2. BÖLÜM

23K 631 15
                                    

Meeer...Haaa...Baaa... yine ben sınıra tam gelemedik ama olsun sizi daha fazla bekletmek istemedim ve hikayem için ilk yorum yapan arkadasımıza yani
hikayedelisi2 ye coook tesekkür ederim. neyse hadi size iyi okumalar...

Şu an hiç olmadığım kadar çok korkuyordum. Kas yığını bana öyle bir bakıyordu ki resmen yerin yarılıp beni içine çekmesini istedim.

"Ba...bana...ne yapıcaksın?" güçlükle konuşmuştum. Lanet olsun ki kekeledim.

"Sana öyle birşey yapacağım ki Beren bana attığın tokat yanında hiç kalacak."

"Be...beni öldürecek misin?"

Bana pis pis sırıttı.

"Hayır karıcım... ölmekten beter edeceğim"

Allah kahretsin. Bana ne yapacaktı. Korkmuştum. Cidden çok korkmuştum. Ama korktuğumu belli etmeyecektim. Başımı dikleştirdim.

"Bana hiç birşey yapamazsın.Buna hakkın yok!"

"Sen benim malımsın sana istediğimi yaparım!"

Gözümden bir damla yaş düştü.

Lanet olsun Baha'nın yanında aglıyordum. Bu beni çok aciz gösteriyordu. Ve daha çok ağlamaya başladım.

Baha sinirle duvara bir yumruk attı. Ardından bi daha ve bi daha... onu durdurmam gerekiyordu ama yapmadım. Yapamadım. Sonunda yumruk atmayı kesti ve bana döndü. Gözlerinde gördüğüm tek şey sinirdi. Çok sinirlenmişti. Elini bana doğru kaldırdı.

"Sakın bir daha yanımda ağlama sulugöz insanlardan nefret ederim! Senin bu evde olmana katlanamıyorum. Ahh o babam olmasa bu eve adımını dahi atamazdın. Şimdi defol odamdan!"

Sözleri biter bitmez odadan hızla çıktım. Ağlıyordum. Yine! Ama ne yapabilirim? Kim ağlamazdı ki? Nereye gideceğimi bilmediğimden merdivenin oraya gittim ve ilk basamağına oturup sessiz sessiz ağlamaya devam ettim.

Neye ve neden ağladığımı bilmiyordum. Sadecece ağlamak istiyordum ve ağlıyordum da.

Yaşadığım olaylar çok ağır gelmeye başlamıştı. Son bir kaç yılda ne çok şey değişmişti. Ablam ölmüş ablamın ölümüne dayanamayan annemde hastalanıp ölmüştü. Babam annemin ölümünden sonra kendini içkiye ve kumara alıştırmış bir sürü borç edinmişti. Evimizi satıp daha küçük bir eve taşınmak zorunda kalmıştık ama yine de babamın borçlarını ödemeye yetmemişti. Okuldan sonra çalışıp hem evi geçindirmeye çalışıyor hemde babamın borçlarını ödüyordum.

Şindi ise babam beni borcu için bu ukala insanlara satmıştı. Beni, öz kızını satmıştı. İstemediğim bir evlilik yapmak zorundaydım. İtirazda edemiyordum. Ne kadar babam beni satmış olsada o benim babamdı onun kötü olmasını istemezdim. Bu evliliği babam için yapmak zorundaydım. Evet kas yığınını değiştire bilirsem özgürde kalacaktım. Bu evliliği yapmalıydım.

Ne kadardır ağladığımı bilmiyorum. Ama birinin sesiyle gözlerimi yerden kaldırıp yukarı baktım.

Bu bana sarılan hanımefendiydi.

"Ah güzel kızım. Bu güzelliğini ağlayarak harcamamanı öneririm. Biliyorum böyle bir olayda ağlamamak olmaz diye düşünüyorsun ama bu evlilik olmak zorunda en iyisi kabullenmek. Hadi gel sana odanı göstereyim. Bu arada benim adım Sultan ama sen bana anne de diyebilirsin."

Bana gülümsedi. Bende ona gülümsemeden edemedim. Merdivenden kalktım ve onu takip ettim. Baha'nın odasının hemen yanındaki odayı açtı.

Ha s*ktir.

Odalarımız yan yanaydı.

Sultan annenin arkasından odaya girdim.

