2.Bölüm " Eninde Sonunda Olacak!"

75 7 2
                                    

Deniz kokusunu hep sevmişimdir. Denizden gelen rüzgarı da öyle. Sanki esen rüzgar bütün kederimi, gözyaşlarımı alıp götürür gibi gelmiştir hep. Ne zaman boğulacak gibi olsam, zor durumda olsam, çözüm yolum olmasa hep bu rüzgara koşmuşumdur. Yine öyle oldu.

Bu sabah ablama 12'den sonra sahilde buluşacağımızı söylemiştim. Anlatacaktım ona herşeyi, kararlıydım. Nereye kadar sürebilirdi ki bu böyle.

Şuan sahilde bir bankta oturmuş ablama bu olayı nasıl açıklayacağımı düşünüyordum. Ne diyecektim ona? 'Abla kusura bakma senin nişanlın beni seviyor, seni sevmiyor. Lütfen ayrılın' mı diyecektim.

Derin bir nefes alıp hayran olduğum deniz kokusunu içime çektim ve aldığım nefesi sıkıntıyla bıraktım. Oturduğum bankta bacaklarımı kendime çekip başımı dizlerime dayadım ve iki elimle sıkıca bacaklarıma sarıldım. İçimden sürekli herşey yolunda gitsin diye dua ediyordum.

"Yapamayacaksın."diyen bir ses duyunca pozisyonumu hemen düzeltip gelen sesin sahibine baktım.

"Tuna? Ne işin var senin burada?"diye bağırıp şaşkınlıkla Tuna'nın suratına bakmaya devam ettim.

"Burada huzur bulduğunu, sorunlarına burada çözüm bulduğunu biliyorum güzelim. Ama bu sorunun cevabını bulamadığını da biliyorum.' Ablama nasıl söyleyeceğim?' İşte bu sorunun cevabını bilmiyorsun Armina. Öyle değil mi?"diyerek oturduğu banka daha da yayıldı.

Doğru söylüyordu. Lanet olsun ki doğru söylüyordu. Ama böyle düşündüğümü bilmesine gerek yoktu. Hızlıca ayağa kalkıp karşısına dikildim.

"Beni vazgeçiremeyeceksin Tuna. Nasıl söyleyeceğim seni ilgilendirmez. Önemli olan bir an önce senin yüzünü görmesi. Ablam bugün burada herşeyi öğrenecek. Duydun mu beni Tuna, ÖĞ-RE-NE-CEK!"diye bağırarak sözümü bitirdiğimde bir anda ayağa kalkıp karşıma dikildi.

Ben önündeyken ayağa kalktığı için şuan dipdibeydik. Bu pozisyondan rahatsız olup geri çekilecekken belimden tutup beni kendine çekti.

"Evet güzelim, haklısın. Asel bugün maalesef bazı şeyleri öğrenecek, ama doğru mu anlar bilemem."diyip kafasını sola çevirip bir yere baktı.

Tam bende onun baktığı yere bakacakken bir anda kafasını bana döndürüp dudaklarıma yapıştı. Bu hareketine karşılık gözlerimi kocaman açtım ve onu itmeye çalıştım ama kollarımı sıkıca tuttu ve beni öpmeye devam etti. Bir süre sonra gözlerini sola çevirip bir yere baktı ve tekrar bana bakıp dudaklarımdan ayrıldı.

Benden ayrılır ayrılmaz onu tüm gücümle itip kuvvetli bir tokat attım. Tokadın etkisiyle kafası yana çevrildi. Bu andan faydalanarak çığlık atarcasına bağırmaya başladım:

"Ne yapıyorsun sen ya, ne yaptığını zannediyorsun! Delirdin mi sen Tuna? Ne hakkın var beni öpmeye ha ne hakkın var? Kafayı yemişsin sen kafayı yemişsin!"diyerek göğsüne hızlıca ve ardı ardına yumruklarımı geçirmeye başladım.

Bir anda bileklerimi tutarak beni kendine çekti. Gözlerimin içine uzunca baktı. Büyük ihtimalle sakinleşmemi bekliyordu. Gözlerimi bir anlığına sakinleşmek için kapattım ve derin nefes alıp geri açtım. Gözlerimi açar açmaz konuşmaya başladı:

"Bitti mi öfken? Aldın mı hıncını? Bitti mi bana olan nefretin? Yetti mi attığın tokat? Kes sesini artık. Söyledim sana Armina, bunu yapmaya kalkışma dedim. Kötü şeyler olur dedim. Bu andan itibaren yaşayacağın şeyler senin eserin, bunu unutma tamam mı? Bu sözümü asla unutma."diyerek sözünü bitirdi ve bileklerimi sertçe iterek bıraktı. Son kez gözlerimin içine bakıp:

"Üzgünüm Armina, üzgünüm güzelim. Bunu sen istedin."dedi ve beni arkada bırakıp gitti. Arkasından şaşkınca bakıyordum. Ne demek istemişti şimdi bana? Niye beni öpmüştü?

"Allah kahretsin!"diye bağırarak tekmelerimi banka geçirmeye başladım. Her tekmemde daha da şiddetli bağırıyordum. Banka tekme atmayı bırakıp denize doğru döndüm ve yerden bir taş alıp hırsla denize fırlattım.

"Hepinizden nefret ediyorum! Hepinizden nefret ediyorum!"diye bağırarak soğuk zemine diz çöktüm.

Omuzlarım düştü ve nefes almaya çalıştım. Denize bakarak derin derin nefesler almaya başladım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Normalde sabırlı bir insandım ama sinirlendiğim zaman herşeyi yapabilecek duruma geliyordum.

Silkelenip kendime geldim. Ben bu değildim, ben yıkılmazdım. Hemen hızlıca ayağa kalktım. Bankta duran çantamı alıp çantanın içinden arabanın anahtarını çıkardım ve çantayı koluma asıp arabama doğru yürümeye başladım.

Anahtarla arabanın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdum ve kapıyı hızlıca kapattım. Sağ tarafımda duran denize bakıp konuşmaya başladım:

"Eninde sonunda olacak Tuna. Eninde sonunda ablam senin ne halt olduğunu öğrenecek. Bakalım o zaman ne yapacaksın."diyerek sözümü bitirdim ve arabayı gazlayıp eve doğru sürmeye başladım.

Kafama koymuştum. Başladığım işi bitirecektim.

Eveett. Yeni bölümle karşınızdayım. Normalde bi günde iki bölüm yazıyorum ama ikisini de bir günde buraya geçirip paylaşmak zor oluyor. O yüzden de sadece bir bölüm paylaşıyorum.

Gelelim sorularaa

☆Sizce Tuna bundan sonra yaşayacakların derken ne demek istedi?
☆Armina gerçekten de sandığı kadar güçlü mü?

Hepsinin cevabını diğer bölümlerde görücez. Sizlerden de tahmin alsam fena olmaz😉Beğenmeyi unutmayın ♡♡♡

(Multimedia= Tuna)

VAZGEÇİLMEZ ☀🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin