Benim Dünyam 13. Bölüm

415 4 6
                                    

Merhaba arkadaşlar.Bütün okuyucularıma iyi okumalar.

&&&

İnsan oğlu hep mutlu olmak ister.Peki mu mümkün mü? Sizler nasıl düşünüyorsun bilmem ama bence mümkün, yeter ki kalpten iste ne durum da olursan ol yada ne sıkıntı da olursan ol bunu yapabilirim demen yeter.Nasıl mı ? Kalpten inanarak tabi ki! Herkesin sıkıntısı var.Bir çok insanın umudu var. Belki bir gün mutlu olurum diye! Ama bilmiyorlar ki asıl mutluluk içlerinde olduğunu...

Mesela çok güzel gülen insanlar vardır.Onlara bir bakmanız yeterli bulaşıcı bir hastalık gibi size de hemen bulaşır.Fark etmeden sizin de yüzün de bir gülümseme olur.Sıkıntıları çözemem ama ufak bir formül verebilirim.Ne zaman sıkıntıya düşerseniz güzel gülen birinin yanına gidin ister istemez onun yanın da mutlu hissedersiniz...

Rabia hanım için aynı şeyleri söyleyemem çünkü onun sıkıntısı dağları taşlara zarar verecek cinsten. kendi oğlu hayatını hayallerle kurduğunu düşündükçe kafası iyice karışıyordu.Betül de olmamıştı. Hem Betül artık istemiyordu.Hemen bir çare bulması lazımdı.Hemde hemen kafasında bu düşünceler geçip duruyordu.Rabia hanım düşünürken birden bir el omzuna dokundu.Kafasını elin olduğu yere doğru çevirdi.Birden neredeyim gibi baktı etrafına o kadar derin düşüncelere dalmıştı ki nerede olduğunu unutmuştu.Oğlunun sesiyle kendine geldi.

''Anne nereye daldın sen amcamın odasına geldik. Öyle bir dalmışsın ki amcamın hoş geldiniz dediğini bile duymadın.Amcam ne işersin diye söylüyor.''

''Hı ha evet yok bir şey istemiyorum.İyi böyle...''

''Kerem senin işin yok muydu. Al bak şu dosyaları oğlum sen hadi halletmeye git.''

''Ne dosyası amca...''O sıra da amcası kaş göz işaretiyle kereme derdini anlatmaya çalışıyordu.Rabia hanım koltukta oturuyordu.Bedeni buradaydı ama ruhu çok uzaklarda...

Kerem amcasının kaş göz işaretiyle ne demek istediğini anlamıştı.Hemen lafını toparlamaya çalıştı.

''Aa evet amca tamamen aklımdan çıkmış.Ben gidip işlerimi halledeyim.Anne sen amcamla kal işim bitince gelip seni alırım olur mu?''

''Olur oğlum sen işine bak ben seni beklerim.''Kerem annesine gülümseyip dosyaları alıp odadan çıktı.İlk başta amcasının ne demek istediğini anlamamıştı.Kaş göz işaretiyle ne demek istediğini o zaman anlamıştı.Annesiyle konuşacaktı.Zamanı gelmişti zaten ne derdi varsa bugün bu konu anlaşacaktı.Annesini tanıyordu.Mutlaka bir sıkıntısı vardı.''Umarım amcam anlar.''Çünkü tek umudu buydu.Birden kendi kendine konuştuğu fark etti.Kafasını sağa sola çevirip düşündüklerini bir kenara bıraktı.Amcasından aldığı dosyayı bakmaya karar verdi.Odasına gidip dosyayı incelemeye başladı.

Kerem işleriyle uğraşırken saati unutmuştu bile kafasını dosyaların üzerinden kaldırıp sağa sola oynattı. Ne kadar da yorulduğu o an fark etti.Kolundaki saate baktı.

''Oo saat baya geçmiş yarım saat olmuş.Amcamdan neden ses çıkmadı.Bu kadar saattir ne konuşuyorlar.Amcam niye haber vermedi.En iyisi gidip bak diye'' düşündü.

Dosyaları bir kenara bıraktı.Amcasının odasına doğru gitti.Kapının önünde durdu.Elini kaldırıp tam kapıya vuracaktı ki eli havada kaldı.Biraz bekledi.Konuştukları duyuluyor mu diye, ne konuştuklarını dinlemek istiyordu.Eli havada bekledi.Kapıya vursa mı yoksa dinlese mi?

Etrafına baktı.Onca insan varken bunu yapamazdı.İş yerinde olmazdı.Hava da kalan elini kapıya vurup içeri girdi.İlk gözüne çarpan annesinin ağlamasıydı.Kafasını çevirip amcasına baktı.O da şoktaydı sanki şaşkın bakıyordu.Yüzü kireç gibi olmuştu.Rabia hanım Keremi görünce hemen göz yaşlarını sildi.Amcası da hemen ayağa kalkıp.''Hoş geldin oğlum muhabbete daldık seni unuttuk.Gir içeri gel sende otur.''dedi.

''Yok amca geç oldu.Annemle gidelim.Karşı da kahve içeriz sonra gideriz.Yarın konuşuruz.''

''Tamam ya siz gidin oğlum biz sonra konuşuruz.''

Amcası Kereme uzun uzun baktı.Hiç bir şey diyemedi.Sadece Keremle annesinin çıkışlarını izleye bildi.Ne diye bilirdi ki nasıl söyleye bilirdi.Bunca şey nasıl anlatılırdı.Düşünmesi gerekiyordu.Hemde çok düşünmesi lazımdı.Bu işi halletmesi gerekiyordu.Canından çok sevdiği yeğenini böyle bırakamazdı.Ne kadar da acı vericiydi.Uzaklara daldı ve derin düşüncelere...

Kerem annesiyle karşılıklı oturuyorlardı.Kerem karşıdaki şirketlerini göre biliyordu.Biraz seyre daldı.Annesi ise ellerini masanın üzerine koyup elleriyle oynuyordu.Garsonun kahve getirmesiyle ikisi de birbirlerinin yüzlerine baktılar.Kerem annesinin yüzünü incelemeye başladı.Annesi Kereme gülümsüyordu.''Ne kadar da güzel gülüyor.''diye düşündü.Sonra gözlerini gülüşünden çekip gözlerine baktı. O gülüşün ardında ki gözler doluydu.Dokunsa ağlayacak gibiydi.Acılarla bakıyordu.''Nesi vardı ki bu kadar. Acısını gülüşüne saklayacak kadar.''diye düşünüyordu.

''Evet'' dedi.''Bunu yarın amcamdan öğreneceğim.'' Az kalmıştı.Bir gün daha beklemesi gerekiyordu.Bu zamana kadar dayanmıştı.Yarına kadarda dayanması lazımdı.Kerem kahvesini yudumlarken annesin gözlerine bakıp.

''Anne sultan az önce ben içeri girerken sen ağlıyordun.Neden ağladın.Neyin var senin benden bir şey mi saklıyorsun.''

Annesi tam kahvesini yudumlayacak iken birden durdu.Elleri havada kaldı.Kahvesini içmeden ağır ağır masanın üzerine bıraktı.Ne demesi gerektiğini düşündü. Biraz kekeleyerek ''yo yok bir şey oğlum bunu da nereden çıkardın.Biraz duygulandım.Seni şirketin başında görünce bu kadar yani birde başarılı oluşunu başka bir şey yok yani baban olsaydı...''

Biraz bekledi.Daha fazla konuşamadı.Kerem annesinin ellerine dokundu.Annesinin ellerini avuçlarına aldı.Rabia hanım Keremin ellerinden destek alarak ve gözlerinin içine baktı.Sonra lafa girdi.''Gurur duyardı.'' dedi.Lafın devamını getirmeye çalıştı.Keremse annesin ellerini sımsıkı tutmuştu.Hiç bırakmayacak gibi...

''Senin gibi bir evladım olduğu için çok şanslıyım.İyi ki varsın sen olmasaydın ne yapardım.''

''Asıl sen iyi ki varsın anne sultan sen olmazsan ben buralara gelemezdim.''

Kerem annesin ellerini iyice sıktı.Avucundaki elleri havaya kaldırıp öptü. Annesinden güç alarak gülümsedi.Kerem lafı fazla uzatmak istemedi.Annesini üzmek istemiyordu.Ne de olsa yarın amcasından öğrenecekti.Acaba Kerem gerçeği duymaya hazır mıydı.Duyduklarına katlana bilecek miydi.Kerem için hayatının dönüm noktasıydı.Ama o bunu bilmiyordu.Sadece merak duygusuna kapılmıştı.Gerçekleri bilmek istiyordu.Bazen gerçekler çok açı olur.

&&&

Bölümün sonu arkadaşlar. Vote ve yorum yapmayı unutmayın...



BENİM DÜNYAM ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin