Zoraki Evlilik

Kalbimdeki boşluk...

Bir süre dinledikten sonra kapıyı açtım.

Ha s*ktir

Elimle olabildiğince çok yerimi kapatmaya çalıştım.

"Napıyorsun sen burda hemen dön arkanı!"

Bana pis pis sırıttı.

"Tamam karıcım ama unutma ne de olsa yarın göreceğim."

Hala güldüğünün farkındaydım.

"Rüyanda görürsün canım." 

Daha çok güldüğünü biliyordum. Hızlıca üzerimi giyindim. Daha doğrusu giyinmeye çalıştım. Üzerime geçirdiğim tşörtü ters giymiştim. Ama bunu düzeltecek zamanım yoktu. Sinirle Baha'ya  döndüm.

"Şimdi söyle bakalım sevgili kocacım beni iki dakika bile bekleyemediğin odadan bile çıkmadığın benimle konuşmak istediğin önemli konu ne?"

Oda sinirle bana döndü. Ama tşörtümü görünce gülmeye başladı.

"Tşörtünü ters giydiğinin farkında mısın?"

Onun bu haline bende güldüm sonra hemen kendimi topladım.

"Belki böyle giymeyi seviyorum. Neyse sen onu bırakta benle ne konuşmak istediğini anlat."

"Konuşmayı sonra yaparız şimdi senin şu tşörtünü düzeltelim."

Sözleri biter bitmez yanıma geldi ve elini belime doladı.

"Az önce ne yaptığının farkında mısın?"

Beni kendine iyice çekti artık onun sertliğini hissedebiliyordum. Yüzümün kızardığının farkındaydım. Yüzümü hızla çevirdim. Elleriyle çenemi tuttu ve ona bakmamı sağladı.

"Beni sertleştirdin ve şimdi bunu düzelteceksin."

Ne demek istediğini anlayınca gözlerimi kocaman açtım. Hızla onu ittim.

"Asla! Asla senin pis sürtüklerinden olmayacağım ben!"

Yüzüme sinirle baktı.

"Sen kaybettin güzelim."

Hızla odadan dışarı çıktı. Yine yanlız kalmıştım. Yavaş adımlarla yatağa gidipoturdum. Az önce ona ne demiştim öyle? Bugün git gide saçmalıyordum. Biraz uyumalıydım. Tabi bu düşüncelerle uyuya bilirsen Beren.

Yatağa girdim ve gözlerimi tavana diktim. Onu sertleştirdiğimi söylemişti değil mi? Babam beni bu götü kalkmış itlere satmıştı. Ondan ne kadar nefret etsem azdı. Ama en azından o gecekondudan kurtulmuştum. Normalde orda yaşamayı severdim ama orayla burayı karşılaştıramazdım bile. Ben bunları düşünürken uykuya daldım.

Yan odadan gelen gürültüyle gözlerimi açtım. Hafifolan uykuma birkez daha Lanet ettim.

yan oddan çığlıklar geliyordu.Lanet olsun ki merakımdan uyuyamıyordum. Sessizce yataktan kalktım. Sessiz olmaya çalışarak odadan dışarı çıktım ve Baha'nın kapısına geldim. Kulağımı kapıya dayayıp dinlemeye başladım.

Aman Allah'ım ne olduğunu şimdi anladım. Hızla kapıdan uzaklaşıyım derken yan sehpada duran vazoyu devirdim.

Allah beni kahretmesin! Hızla kapı açıldı ve işte Baha karşımdaydı.

"Ne yapıyorsun sen burada?"

"Şey... ben...sesleri duyunca kötübişey oldu sandım...sonradan anladım.."

Bana yine sırıtıyordu.

"Gel katıl bize istersen."

Yüzümün pancar gibi kızardığının farkındaydım. Hemen başımı eğdim.

"Senin iğrenç fantazilerine ortak olmak istemiyorum."

"İyi sen bilirsin."

Dedi ve arkasını dönüp odaya gitti. İnana biliyormusunuz Gitti! Hızla ve burnumdan soluyarak odama geçtim ve kapıyı çarparak kapattım. İçimde ki boşluk hissine anlam veremiyordum. o göt herifin tekiydi ve sadece beni aldatıyordu. İçimden ağlamak geldi ama ağlamayacaktım. Ağlamak zayıfların işiydi. Peki ya bu boşluk hissi nereden geliyordu?

Daha bugün tanıştığım birine aşık olabilir miydim?

Sanmıyorum. Ben Baha'ya aşık olamam.

Yada olabilir miyim?

YB  geç geldiği için özür dilerim. Bu zamanlarda başıma çok fazla kötü olay geldi. Neyse umarım bu bölümü beğenirsiniz. Lütfen voteleri esirgemeyelim :) sınır +100 okur ve +50 vote sizleri seviyorum iyi okumalar :)

Not : Hikayedelisi' ye yorumları için teşekkürler:)