Polisler

449 23 0
                                        

"Herşeyi anlattım şerif. Gidebilir miyiz artık?"

"Tabii ki de. Anna, bu olaylar daha detaylı araştırılacak. Emin olabilirsiniz."

"Tamam, Şerif. Zaten burada bir tek size güveniyorum."

"Anne, gidelim mi?"

"Ah, tamam. Okula bugün de gidebilirsin. Daha dersin başlamasınaa.."

"1 saat var." dedi Şerif gülümseyerek.

Oradan çıktığımızda annem alelacele bana birşeyler almıştı. Mağazadaki kadını tanımıştım. Daniel'ın annesiydi. Gülümsedim ve kabinlere gidip hemen üstümü değiştirdim. Annem parasını ödemişti. Daniel'ın annesinin benim ne kadar büyüdüğüm hakkında birşeyler zırvaladığını duymuştum. Okul için çok heyecanlıydım. Etrafımdakilerin ne tepki vereceğini bekliyordum. Sonuçta 3 yıl boyunca sadece sarışını ve Robert'ı görmüştüm. Ama hiçbir okul eşyam yoktu. Elimde hiçbir kitap yoktu. Bomboş gitmek istemiyordum. Evden kalem ve silgi aldım ve okula gittim. Annem arabadan bana bakıyordu. Ona git işareti yaptım. Gülümsedi ve el salladı. Sanırım okula girmemi bekliyordu. Okulun kapısında biri bana bakıyordu. Baktığımda bunun okul müdürü olduğunu tahmin ettim. Kel ve şişmandı. Simsiyah gözleri vardı. Gülümseyerek elini bana uzattı ve:

"Ben okul müdürün Jack Kelly. Seninle tanıştığıma memnun oldum Dean. Annenle konuştum. Okul ile ilgili aklında herhangi bir soru işareti olmasın. Çok güvenli ve güzel bir okul. Ah, her neyse. 705 numaralı sınıfa gir. Okuldaki herkes senin için çok heyecanlı. İlk dersini orda işleyeceksin. Teneffüste yanıma gelirsin. Ders programını ve kitaplarını veririm. Bu yeni başlangıç beni mutlu etti, Dean." dedi.

"Herşey için teşekkür ederim Bay Kelly." dedim ve hızla 705 numaralı sınıfı aramaya başladım. Sanırım 3. katta. Koşarak merdivenleri çıktım. İşte, tam karşımda.  Kocaman 705 yazıyordu. Derin bir nefes alıp verdim, ve sınıfa girdim.

Herkes bana bakıyordu. Baştan aşağı süzmeye başlamışlardı. Gözlerimi sınıftakilerden çekip öğretmene çevirdim.

"Merhaba. Ben kimya öğretmeni Elena Diamond. Arkadaşlar, bu da okulumuzun yeni öğrencisi Dean.." durup listeye bakmıştı.

"Dean Walker. Okulumuza hoşgeldin, Dean. İstediğin bir sıraya oturabilirsin."

İki tane kızın yanı boştu. Biri beni yiyecek gibi bakıyordu. Öteki ise ben geldiğimden beri kafasını sıradan kaldırmamıştı. Sanırım defterine resim falan çiziyordu. Açıkçası beni taciz eden kızın yanına oturup ders boyunca onla konuşmak istiyordum; ama kimseye kendimle ilgili fazla bilgi vermemeliydim. Robert'ı sevmiyordum; ama bu onun dediklerine uymayacağım anlamına gelmiyordu. Suratıma bakmayan kızın yanına doğru ilerledim. Sıraya sessizce oturmuştum. Kafasını hafifçe kaldırıp bana baktı. Oldukça.. Güzeldi. Hatta nefes kesici denebilir. Bembeyazdı. Ağzı yarı aralık duruyordu. Dudakları inceydi. Gözleri ise masmaviydi. Tüm ders boyunca onu incelememek için kendimi zor tutmuştum. Ve hiç konuşmamıştık. Bayan Diamond kimya yasalarıyla ilgili birşeyler anlatıyordu ve sürekli not tutturuyordu. Tüm bu konuları nasıl öğreneceğim, hiçbir fikrim yoktu. Ama çabalayacaktim. Ayrıca şu kurt özelliklerimi falan kullanarak sınavda kopya da çekebilirdim. Nihayet zil çalmıştı. Yanımdaki kıza döndüm:

"Konuşmak hoşuna gitmiyor sanırım." Kaşlarını çatarak bana bakmıştı. Aklından ne geçiyor bilmiyordum ama sanırım onu işinden alıkoyduğum için bana gıcık olmuştu. Saçları önüne düşüyordu. Bal rengi saçları vardı. Sanırım ondan. Çok. Etkilenmiştim.

"Ah, kusura bakma. Ben Betty. Sen de yeni çocuksun."

"Evet. İsmim.."

"Dean. Biliyorum. Sınıfta senden o kadar çok bahsediyorlar ki. Hatta sınıfta mı, okulda demeliyim. Daha bugün geldiğin halde herkes seni senden çok tanıyor gibi. Biraz sınıftakilerle konuş istersen. Ben.. Sıkıcıyımdır."

"Bence, sıkıcı değilsin. Onlarla konuşmak istemiyorum."

"Gerçekten sıkıcı olmadığımı mı düşünüyorsun?"

"Evet. Bence çok da.." Durup resmine bakmıştım. Dağınık saçları olan bir kızı çiziyordu. Bence oldukça güzeldi.

"Yaratıcısın. Evet, çok yaratıcısın. Sınıfta seni yalnız bırakmaları garip."

"Teşekkür ederim. Sanırım senle konuşmak isteyenler var."

Dönüp arkama baktığımda sınıftaki kızların etrafımızı sardıklarını farkettim.

"Dean. İsmi de kendi kadar harika. Neden hep senin gibiler etraftan kaybolurlar ki?"

"Çok da gizemli duruyor."

"Sarışınla takılma bence, yoksa sen de onun gibi uyuz biri olup çıkarsın."

Gülüşmeler.. Ne kadar da iğrençlerdi. Dönüp Betty'e baktığımda çoktan gitmiş olduğunu farkettim. Onu üzmüşlerdi. Kalbime bir parça saplandığını hissettim. Resmen hissetmiştim. Betty'den hoşlanıyordum.

Yara İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin