
Ne yani sadece oyun için mi tutmuştu elimi. Bi cevap beklediğini fark ettim. Başımı salladım ve içeri girdik.
İKİ saat sonra o damatlığını bende gelinliğimi almıştım. Artık eve dönme vaktiydi. Kabinden çıktım ve parayı ödemek için kasaya giden Baha'yı takip ettim. Kasiyerde ki kadın baha'yı görünce donup kaldı. Sonra hızla ayağa kalktı ve Baha'ya okkalı bir tokat geçirdi.
Ne oluyordu?
Kimdi bu kadın?
Eveeet bölüm geç geldi çünkü hikayemin okunmadığını düşündüm ama okur sayısında ki artışı görünce dayanamayıp size hızla bir bölüm yazdım umarım beğenirsiniz vote vermiyi unutmayın lütfen...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
RomanceBeren her zaman ki gibi ders dinlemeye çalışıyordu... O adam hızla sınıfa girdi ve Bere' ne eşyalarını toplamasını söyledi... Arabaya bindi ve nereye gittiklerini sordu... "Artık benim malımsın ve oğlumla evleneceksin. Eger onu degistire bilirsen s...