37. BÖLÜM: İLGİSİZ ANNE, KİMSESİZ ÇOCUK...

776 180 40
                                    

Pazar günü, sabaha gökyüzünün yağmurunu cesurca bırakmasına uyandı. Öğle saatlerine kadar her damla yeryüzüne hasretmişçesine inerken öğleden sonra hava biraz dinginleşmeye başladı. Veli toplantısı olacağı için okulun personeli erkenden kalkmış gerekli hazırlıkları yaparken öğretmenler de bu telaşı paylaşıyordu. Azat, daha bir gergindi. Sonuçta onun ilk veli toplantısıydı. Ve toplantı saatine daha çok vardı ama veliler gelmeye başlamışlardı bile. Okulun bahçesi birçok yabancı arabayla dolmuştu. Özellikle uzaktan gelen veliler bilerek erkenden gelmiş toplantıya kadar çocuklarıyla zaman geçirip hasret gideriyorlardı.

İlk kez bu deneyimi yaşayacak olan Azat, geceden beri çok uyuyamamış, erkenden giyinip dışarı çıkmıştı. Geldiği günden beri okulun bahçesinde ailesiz görmeye alıştığı küçük çocukları ailelerinin yanında görünce içinde güller açtı sanki. Birçok aile gelmiş, bahçenin çeşitli köşelerinde çocuklarıyla ilgileniyorlardı. Evden getirdikleri yiyecekleri çocuklarına elleriyle yediren anneler, günlerdir görmediği çocuğunun başını okşayan babalar, ayrılığına katlanmakta zorluk çeken ve bulmuşken olabildiğince kardeşlerini öpen abiler- ablalar... Hepsi kendi tarzıyla çocuğuyla ilgileniyor, kendi hallerince yavrularını seviyorlardı.

Bu güzel manzaranın memnuniyeti içinde her şeyin normal olduğunu göre Azat, ilk kez öğretmen olmaktan keyif alıyordu. Bu kadar insan çocuğuyla ayrı kalma çilesine göğüs gerip çocuklarını ona teslim etmiş oluyorlardı. Bunu düşünürken bu sorumluluğu kaldırmanın ağırlığını hissetti. Ama yine de keyfi yerindeydi. Bahçede biraz dolaşınca sevinerek izlediği tablonun can sıkan küçük ayrıntılarını da görebiliyordu. Okulun problemli öğrencilerinin birçoğu sorunlarının kaynağını gösterir gibiydi halleri. Ya anneleri yoktu yanlarında ya da babaları. Bazılarının ikisi de... Okul zamanındaki gibi tek başına bir kenarda boyunları bükük oturuyorlardı. Arada bir annelerinin elleriyle bir şeyler yedirdiği diğer akranlarına bakıp hüzünlerini tazeliyor, sonra tekrar kendileriyle baş başa kalıyorlardı.

Bunların yanında ayrı kalmanın zerre kadar yumuşatamadığı bir otoriteye maruz kalanlar da vardı tabi. Elini kaldırıp bir kez çocuğunun başını okşama zahmetinde bulunmayan bir babanın yanında kafası saygı görünümlü korkudan başı önündeki çocukların halleri de en az kimsesiz olanlar kadar vahimdi. Azat, bunlara içten içe çok kızıyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. ''Gidip çocuğunuzu sevin, kucaklayın'' diye haykırmak geldi içinden. '' Benim hiç ailem olmadı. Başım hiç okşanmadı. Bu yüzden yıllardır hiç mutlu olamadım.'' diyerek o kalpsiz velilerin şahsında bahtsızlığına haykırmak istedi. Neyse ki mutlu aile tabloları da vardı ki onlara bakıp içinde patlayan volkanı biraz olsun dindirebildi. Gerekli hazırlıkların tamamlanınca okul müdürün yaptığı konuşmayla veliler toplantısı konferans salonunda başladı. Konuşmanın bitmesiyle veliler öğretmenlerle bireysel olarak çocukları hakkında konuşmaya başladılar. Azat dışındaki tüm öğretmenlerle veliler daha önceden tanıştıkları için aralarındaki sıcak konuşmalar geçiyordu.

Azat da bir kenara çekilmiş velilerin gelip kendisiyle konuşmasını bekliyordu. Ama ne gelen vardı ne giden. Kısa bir zamandan sonra diğer öğretmenlerin yönlendirmesiyle gelmeye başlayan veliler Azat'la tanışıp saygıyla konuşuyorlardı. Sınıfındaki çocukları tam olarak tanımadığı için söyleyecek çok şey bulamıyordu. İlk birkaç veli de zorlandı. Diğer öğretmenlerin velilerle konuşmalarına kulak kabartıp kopya çekmeye karar verdi. '' Çocuğunuz çok zeki ama çalışmıyor, derslerine ilgisiz ama mükemmel bir karakteri var, derslerine biraz daha önem verirse çok daha başarılı olacak'' gibi klasik öğretmen yalanlarını duyunca biraz olsun rahatladı. Bu gibi yumuşak sözlerle sorunsuz velilerle konuşurken garip bir haz alıyordu. Hiç tanımadığı insanların en değerli varlıklarını ona teslim etmişler, şimdi de durumu hakkında onun görüşlerini dinliyorlardı. İçindeki memnuniyet yüzünü güldürmeye başladı. Ta ki gülmenin hayatında bir lüks olmaya başladığı çocukların velileriyle görüşene dek.

BANA ANNEMİ GETİR (TAMAMLANDI) KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin