11.Bölüm "Sen İyileştir O Zaman..."

37 3 0
                                    

"Ateş iki dakika yerinde dur ya yaran açılacak."

"Ne yapıyım kızım çok dar burası sığamadım."

"Tamam dur yukarı çıkartayım seni bekle."diyip çorbayı son kez karıştırdım ve koltukta yatan Ateş'in yanina doğru yürümeye başladım.

Durumu iyi olduğu için doktor hemen taburcu etmişti biz de eve gelmiştik. Ben çorba yapmak için mutfağa girmiştim onu da koltuğa yatırmıştım ama sürekli kıvranıyordu.

Yanina gittiğimde yavaşça koluna girdim ve bir elimle belinden tutup kalkmasına yardım ettim. Merdivenleri yavaşça çıkıp odaya geldiğimizde yarasına dikkat ederek yatağa yatırdım ve sırtına yastık koydum.

Kafamı kaldırıp ona baktığımda gülümseyerek bana baktığını gördüm.

"Ne oldu niye öyle bakıyorsun?"diyip yavaşça yatagin kenarına oturdum.

"Kendinden çok beni düşünüyorsun. Uykusuzsun, ben yokken ne kadar ağladığını biliyorum ama buna rağmen yine benim için uğraşıyorsun."

"Seni ben vurdum Ateş tabii ki de seni düşünücem. Hem herşeyden önce sen benim sevgilimsin, senin yanında olmam gerekiyor."

"Kimse beni vurmadı Armina, ben kendim atladım o silahın önüne. Kendini suçlamaktan vazgeç artık."dediğinde konuyu kapatmak için ayağa kalktım ve

"Ben sana çorbanı getireyim."diyip odadan çıkıp mutfağa indim.

Ocakta duran çorbanın altını kapatıp tabakların olduğu dolaptan bir kase çıkardım. Kaseye çorbayı koyup çekmeceden bir kaşık aldım ve kaseyi tepsiye koyup dikkatlice merdivenlerden çıkmaya başladım.

Odaya girdiğimde Ateş'i üstünü değiştirirken buldum. Gözlerimi kocaman açıp tepsiyi yatagin yanında duran küçük masaya bıraktım ve Ateş'in yanina gittim.

"Sen kafayı mı yedin Ateş?"diyip elindeki tişörtü aldım.

"Sıkıldım bu pijamalardan."diyip elimdeki tişörtü almaya çalıştığında arkama sakladım.

"Pijama daha rahat senin için bunlar yaranı zorlar. Böyle yapma iyileşemeyeceksin."dediğimde dibime kadar girdi ve bir elini belime koyup beni kendine çekti. Dudaklarıma yaklaşıp nefesini vererek konuştu.

"Sen iyileştir o zaman."

Şuan onu itmem gerekiyordu ama sanki yerimde donup kalmıştım. Dudaklarıma iyice yaklaştığında beni öpeceğine emindim ama burnuma küçük bir öpücük kondurup kulağıma yaklaştı ve fısıldayarak:

"Sen istemeden sana asla dokunmam güzelim."diyip elimde tuttuğum tişörtü aldı ve yavaşça üstüne geçirdi.

Ben mal mal ona bakmaya devam ederken gidip yatağa yattı ve eliyle yanını işaret etti.

"Hadi gel çorba soğudu."diyince hemen kendime geldim ve masanın üstüne bıraktığım tepsiyi alıp yatağa oturdum.

Tepsiyi eline almaya çalıştığında elini tuttum.

"Ben içiricem çek elini."dediğimde gülerek elini çekti.

Neden sinirli olduğumu bilmiyordum. Beni öpmediği için miydi mu sinirim? Yok canım daha neler. Adam ben istemiyorum diye öpmedi beni ama ben gerçekten istemiyor muyum ki onu öpmek?

Saçmalamaya başladığımı anlayinca tepsideki kaseyi elime alıp yavaş yavaş çorbasını içirmeye başladım.

Çorbayı içerken güldüğünü görünce kaşlarımı çatarak konuştum.

VAZGEÇİLMEZ ☀🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin