Bu bölüm yorumlarıyla beni destekleyen minebelieber’e ithaf edilmiştir. Size de ithaf gelsin istiyorsanız yorumlarınızı yazabilirsiniz.
SU
“Siz nereden çıktınız?” soruyu hepsine sormuştum ama Melis cevap verdi.
“Hayat Serdar’a mesaj attı. Bizde tam okuldan çıkacaktık, hemen geldik.” Yani az önce Hayat Serdar’a mı mesaj atmıştı. İçimde birden bir rahatlama hissi oldu.
“Ama memnun değilsen gidebiliriz. Ortam da güzelmiş yani” bunu gülerek diyen tabii ki Burak’tı.
“İyi ki geldiniz, zaten 2 gün yatıyor olacağım, canım sıkılacak”
“Bizde senin canın sıkılmasın diye geldik zaten kuzum” Sena’ya minnetle baktım. Hepsinin ayakta dikilmesi ve odada oturacak yer bulunmaması üzerine Hayat’a sessizce
“Hayat, aşağıya mı insek? Burada oturacak yer yok.” Çenesini sıkarak dediğim şeyi düşündü.
“Tamam ama ayağını uzatman lazım. Bahçeye çıksak, hem Pars’ı da görürsün, arkadaki şezlonglardan birini getiririz ona uzanırsın?” bunu soru sorar gibi söylemişti. Başımı hevesle aşağı yukarı salladım.
“Hadi bahçeye iniyoruz arkadaşlar.” Herkes kapıya doğru giderken
“Melis, sen kalır mısın kuzum?”
“Tabii ki canım.” Melis dururken Hayat’ta odadan çıkmıyordu. Ne oldu dercesine bana baktı.
“Üstümü değiştirmem lazım.”
“Tamam, bende Samet’e söyleyeyim şezlongu getirsin ve mangal yapalım, okuldan geldiler açlardır, sizin için de uygun mu?” Melis’le ben hevesle başımızı salladık. Hayat odadan çıktıktan sonra
“Kızım, siz Hayat’la baya baya ilerlettiniz. Sevgili misiniz şimdi?”
“Hayır canım değiliz, daha erken bence.”
“Sen öyle diyorsan, ama baya seviyor seni haberin olsun” suratımda kocaman bir gülümseme belirdi ve Melis’e cevap vermedim. Melis dolabıma doğru ilerledi ve bana kıyafet seçip yanıma geldi.
“Hadi bakalım giydirelim seni.”
Giyindikten sonra biraz da makyaj yaptık ve hazır olduğumu Hayat’a mesaj atıp söyledim. Hayat odaya girdiğinde beni kucağına aldı ve aşağıya indik. Bahçeye doğru ilerlerken Serdar
“Su, bir gelinliğin eksik” deyip güldü ve herkesin de gülmesine neden oldu. Hayat’ın da yüzündeki gülümsemeyi gördüm ve yüzümün kızarıklığını gizlemek için başımı göğsüne gömdüm. Şezlonga geldiğimizde şezlongun sırtını dikleştirdi ve beni oturtturarak ayaklarımı uzattı. Serdar, Burak, Kaan ve Buğra, mangalın başında nasıl yapacaklarını tartışıyorlardı. Serdar ve Kaan, mangalı yakmak için jel kullanmak isterken Buğra ve Burak’ta o zararlı onla olmaz diye diretiyorlardı. Hayat Samet’e bakıp
“Samet, sen nasıl biliyorsan yak ve git içeri. Bunlar uğraşsın mangalla, kızlar da etleri hazırlayınca getirsinler.” Sonra bana döndü ve “Su, canın bir şey istiyor mu?” bakışlarımı yere eğdim ve
“Mısır da közlenmiş güzel olurdu” dedim. Yüzündeki gülümseme genişledi ve gözlerini benden ayırmadan “Samet, mısır da közleyeceğiz, evde yoksa gidin alın.” dedi. Sonra geldi şezlonga yanıma oturdu ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben şaşkınlıkla gözlerimi açarken
“Su, sen bu evde yaşıyorsun, bir şey isterken utanma, istediğin neyse çekinmeden söyle tamam mı?” dedi ve kafamı onaylarcasına salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su ve Hayat
RomanceSu’suz Hayat ne kadar düşünülebilir. Hayat Su’suz olur mu? Üniversiteye yeni başlamış bir Su ve yolunun kesiştiği Hayat. Onlar birlikte olsun ve hiç ayrılmasın isteyeceksiniz. Hayat’ın Su’yla, Su’yun Hayat’la imtihanı. Hiç bitmesini istemeyeceğiniz...