Şuan Ateşle kantinde oturmuş birbirimize bakıyorduk. Anlatıp anlatmamakta kararsızdım.
Normalde insanların benim hakkımda ne düşündüğü umursayan bir insan değilimdir hiç de öyle olmadım zaten ama bu konu farklıydı. Ve... her ne kadar kabul etmek istemesem de Ateşle aramızda tuhaf bir çekim vardı.
Derin bir nefes aldım ve Ateş'in gözlerine bakarak konuşmaya başladım.
"Bak Ateş öncelikle teşekkür ederim. Beni Tuna'dan kurtardın ve şunu söylemek istiyorum, ben normalde kimseye hesap vermem ama bu olay farklı. Şuan benim hakkımda ne düşünüyorsun bilmiyorum ve sana güvenerek herşeyi anlatmaya karar verdim."diyerek ellerimi masanın üzerinde birleştirdim ve konuşmaya devam ettim.
"Tuna bana 6 yıldır takıntılı. Kendisi her ne kadar buna aşk dese de ben takıntı olduğuma adım kadar eminim. Onun için ulaşmaya çalıştığı bir hedeften farksızım.
Ablama söylemeye karar verdiğim gün Tuna ablamdan önce geldi yanıma ve bana abuk subuk laflar edip beni öptü ve... ablam bunu görmüş.
Ablamla aramız bozuldu, kavga ettik. Bende aynı gün sinirle Tuna'nın evini bastım ve elimde bıçakla onu tehtid ettim. Bakma bana öyle biliyorum salakça ama sinirlenince öyle oluyor işte.
Bugün de ablamla konuşacağını söylemek için geldi, zaten devamını biliyorsun. Bak Ateş, bunları sana niye anlattım nasıl bu kadar çabuk anlatmaya karar verdim bilmiyorum. Sanırım hayatımda ilk kez kalbimi dinledim. Lütfen beni pişman etme."diyerek gözlerinin içine ısrarla bakmaya devam ettim.Masanın üzerinde birleştirdiğim ellerimi tuttu ve gözlerimin içine anlam veremediğim bir duyguyla bakmaya başladı.
"Ne seni ne de kalbini pişman etmem. Merak etme."diyerek sözünü bitirdiğinde telefonumun melodisi kantinde yankılandı.
Ellerimi Ateş'in ellerinden ayırarak çantamın içindeki telefonumu çıkardım. Ateş'e bakıp:
"Asel arıyor."dedim ve telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim?"
"Armina acil bir konu hakkında seninle konuşmak istiyoruz. Hemen eve gelebilir misin? Hazır annem de evde yokken hemen konuşmak istiyoruz seninle."
"İstiyoruz derken?"
"Evet. Tuna ve ben sana birşey açıklayacağız."
"Tamam. 45 dakikaya en geç 1 saate evde olurum."diyip telefonu kapattım. Ateş'e dönüp:
"Asel ve Tuna benimle birşey konuşacaklarmış."dedim.
"Peki sen çıkıyorsun bende çıkıyorum zaten olan dersime de girmedim."diyip ayaklandı.
Bende ayağa kalkıp ona teşekkür ettim ve dışarıda park halinde beni bekleyen arabamın yanına gitmeye başladım.
Evin önüne geldiğimde arabayı park edip hızlıca indim. Korkmuyor değildim, neydi bu kadar acil olan şey anlamıyordum. Arabanın kapılarını kilitleyip evin kapısını çaldım ve dik durmaya çalıştım. Ablam kapıyı açınca yüzüne bakmadan içeri daldım ve salona geçtim. Salonda oturan Tuna beni görünce ayağa kalktı ama ben onu es geçerek tekli koltuğa oturdum.
Ablam arkamdan gelip Tuna'nın yanına oturdu ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Uzun bir sessizlikten sonra sessizliği bozan bendim.
"Nedir bu kadar önemli olan konu?"
"Çok uzatmak istemiyoruz Armina. Tuna'yla ben..."diye söze başlayan ablamı durduran Tuna'nın konuşmaya başlamış olmasıydı.
"Bence bunu bir erkek olarak ben açıklamalıyım sevgilim."diyip bana döndü ve gözlerimin içine derin derin bakarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇİLMEZ ☀🔥
ChickLit"Sen gerçekten güçlü bir kızsın Armina. İçinde neler oluyor bilmiyoruz ama dışarıdan gerçekten güçlüsün." "İçimde olanları dışarıya yansıtmadığım için güçlüyüm ya zaten." ...