Umarım begenirsiniz arkadaslar.
Bu yb bir gecis bölümüdür...
İyi okumalar...
Baha beni kollarımdan tuttu ve ona bakmamı sagladı. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Dudakları dudaklarıma kapandı. Öpüşü yumusacık ve cok masumdu. Bir süre sonra karsılık vermem gerektigini hatırladım ve bende onu öpmeye başladım. Öpüsmemiz gittikce derinlesiyordu. Baha bir elini saclarıma digerinide kalcama koydu. Bende ellerimi boynuna doladım. Daha önce hic bilmedigim kaslarıma cok hos bir sızı yayıldı. Onu istiyordum. Hem de cok. Yalnız olmadıgımızı hatırlayınca nefes almak icin geri cekildim. Etrafıma bakınca kimse olmadıgını gördüm ve tekrar Baha'ya döndüm. Bana çok güzel bir sekilde gülümsüyordu. Dilini üst dudagında gezdirdi ve kulagıma egilip fısıldadı.
"Seni istiyorum. Simdi!"
Ne diyecegimi bilemeden ona baktım. Sonunda bunu yapıcakmıydım. Arkadaslarımın cogu bakire degildi. Yani 22 yasında pek bakire olan kalmıyordu. Ama benim icin bir sorun yoktu ben bu adamla evliydim. Bunu istemek onun en dogal hakkıydı. Bende ona gülümsedim.
"Biliyorum. Burda olmayacagını düsünüyorsun ama arka tarafta bir odam var ve bir yatak..."
"Baha... be... ben biraz korkuyorum."
Utanctan kıpkırmızı oldugumu biliyordum. Basımı egdim. Baha cenemi tutup ona bakmamı sagladı ve dudaklarıma masum bir öpücük kondurdu. Dudaklarını dudaklarımdan ayırmadan konustu.
"Merak etme bebegim. Canını acıtmayacam. Söz veriyorum."
Geri cekildi ve gözlerime baktı. İzinimi istiyordu. Evet anlamında basımı salladım. Gülümsedi ve konusmaya devam etti.
"Ama önce sana burayı gezdireyim. Hem böylece biraz gevseye bilirsin."
"Cok iyi olur."
Sesim bir fısıltı gibi cıkmıstı.Elimi tuttu ve kumarhanenin icine dogru ilerlemeye basladık.
İcerisi son modern esyalarla düzenlenmisti. Kocaman bir bölüm icki icin ayrılmıstı. İceride her oyun icin ayrı masalar vardı. Hepsinin üzerindede isimler yazıyordu.
Rulet... Black Jack... Poker... Punto Banko... Crap... Bingo...
"Ne cok oyun var."
"Oyun ne kadar cok olursa müsteride o kadar cok olur bebegim."
Etrafıma bakındım duvarlar mermerden yapılmıstı tavana kadar sarı kahverengi mermerlerle kaplıydı ve bazı yerler kabartmalı altın sarısına boyanmıstı. Tavan beyazdı ama duvardakı kabartmalardan tavandada vardı ve harika görünüyordu. Hic pencere yoktu.
"Neden hic pencere yok?"
"Bak simdi böyle yerlerde pencere olmaz cünkü insanlar oyun oynarken kendilerini öyle bir kaybediyorlarki zaman merfuları kayboluyor aslında bu bir hiledir. Mesela oyun masalarında telefona bakmak yasaktır."
"Neden?"
"Cünkü bebegim saate bakmalarını engelliyoruz böylece ne zamandır oyun oynadıklarını unutuyorlar. Pencerede olmadıgı icin zamandan haberleri olmuyor. Anladın mı?"
"Evet."
"Aferin kızıma."
Bana gülümsedi ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. İlerlemeye devam ettik ama benim aklım dudaklarının ne kadar yumusak olmasındaydı.
"Black Jack nedir?"
Bana sasırarak baktı. Ne? Daha önce hic kumarhaneye gelmedim ne yapayım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
RomanceBeren her zaman ki gibi ders dinlemeye çalışıyordu... O adam hızla sınıfa girdi ve Bere' ne eşyalarını toplamasını söyledi... Arabaya bindi ve nereye gittiklerini sordu... "Artık benim malımsın ve oğlumla evleneceksin. Eger onu degistire bilirsen s...