Oda kırmızı ve gri ağırlıklıydı. Bazı yerlerde siyahta vardı tabi. Sultan anne bana döndü ve gülümsedi.

"İşte odan burası kızım. Biraz aceleye geldiği için üzgünüm. Ama merak etme kendi evinizi istediğin gibi düzenleye bilirsin. Zaten burada iki gün kalacaksın. Sonra eviniz hazır olana kadar Baha'nın odasında kalırsın. Neyse ben çıkayımda sen dinlen biraz, dolapta temiz kıyafetler var canım. Hepsi senin bedeninde."

Sonra yanıma geldi ve beni bir annenin çocuğunu yatmadan önce kucakladığı gibi kucakladı ve tabi yanağımı öpmeyi de ihmal etmedi sonra odadan çıktı.

Rahatlatıcı bir duş almak istiyordum. Hızla banyoya gittim. Küvetin musluklarını açtım su dolarken bende üzerimdekilerden kurtuldum. Sonra sıcak suya girip banyo köpüğünü sıktım. Elimle köpürtmeye başladım. İki dakika sonra her yanım köpükle kaplanmıştı. Başımı yaslayıp gözlerimi kapadım. Rahatlamaya başlamıştım.

On dakika sonra banyonun kapısı hızla açıldı. Hala kapalı olan gözlerimi açarken bir çığlık attım. Kapıya baktığımda sinirinden yerinde duramayan Baha ile karşılaştım.

"Ne yapıyorsun burada! Hemen çık dışarı!"

Adeta cırlamıştım. Bana deliymişim gibi bakıyordu.

Ne var utanıyordum tamam mı?

"Kızım bak anneme ne dedin bilmiyorum herkesi kandırabilirsin ama beni asla an..."

Lafını tamamlamasına izin vermeden araya girdim.

"Tamam tamam her neyse bu konuşmaya odada devam ederiz şimdi çık burdan."

Nasıl bir durumda olduğumuzu yeni anlamış gibiydi. Sessizce yutkundu. Sonra bana bakmadan banyodan dışarı çıktı. Hemen küvetteki suyun boşalması için tıpayı açtım sonrada durulandım.

"Kahretsin" yanıma havlu almayı unutmuştum. Kapım çalmaya başladı hızla gidip kapıya yaslandım.

"Beren bir şey mi oldu?"

Sesi telaşlı geliyordu.

Telaşlanmışmıydı gerçekten?

Ve tabi ben şimdi ne diyeceğim?

"ııı... Baha sen git ben birazdan senin odana gelirim"

"Hayır bu konuyu şimdi konuşacağız ve ben bu odadan dışarı çıkmıyorum."

Lanet... lanet... off..

"Baha lütfen sana söz veriyorum iki dakika sonra odanda olmazsam buraya tekrar gel. Ha... olmaz mı?"

"Hayırr. Beni hiç bir güç bu odadan çıkartamaz. Hem ne oluyor diyorum Beren? Demin neden bağırdın?"

"Ne o Baha bey demin ki sinirli kalpsiz Baha' ya ne oldu? Ne bu ilgi bu endişe?"

"Ne ilgilenicem seninle kızım. Sandığın kadar kalpsiz biri de değilim ayrıca. Düğün öncesi sakatlanıp bir yerini kırmanı istemem sonra sakat biriyle evlendiğimi düşünürler sosyeteye rezil olurum."

"Odun!"

"Hadi Beren hakaretlerin bittiyse çık şu lanet banyodan da konuşcaz."

"Baha sen odana git gelicem ben ya."

"Ne işler karıştırıyorsun sen?"

"Ya bir şey karıştırmıyorum. Sen odayken çıkamıyorum utanıyorum."

"Az önce gördüğümden daha fazla giyiniksin Beren çık dışarı yoksa oraya gelip ben çıkarıcam seni!"

"Haaayıııır!"

"O zaman çabuk dışarı çık."

Yapacak başka bir şey yoktu. Mecburen söyleyecektim.

"Baha peki tamam gerçeği söylüyorum,yanıma havlu almamışım burda da giyecek bir şey yok şimdi lütfen gider misin?"

Uzun bir süre dinledim. Ses gelmeyince dışarı çıktım.

Ha s*ktir.

İşteee bir bölümün daha sonuna geldik... umarım begenirsiniz ... Vote vermeyi unutmayin... sizleri cok seviyorum sınır +60 okuyucu + 10 vote ve bol bol yorum... iyi okumalar...

Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin