"Armina uyan hadi güzelim gidiyoruz buradan."diyen Ateş'in sesini duymama rağmen gözlerimi açamıyordum çünkü neredeyse iki gündür ne yemek yemiştim ne de şu içmiştim. Bu yüzden de bedenim yorgun düşmüştü.
"Çok yorgunum."diyip daha fazla konuşamadığımda bir anda havalandigimi hissettim.
Gözlerimi zorlukla açtığımda Ateş'in beni kucağına almış olduğunu anladım. Ellerimi kendime çekip üşüyen vücudumu iyice küçülttüm.
Ellerimi oynatabildigimde kelepçelerin çıkarılmış olduğunu yeni fark etmiştim. Kısa bir süre sonra sıcak bir odaya girdiğimizde Ateş beni yavaşça bir koltuğa oturttu ve koltuğun kenarındaki battaniyeyi üstüme örttü.
Önümden çekildiğinde Enes'in de burada olduğunu ve Demir denen adamın bir sandalyeye bağlı olarak oturduğunu gördüm.
Demir beni görünce gülümseyip bana göz kırptı. Bu hareketine karşılık ona dil çıkarıp keyifle olacakları izlemeye başladım.
Ateş, Demir'in üstüne yürüyüp yüzüne sağlam bir yumruk geçirdiğinde gülümsedim. Belki bana dokunmasaydı onu Ateş'in elinden kurtarabilirdim ama bana dokunmanın cezasını çekmesini istiyordum.
"Benim kızıma dokunmak ne demek lan!? Hadi beni kıskanıyordun o tamam ama benim sevgilime dokundun lan!!"diye bağırıp Demir'e bir yumruk daha geçiren Ateş'e baktım.
Yavaşça ayağa kalktım ve Ateş'in kolunu tuttum.
"Tamam Ateş yeter artık. Gidelim hadi."dediğimde göz ucuyla bana baktı ve tekrardan Demir'e döndü.
Ben de Demir'e baktığımda bana bakarak gülümsediğini gördüm. Ateş ona doğru adım atacağı sırada kolundan tutup bunu engelledim.
"Senin gibi güzel bir kızı her gece zevkle becermek vardı ama bu uyuz sevgilin bize engel oluyor güzelim."dediğinde bu sefer Ateş'ten önce ben ona doğru yürüdüm ve yüzüne sağlam bir yumruk attım.
"Bana bir daha güzelim deme!"diye bağırdigimda Enes beni tutup kenara çekti.
"Aaa ama olmuyor ki böyle Armina. Sen sürekli şiddete başvuruyorsun."
"Sen de sürekli it gibi havlama o zaman."dediğimde Ateş ve Enes dikkatle beni izliyorlardı.
"Senin gibi güzel bir kıza bu tür cümleler kurmak yakışmıyor güzelim."dediğinde benim bir şey dememe kalmadan Ateş ardi ardına yüzüne yumruklar atmaya başladı.
En sonunda Enes beni bırakıp Ateş'i tuttu ve Demir'den ayırdı.
"Tamam kardeşim bırak ölecek adam."diyip Ateş'i benim yanıma getirdi.
"Hadi siz gidin artık, hem Armina da yorulmuş bak dinlensin. Gerisini ben hallederim."diyince Ateş beni baştan aşağıya süzdü ve bir anda kucağına alıp hızlıca odadan çıkardı.
"Ateş ben yürüyebiliyorum beni sürekli kucağına almana gerek yok."dediğimde dikkatlice merdivenleri inmeye başlamıştı.
"Biliyorum güzelim ama şuan yorgunsun ve daha da yorulmanı istemiyorum."dediği zaman çıkış kapısına gelmiştik.
Ona yardım etmek için kapıyı açtım ve elimle ittirip geçeceğimiz kadar aralık açtım. Dışarıya çıktığımızda dışarıda bir sürü takım elbiseli adam ve yerde yatan ölü adamlar vardı.
Ileride bekleyen Eymen ve Emir bizi gördüklerinde hızlıca yanımıza geldiler.
"Geçmiş olsun yenge, geçmiş olsun abi. Iyi misiniz?"diyen Emir'e yorgun bir şekilde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇİLMEZ ☀🔥
Literatura Kobieca"Sen gerçekten güçlü bir kızsın Armina. İçinde neler oluyor bilmiyoruz ama dışarıdan gerçekten güçlüsün." "İçimde olanları dışarıya yansıtmadığım için güçlüyüm ya zaten." ...